Kovulmanın yeni adı sosyal medya

yazar:

kategori:

Avukat Gökç yabuloğlu çalışanları, sosyal medya hesapları konusunda uyardı: Dikkat sizde tazminatsız kovulabilirsiniz!
Suna T, her yönüyle işini mükemmel yapan verilen tüm hedef ve görevleri yerine getiren bir personel. 
Birgün iş yeri Suna T’nin iş aktini tazminatsız sona erdir.
Gerekçesi ise Suna T’nin sosyal medya paylaşımları.
Peki işçinin iş ilişkisinden bağımsız olarak kullandığı şahsi sosyal medya hesapları tazminatsız kovulma için gerekçemidir. 
Yani kendi özgürlük alanı içerisinde olan sosyal medyayı işveren kovmada gerekçe gösterebilir mi?
Avukat Gökçe Yabuloğlu, “evet”diyor.
Avukat Yabuloğlu bu konuda şunları söyledi:
“İş ilişkisinin doğurduğu borçlar itibariyle işçinin iş akdi devam ettiği sürece işverenine karşı sadakat ve bağlılık yükümü bulunmaktadır. Bu yükümlülük kapsamında işçinin, işvereni ve işyerinin itibarına halel getirecek eylemlerde bulunmaması, çalıştığı kurum ve işverenine ilişkin mesleki sır nitelikli bilgileri ifşa etmemesi, işyerini ve işverenini karalayıcı söylemlerde bulunmaması ve buna benzer zarar verici davranışları sergilememesi gerekir.”
YARGITAY NE DİYOR?
Avukat Gökçeyabuloğlu, bu konuda emsal yargıtay kararlarını da verdi İşte o kararlar:
“1)    İşçinin işyerini hedef alarak gerçekleştirdiği bir paylaşımda söz konusu beyanların sataşma ve hakaret içeriği taşıdığına karar verilerek Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararında işverenin feshi haklı bulunmuştur:
“ …. Davacının  sosyal paylaşım sitesinin görüntüsü dosyaya sunulmuş olup davacının “iki kelimeyi bir araya getirip cümle kuramayan adamlar müdür olursa basit bir resmi yazıya cevap yazmayan gerizekalılar şef olur …’de iş hayatı saçma sapan ilerliyor” şeklinde paylaşımda bulunduğu görünmektedir.
Yapılan paylaşım ve davalı tanık beyanları değerlendirildiğinde paylaşımın davalı işyerine yönelik olduğu davacının söz konusu  hakaret ve sataşma içeren paylaşımının  işverene haklı fesih imkanı verdiği, davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayandığı açık olduğundan yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi bozma nedenidir.”  ( 31.3.2016 tarihli karar )
2)    Yine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından finans sektöründe çalışan bir işçinin çalıştığı kurum olan banka hakkındaki sosyal paylaşım sitesindeki paylaşımın, eleştiri sınırını aşan ve kurum itibarını zedeleyici paylaşım olduğuna karar verilmiş ve işverenin feshi haklı bulunmuştur:
“…Somut olayda davacının iş sözleşmesi bir sosyal medya sitesinde “… adalet dağıtma  bankası değildir çünkü sadece torpillilerin,  yalakaların bankası olmuş” şeklinde ifadede bulunarak çalıştığı bankayı aşağılayıcı ve kurumsal kimliğine yakışmayan ifadelerde bulunduğu gerekçesiyle haklı nedenle feshedilmiştir. Taraflar arasında davacının yazdığı konusunda çekişme olmayan ifadeler dikkate alındığında, eleştiri sınırını aştığı, işvereni olan bankanın kurumsal itibarını zedeleyici nitelikte olduğundan doğruluk ve bağlılığa aykırıdır. Fesih haklı nedene dayanmaktadır. Davanın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olmuştur.” ( 25.9.2014 tarihli karar )
Görüleceği üzere işyerini hedef alan ve işverenine karşı sövücü, itibarı zedeleyici paylaşımlar hem İş Kanunu madde 25/2 işverenin haklı nedenle feshi kapsamına girmekte hem de bu gibi eylemler Yargıtay tarafından da haksız eylem olarak kabul edilmekte, bu eylemler nedeniyle işçinin iş akdi feshedildiğinde fesih haklı olmaktadır ve bu itibarla işverenin ihbar süresini beklemeden, işçisine tazminat ödemeden iş akdini feshetmesi hukuka uygun olmaktadır.
İşveren bakımından haklı fesih sebeplerinin ortaya çıkması halinde, iş sözleşmesinin diğer tarafının sözleşmeyi haklı sebeple fesih yetkisinin kullanılma süresi sınırsız değildir. Şöyle ki; işveren bu eylemi öğrendiğinden itibaren 6 iş günü içinde iş akdini feshetmelidir, en geç bu eylemin gerçekleşmesinden itibaren 1 yıl içerisinde bu nedene dayanarak iş akdini haklı nedenle, derhal ve tazminatsız olarak feshedebilir. Bu süreler hak düşürücü süredir; şayet bu sürelere uygun olmayan işverenin feshi, haklı bir feshin sonuçlarını doğurmayacaktır. 
İşverenin fesih hakkının bulunmasının yanı sıra, eğer hakarete uğradıysa veya kişilik haklarına saldırı gerçekleşti ise hukuk mahkemelerinde tazminat talepli dava açma, yine hakaret ve tehdide maruz kaldı ise cumhuriyet başsavcılıklarına bu işçisi hakkında suç duyurusunda bulunma hakkı da mevcuttur.”

Avukat Gökçe YABULOĞLU
Elektronik posta: gokce@yabuloglu.com