Devlet garantili kredide bankaların büyük oyunu ortaya çıktı. Sigorta satışından sonra şimdi de sorunlu müşteri riskini devlete fatura ediyorlar.
Riskli şirketlerin krediye ulaşımını sağlamak için Hazine kaynaklarıyla desteklenen Kredi Garanti Fonu (KGF) bankalar için çürük müşteri ayıklama fırsatına dönüştü. Bazı bankaların kredisini ödeyememe ihtimali olan riskli şirketlere açtığı krediyi önce kapatıp daha sonra KGF kredisi verdiği, bu yolla batık riskini Hazine’ye yıktığı bildirildi. Hükümet banka kredisi almakta zorlanan şirketleri daha fazla borçlandırıp daralan piyasaları canlandırmak amacıyla KGF sistemini büyütmeye karar verdi. Bu amaçla Hazine’nin KGF’ye sağladığı teminat tutarını 2 milyar liradan 25 milyar liraya yükselten hükümet, bu yolla piyasaya 250 milyar lira kredi verileceğini ilan etti.
KGF’DEKİ KRİTİK FARK
KGF sistemine göre, bankalar teminatı zayıf şirketlere istedikleri krediyi veriyor, bu kredinin yüzde 85 ila yüzde 100’üne de KGF aracılığıyla Hazine kefil oluyor. Eğer KGF aracılığıyla verilen kredi geri dönmez de batarsa banka parasının yaklaşık yüzde 85’ini devletin hazinesinden tahsil ediyor.
Bankalar bir firmaya kredi verdiğinde, o kredinin geri dönüp dönmemesiyle ilgili tüm riski de üstlenmiş oluyor. Kredi battığı taktirde banka da o kadar para kaybediyor. Aynı banka aynı krediyi KGF aracılığıyla verdiğinde ise, riskin yüzde 85 ila yüzde 100’ünü Hazine üstleniyor. Kredi batarsa banka parasını Hazine’den alıyor, Hazine de zararı halkın bütçesinden tahsil ediyor.
SÖZCÜ’nün edindiği bilgilere göre, bu fırsatı kötüye kullanan bazı bankalar, daha önce kredi verdiği ancak kısmen riskli gördüğü kendi müşterilerini KGF kredilerine yönlendiriyor. Banka bu firmalara KGF teminatlı yeni ve yüklü kredi verip kendi kredisini tahsil ediyor. Böylece banka, zayıf teminatlı riskli müşterilerini portföyünden temizleyip riski Hazine’ye yıkıyor. Banka bu sayede, hem riskli müşteriden kurtuluyor hem de aynı müşteriye KGF aracılığıyla daha çok kredi verip daha çok kazanç sağlıyor.
