Bankacının dramı bir dönem Yeşilçam Klasiği Asiye Nasıl Kurtulur’u anımsatıyor? En önemli soru şu: Bankacı nasıl kurtulur? Eski bir banka yöneticisi yazıyor:
Eski bir banka yöneticisi B.R Paramedya.com okurları için Türk bankacılık sistemine farklı bir bakış açısı ile eleştirel bir yorum yazıldı. Bu yorumda bankacıların içinde bulunduğu zor durumdan nasıl kurtulacağı gerçekçi bir dille anlatılıyor.
ASİYE PARDON BANKACI NASIL KURTULUR?
Bu soru aklıma geldiğinde hep geçmişe döner 1980’li yıllara damgasını vuran o meşhur film ve o filmin meşhur repliği ve Müjde AR gelir…..‘Asiye nasıl kurtulur’?
Bataklığın eşiğinde olan Asiye’nin çöküş hikayesi hemen aklımda belirir, peki bu asiye kurtulur mu? Kurtulursa nasıl kurtulur? Bırakın onu da Asiye’ye olan olmuş.
Asıl BANKACILIK KURTULUR MU? kurtulursa nasıl kurtulur?
12 yıllık banka yöneticisi olarak hep bu soruyu sordum:
Başlamayı hayal ettiğim, başladığım, kitaplardan okuduğum , değerli üstatlarımdan dinlediğim, öğrendiğim ve bana öğretilen bankacılık bu bankacılık hiç değildi
Eminim ki herkesin bir cevabı vardır nedenleriyle ilgili, eminim herkes bir madde sıralar ama nedenleri artık beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor.
Beni artık sonucu ve en önemlisi KURTULUŞU ilgilendiriyor…..
Peki bu kurtuluşu sağlayacak adımlar ne ?
Ne olmalı da bu sektör değişmeli?
DEĞİŞMESİ GEREKENLER:
Baskıyı bırakmalılar
-Bankalar en önemlisi artık vizyonunu değiştirmeli, personelini çalıştırma yöntemini ve satış taktiklerini yeniden gözden geçirmeli, baskıyla başarıya ulaşamayacağını çok iyi anlamalılar, baskı artık sökmüyor. Başarıya götürmüyor, götürse de bir yerde yine tıkanıyor.
Ballı dönem bitti! Bunu anlayın!
-Bankalar için artık ne eski dönem ne de havadan kazanılan para dönemi kaldı. Bunu iyi anlamalılar. Mevcut konjonktür büyümeyi değil eldekini kaybetmemeyi gerektiriyor. Bankalarımız maalesef daha fazlası için eldekini kaybediyor. Masraf ve ücret politikası yüzünden eski ve hatırlı müşterileri bir bir kaybediyorlar.
Hedef baskısı para etmiyor
-Hedefe dayalı çalışma sisteminden artık vazgeçilmeli. Bu hedef olgusu yeniden masaya yatırılmalı.Elbette iş disiplini için bir hedef olmalı ama rasyonel olmayan rakamsal hedeflerin iş huzurunu ve en önemlisi de ETİĞİ bozan bir unsur olduğu hem müşteri odaklı hem de rakam=hedef odaklı olunamayacağı anlaşılmalıdır.
– Ürün odaklı olmak sat-sat zihniyeti yerine müşteri odaklı olunmasının zamanı geldi de geçiyor.
Müşteri avını bırakın!
-Bankacılık müşteri avına çıkmak değil güvenilir ve kaliteli hizmet vermek olmalıdır. Artık gerçekçi hedefler konulmalı, rakamsal hedeflerden önce kaliteli hizmet hedefi ön planda tutulmalıdır. Aksi takdirde bu sektörde ETİK denilen olgu bir olgu kalmayacak.
Çalışma Bakanlığı bankacıları hatırlamalı
-Çalışma bakanlığı sadece işverenin değil işçinin de bakanlığı olduğunu artık hatırlaması gerekiyor. Burada ezilen 200 bin kişi yok, aynı zamanda aileleriyle birlikte yaklaşık 1 milyon kişi var, eminim ki her birinin ailesi sizinle birlikte karın ağrısı çekiyordur Aslında sadece biz değil ailemiz trajedi yaşıyor. Nasıl ki iş ve atölyeler teftiş edilip işyeri çalışma koşullarını kontrol ediyorsa aynı denetimleri bankalar için niye yapmıyor? Binlerce bankacı işsiz. Hiç bunların araştırması yapıldı mı? Neden bu insanlar tekrar iş bulamıyor? Bu sektörde bir İBRA TERÖRÜ yaşanıyor. Bu hiç araştırıldı mı? İşten ayrıldığınız banka sizin hayatınızı karartabiliyor. Ömür boyu işsiz kalabiliyorsunuz iki kelime yazı ile. Bu yasal mı?
Tamam geç saatlere kadar çalışılmasını engellemeye çalışıyorlar, peki ya öğle arası? Ya cumartesi ya sabah 8 de başlayan mesai bunlarla ilgili karar alındı mı ? Alınsa da uyuldu mu?
Son dönemde sektörde tazminat ödememek için bankalar personelini istifaya zorluyor, bunun tedbirleri alınmalı . Bir kişinin değil belki de 5 kişilik ailenin geleceği hayatı ,hayalleri bitiyor….
Şimdi size soruyorum:
ASİYE kurtulur mu?
Bırakın artık Asiye’yi ,olan oldu artık…Asiye bataklıkta…..
Ya bankacılık sektörü kurtulur mu? Kurtarırsa KİM kurtarır?
PEKİ BİZİM SESİMİZİ DUYAN VAR MI? BİZ KURTULACAK MIYIZ?
