Duayen bankacı VEZNEDAR’den belgesel niteliğinde bir yorum.İşte bankacılık sektöründeki AHLAKSIZLIĞIN tesbiti. Bu yazıyı hedef diye dayatanlar iyi okusun.
Bu çocuklar neden bu usulsüzlükleri yapar?
Çocuklar diyorum, yaşım gereği belki de sektörümüzün sıkı takip ettiği bu sitede veznedar kimliğimle sizinle samimi olacak kadar uzun süredir aranızda olmam da bu girişin sebebi olabilir.
Başlık ürkütücü gelmiş olabilir, kulağa da hiç hoş gelmeyebilir, ama birileri de bizim sektörümüzde bu usulsüzlükleri yapıyor.
Veznedar size bugün her bankada hep kulağınıza gelen temel bankacılık ürünleri ile ilgili usulsüzlükleri anlatacak.
Peki bu her bankanın büyük afişlerle aman sakın bunu yapmayın, yanarsınız ifadesiyle yaşanılan usulsüzlükler (zimmetine para geçirmek dışında)son dönemde niye arttı?
Neden mi arttı?
Ben size anlatayım:
-Ulaşılamayacak hedefler yüzünden!
-Hedef baskısı yüzünden!
Örnekler sırayla gelsin…
ÖRNEK-1:
-Bir personeline kredi satttt ama çılgınca sat derseniz o krediyi verirken o personelinizin gözüne perde iner. Olmayacak krediye de olur der.
Yapılmayacak işe de “hallederiz abi” der! neden der biliyor musunuz?
Ya akşamına goygoycu satış müdürü mail ile aksiyonunu ileri giderse cebini arar, arada whatssapp tacizi yapar…
Personel ne yapsın ver krediyi boşver yeter ki bunların tacizine maruz kalmayayım.
İyi kötü boşver” bizim müşteri öder allahın izniyle” diye düşünerek normalde vermeyeceği krediye ok der,basar tuşa..
Alın size sorunlu kredi..(asıl usulsüzlük budur)
ÖRNEK-2:
Sadece kredi mi tabiki hayır!
Mevduat oranı bir önceki aya göre düşmüştür. Piyasa faiz oranları malum ya da bankalar o kadar rekabetçidir ki mutlaka 0.25 yada 0.50 fark oluşmuş siz düşük kalmışsınızdır.
Mevduatta yekünde büyükse o küçücük farktan ne olacak yeter ki o mevduat bana gelisin yada benden çıkmasın mantığı ile yine göze perde iner cebinden yatıranı mı ararsın, banka temsil giderlerine ekleyeni mi ,taksi dolmuş yemek fişleriyle o mevduatı tutma çabaları mı?
Çünkü O mevduat çıkarsa ya da girmezse o hedefleri asla tutturma şansın yoktur.
Bu usulsüzlüğün en masum halidir ama bence ciddi bir usulsüzlüktür.
ÖRNEK-3:
Yine başka bir örnekle anlatayım:
Banka personeline esnek hesap hedefi verir. Ama insani hedef değildir. Olması gerekenden 5 kat fazla verir. Ne yapsın garibim başlar habersiz satışa, alır arada imzaları, hatta bazı müşterilerden hiç imza bile almayacak ya da imza takliti yapacak kadar yüreklidir, yoksa belki birkaç ay sonra kapının önünde eli mecbur başlar usulsüzlüğe …
ÖRNEK-4:
Yine bir örnek ilave edeyim…
Banka personeline satması mümkün olabilecek 5 -10-20, uyumasa 7/24 çalışsa bile ulaşamayacağı büyüklükte kredi kartı hedef verir.
Ne yapsın garibim yine başlar çıkış yolu aramaya müşterinin skorunu etkileyecek bilgileriyle oynar, ekler toplar ,çıkarır, yüksek gelir yazar, derken yanlış bilgi girmekle ,banka sistemini yanıltmakla usulsüzlükle suçlanır.
Ama köşeye sıkışmış başka çaresi kalmamıştır, hedef ve bu hedefin baskısı usulsüzlüğünü de arkasından getirmiştir.
Farkettiniz mi temel bankacılık ürünleri ile ilgili 4 örnek teki ortak nokta nedir?
Hedeflerin yüksekliği ve hedef baskısı, işinden olma korkusu ….Üç kavram peşi sıra..
Hedef baskısı, işini kaybetme korkusuyla birlikte birleşirse ,emin olun arkasından usulsüzlüğü getirir. Yanlış kararlar verdirir, yoldan çıkarır, yönünü şaşırtır, adamı yanlış yola sokar.
Üst yönetimlerinizin kar, Pazar payı ,rekabet ile gözü dönmüş zaten ,bari siz doğru yolda kalın…
Onlar talimatı koyar önünüze yapmasaydınız, kim dedi ki size bunları yaptınız ,biz yapın dedikte böyle mi yapın dedik soruları yada cümleleriyle sizi kapının önüne koyar.
Siz de onlara demelisiniz ki ‘’’hedef verin dedik de bu kadar insafsız mu olun” dedik?
Hadi işinize bakın
Başınızdakiler eğri olsa bile siz işinizi doğru yapın….
Veznedar,
