Duayen bankacı Hanife Serter, BDDK’ya ce Çalışma Bakanlığı’na neden teşekkur etti?
Geçtiğimiz hafta Paramedya‘da yer alan bir haber tüm bankacılarda bir anlık bir sevinç ve heyecan yarattı. Haberin başlığı ” Bankacılara sonunda devlet el atıyor.”
Nasıl da umut verici bir haber ama. Zaten umut artık bankacının ekmeği. Fakirlerin (!) makarnası var ya artık, umut bankacılara kaldı. Yıllardır ” ha düzeldi , ha düzelecek, artık bundan kötüsü olmaz, buna devlet mutlaka ses çıkarır..” diye diye çalışıyor binlerce bankacı.
Devletin çalışma hayatındaki huzur ve barışı tesis edici uygulama ve yaptırımlarını hayata geçirmesi için dört gözle bekliyor. Çünkü bankacının artık bundan böyle hakları, iş güvencesi, etik ilkelere uyma, çalışma hayatında kendisine sahip çıkma konusunda güvenebileceği hiç kimsesi yok. Dertleri karşısında Ne sendikalar sendika, ne de basında çıkan bir ses var. Bir banka emekçisinin basında küçük bir köşede haber olabilmesi için ancak ölmesi gerek. Hiç bir gazete bankalardaki ağır mobbing uygulamalarını ve bunların sonucunda yaşanan travmaları haber yapmıyor, yapamaz.
EN…. ÖDÜLLERİ
Patronların kar rekorları, teknoloji tanıtımları, yıllık artan mevduat, kredi tutarları , yurtdışından bilmem nerden alınmış ” en iyi banka” ödülleri ile ilgili haberlerden (!) ve danışıklı röportajlardan bu haberlere yer kalmaz. Bankacılar da bunu bilir o yüzden de bir çok bankacı bu haberleri asla okumaz, siteye koyarsın tıklamaz. Ama işte o geçen haftaki haber ” başlığı” o kadar merak edildi ki.. Acaba devlet bankacılara ” el atıp” ne yapacak ? Fazla mesai yaptırmayın mı diyecek ? Liyakate önem verin, şu terfileri bir düzene koyun diye mi uyaracak ? İşten çıkarmaları öyle keyfi yapmayın, çalışanınıza biraz değer verin, doğru yerlerde, doğru işlerde kullanın, bunlar eğitimli insanlar boşa harcamayın, mobbing yapmayın, etik dışı işlemlere zorlamayın diye mi çıkışacak ? Bir merak bir merak…Haberin içeriğini okuyunca anlaşıldı. Ankara’da yer alan 17 özel bankanın 138 şubesinden “187” bankacı ile yapılmış bir araştırma sonucunda çıkmış.
Özetle:
“Sigara içen çalışanlar duygusal açıdan zayıfmış (!) Sigarayı bırakmalarına destek olunmalıymış, yardım alınmalıymış. Bir de fazla mesai yapan ve gelirinin az olduğunu düşünen çalışanlar çabuk tükeniyormuş. İş dışında hobi edinirlerse iyi olurmuş. Yol, yemek, kreş gibi ek ödeme alırlarsa belki geçermiş .vs.”
Geç kalınmış bir başlangıç ama hiç yoktan iyi . Konunun hazır Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı gündemine girmişken kalmaya devam etmesini, gündemden hiç düşmemesini diliyorum . Çünkü bankacıların sorunları gerçekten normal bir çalışma hayatının yarattığı stres seviyesinin çok ötesine geçmiş durumda. Bankalar bankacıları ” tüketerek” var olmaya devam ediyor ve görünen o ki üst yönetimlerin çoğu bunu “gerçek” anlamda umursamıyor. Dışarıya karşı hoş görünecek, “ göstermelik” aksiyonlar ile günü kurtarsalar, reklamlar yapsalar da ” insana” ve ” çalışma hayatına” değer katacak katkılar sunmaktan, insanların huzur ve barış içinde çalışmasına yol açacak mesajlar vermekten çok uzaklar. Aslında kapalı kapılar ardında Söyledikleri tek şey ” tükendiğiniz an boş bir süt şişesi gibi kapının önüne koyarız sizi, tükenmeyin !”
ASIL GÖSTERGE
Bunu ( kapının önüne koyma işini ) daha önce çalıştığı bankada başarı ile yapan yapan eski bir İK’dan sorumlu GMY’nin BDDK’dan onay alınamaması nedeniyle hala olumlu sonuçlanmayan transferi de Devletin bankacılara ” el atmasına” ilişkin önemli bir gösterge.
En azından yüzbinlerle bankacı öyle olduğuna inanmak istiyor. Bankalardaki ” faiz” lobisini bilmem ama ” mobbing” lobisi fena çalışıyor. Devletimiz, büyüktür, güçlüdür. Bankaların ekonominin gelişimine katkısı önemlidir ama unutulmamalı ki her güçlü bankanın arkasında işini doğru, düzgün, etik yapan bankacılar vardır.
Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim, milyonlarca emeklinin geçen bayram aldığı ve gelecek bayram da alacağı bayram ” ikramiyesi” ni alamayan sadece bir kaç özel bankanın sandığından emekli binlerce bankacı var. Devletimiz mutlaka o bankaları bilir. Ve belki de o banka sandıklarının yetkililerini arayıp sorar ” Hayrola , bir derdiniz mi var ? Neden ödemediniz ?”
Yüzbinlerce çalışan ve emekli bankacı “ iyi bir habere” hasret. Benim BDDK ve Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı’ndan hala umudum var. Eminim bu yüzbinlerce bankacının sesini artık duyacaklar. Paramedya’da bu konularda çok daha güzel haberler okumak dileği ile.
