VEZNEDAR İSYAN ETTİ!

Yılların duayen bankacısı VEZNEDAR’ı da sonunda isyan ettirdiler. Veznedar, “Goygoycu, kırbaçcılık ya da yaygaracılıktan başka bir işe yaramayan satış müdürlerinin olmadığı bankacılığı özledim”diyor.
Ve bir gün ekler Nazım Hikmet mektubunun sonuna ;herkese selam sana ‘HASRET’
Nazım bu sözü Piraye’ ye olan aşkını ya da özlemini dile getirmek için yazdı da ne alaka Veznedar dediniz yine? ben Nazımı severim başka bir anlamı yok….
Veznedar da bu gece bu başlıkla yazıya giriş yapmak istedi. Neden mi? Veznedar için de zamanında bu meslek bir aşktı…bu sektörde zamanın nasıl kovaladığını bile farketmedi, sadece mesleğini yıllar itibariyle gözlemleyerek ‘ahhhh bu iş nasıl bu hale geldi ‘ diyerek eski  yapılabilir olan bankacılığı özlemekten başka hiç bir şey yapamadı.
Ben de özlüyorum hasret duyuyorum!
Neye mi?
-O eski edepli ve saygın olan bankacılık mesleğine…
-Soytarıların, mükemmel cv leri olan içi boş adamların ,şarlatanların yönetmediği bankacılığı özledim,
-İtibarlı olan ve insana değer veren bankacılığı özledim.
-Hedeflerin olmadığı ,olsa da insafsızca artırılmadığı, tuttukça insanlara daha çok hedef verilerek cezalandırılmadığı bankacılığı özledim.
-Müşteriye Üşkağıt yapmadığın, yalan söylemediğin, doğruları net net konuştuğun ,müşteriye kıvırmadığın diyalogları özledim,
-Goygoycu, kırbaçcılık ya da yaygaracılıktan başka bir işe yaramayan satış müdürlerinin olmadığı bankacılığı özledim.
-Terfilerin adamcılıkla olmadığı Erkeklerin  yalakalığının pirim yapmadığı, kadınlar için de dişiliğin prim yapmadığı o zamanı çok özledim.
-Müşterileri tavırlarının ahlaksız ve üslubunun kötü olmadığı, personele insan gibi saygı duyduğu zamanı özledim.
-Hayal kurmayı özledim. Yaşamla ilgili öyle hayatımı kirletmiş ki hayal bile kurmaya bile hasretim.
-Hedeflerin tutmadığında kapının önüne koymadıkları günleri özledim. 
-Yıllık izinlerimde gecenin bir yarısında hiç telefonunun çalmadığı günleri özledim.
-Mobbing kavramının o icat edilmediği o yılları çok özledim.
-‘bu hedefler tumazsa’ sorusunun cevabını düşünmek zorunda olmadığım o eski günleri özledim.
-Başarıyı başarısızlığı ayırt eden iyiyi yada kötüyü sadece rakama endekslemeyen o yılları ben çok özledim.
-Karın sancısı çekmeden çalışmayı çok hem de çok özledim.
-En çok da mutlu olmayı özledim.
Hadi işinize bakın
Ancak bu yazının sonun herkese selam ‘ gerçek bankacılığa HASRET’ yazılır…
Bunları düşünmeyin yarın ki hedeflerinizi ya tutmazsa ne olur
Siz sadece  bunu düşünün…J
Veznedar….