Türk ve yabancı ortaklı banka yüzlerce personelini sınava çekiyor.
Bankalar gün geçmiyor ki, personel üzerinde yeni bir oyun oynamasın. İşte bu son oyunlardan biri de “kariyer fırsatı”adı altında sunulan sınav sistemi.
Banka daha önce KOBİ personeline yaptığı sınavı şimdi de bireysel üst segment müşterilere bakan personeline uyguladı. “Gelişim yolculuğu”adı altında sunulan programa göre, dünkü sınavda personele 25 dakika içerisinde cevaplaması için 25 soru soruldu. Ancak soruların içerisinde bireysel bankacılık dışında da sorular olması tepkiye neden oldu. Bir çoğunun 15-20 yıllık bankacı olmasına rağmen sınava alınması tepkilere de neden oldu.
KARİYER Mİ TUZAK MI?
Öte yandan personele yeni kariyer fırsatı olarak sunulan bu sınavın aslında personele tuzak olduğu yolunda görüşlerde var. Sınavda başarısız olacakların akibeti konusunda net bir bilgi verilmez iken, bir banka üst düzey yöneticisi, başarısız olan personelin bir alt segmente bakacağını söyledi. Bazı bankacılar ise bu operasyonu ileride işten çıkartmalara yasal kılıf olarak da nitelendiriyorlar.
SENDİKA YİNE SESİZ
Bankanın örgütlü sendikası ise personele etik olmayan sınava sesiz kalması dikkat çekiyor. Sendika daha önce de bazı sürgün kararına imza atan bankaya her hangi bir tepki vermemiş ve “yapılacak bir şey olmadığını” iddia etmişti.
BÖL VE YÖNET BANKACILIKTA NASIL İŞLER?
Söz konusu bankada yapılan bu sınav operasyonu personele yönelik psikolojik bir yöntem olduğunu öne süren bir üst düzey yönetici, asıl amacın personele başarısız olduğunu inandırmak olduğunu belirtti.
Yıllarca Türkiye’nin en önemli bankasında üst düzey yönetici olarak da çalışan bankacı bu konuda şunları söyledi:
“Önce müşteriler topluca ele alınır . Yaptıkları işlere göre, büyüklüğüne küçüklüğüne göre, gelirine, giderine, kredisine, mevduatına, esnaflığına, memurluğuna, çiftçiliğine, emekliliğine göre bölünebildiği kadar bölünür . Bunlara ” segment” adı altında türlü türlü havalı isimler bulunur. Ticari, mikro , bireysel, altın, gümüş, pırlanta olarak etiketlenir. Artık müşterilere bu etiket altında farklı gözlerle bakılması istenir. Etikete göre muamele edilir, ona göre ürün satışı , hizmet verilir (!)
Müşterileri bölünmüş olan bir bankanın bankacılarının da bölünerek yönetilmesi, birbirleri ile rekabet ettirilmeleri, çeşitli sınavlara, yarışlara sokularak ayrıştırılmaları, bir kısmının diğerlerine göre ” daha” bilgili, becerikli, başarılı algısı yaratılarak diğerlerinin bu psikolojik oyunda kendilerini yetersiz ve değersiz hissetmelerinin sağlanması ” değişim süreci ” ne giren her Banka’da yaşanan bir senaryodur . Bu şekilde “iç rekabet” yaratan yönetimler bu sayede uzun vadede personel operasyonlarını çok daha rahat şekilde yapabilirler. Sözde (!) adil bir ölçme ve değerlendirme yapmak üzere düzenlenen sınav sonuçları açıkça ilan edilmediğinde kimse gerçek sırasını göremez ayrıca bu sınavlar bankacılık mesleğinin uygulamada gerektirdiği bilgi ve beceriyi ölçmekten de oldukça uzak içeriklerde olduğundan kişileri ” yetersizlik” duygusu ile karşı karşıya bırakarak çalışanlar üzerinde psikolojik bir baskı ve özgüven eksikliği yaratır. Özellikle performans değerlendirme ve terfi süreçlerinde kullanıldığında ise çalışanların verilen kararları ” liyakat” ve ” adalet” açısından sorgulama yeteneğini felce uğratır. Çünkü artık ortada ne amaca hizmet ettiği tam da anlaşılmayan bir ” sınama” sistemi kurulmuştur. Buradaki belirsizlikler ve daha önce başka bankalarda yaşanmış olumsuz örnekler , çalışanların bu konuda endişeli, isteksiz ve sorgulayıcı olmalarının en önemli sebebidir. “
