Şubeci’nin Müdür isyanı!

Bankacılık sektörünün hasta ruhlu müdürleri… Ego tatminine yönelik yapılan ve saatlerce süren toplantılar. İşte bankacının Şube Müdürü’ne isyanı.ŞUBECİ YAZIYOR:
Bitmeyen seçim süreci ,volaitenin dibini yaşatan dolar, çok acayip şaibeler, şubelerimizde bitmeyen baskı , soğan 10 TL , domates 15 TL , benzin 7 TL derken çok uzunca bir süre yaşamayacağımızı düşündüğüm oldukça garip bir süreci geride bıraktık yani umarım bıraktık…
Geçim derdimiz bir yanda dursun,  son 20 güne bakıyorum hala inanamadığım şeyler var ve bunların çok ciddi bir kısmı da maalesef şubelerimizde,müdürlerimizde…
Neden derseniz bana göre müdürler, müdürcükler işin ucunu fazlasıyla kaçırdılar. Hatta delirdiler ve saçmalıyorlar. Nasıl mı? Sizlere de yabancı geleceğini sanmıyorum.
Buyrun …
Mesela kendi müdürümün bugün önümde oturan yeni bir müşteri ile ilgili soruları:
“O kim? Ne iş yapıyor? Maaşı ne kadar?  Eşi nerde ? Ne iş yapıyor? Çocuğu var mı ? Hangi okulda gönderiyor?  Hmm oraya gönderiyorsa kesin parası var bu adamın. Nerde oturuyor? Ordaki evler pahalı krediyle mi almış? Parası ne kadar? Hangi bankayla çalışıyor? Neden bizimle çalışmıyor?Parası yok muymuş? O zaman kredi sorsaydın? KKB si nasıl baktın mı? Kaç evi var? Ne kadar aidat ödüyor? Arabası ne? Kaç model..”
Yaklaşık bu 20 sorunun cevabını hayatınızda ilk defa gördüğünüz  bir insandan yaklaşık 5 dakikalık bir zaman diliminde öğrenmeniz bekleniyor.
Yani soru bu, sorulur tabi ama karşınızdaki ilk görüşmenizde bunları aldığınız tüm ilişki yönetimi eğitimlerine karşın , psikopat gibi diye sorduğunuzda sizin ondaki değeriniz , mesleki saygınlığınız ne olur?
Ne olabilir?
Sizi bir kan emici gibi görmeyecek mi?
Ya da MIT,CIA  J ?
Allah aşkına size sorulsa tüm bunlar cevap verir miydiniz? !!
Biraz empati diyeceğim ama eminim cevap vermezdiniz çünkü kıymetli mevduatınız bile rakip bankada!! Aslında işte bu kadar iki yüzlüsün!!!!
Şimdi başka bir konu sabah 08:15 de toplantı..
Sayın müdürüm.. Buradan size bir naçizane uyarı :Sabahın 08:15’inde tüm o ruh hastalığınla yaptığın toplantı inan bana hiçbir şeye yaramıyor. Sadece  fazlaca sinir bozuyor , aşırı geriyor, üzerimizde feci bir strese neden oluyor ve sen o toplantıda sabahın 08:15’nde ne istersen iste, ne buyurursan buyur; olmuyor. Yani ne Türkiye ekonomisi , ne müşteri davranışları, ne piyasalar , ne faizler , ne banka etiği ne de politikası senin o boktan sabahın körü toplantınla düzelmiyor. Yapma!
Hatta gün içinde de yarım saate bir beni yanına çağırıp en az 15 dakika bana odanda fırça çektiğinde , bunu çalışma arkadaşlarımı artık geçtim, içerdeki müşteriler duyduğunda  ve ben rezil olup yerin dibine girdiğimde ben çalışamıyorum.
Yapma!
O mailleri bana kırmızı ve 16 puntoyla attığında benim algımda bir değişiklik olmuyor ; sadece bana göndermen gereken bir uyarı mailini de tüm şube, bölge cc li olarak gönderdiğinde de yazan aynı cümle sayın müdür ve ben anlayabiliyorum. Cümle alemin beni nasıl şamar oğlanına çevirdiğini gördüğümde sen müdürcülük kasıyorsun ama ben utanıyorum…Ben çok utanıyorum, çalışamıyorum
Yapma!
Beni sürekli dışarıya gönderdiğinde benden istediğin hiçbir hedefi gerçekleştiremeyeceğimi bildiğin halde , beni mesaiye kalmaya mecbur bırakıp ama bana asla mesai girdirmeyip hayrına çalıştırdığında da kendimi enayi gibi hissettiğimden ben çalışamıyorum.Yapma!
Hele ki Cumartesi çalışmaları…Bu aralar her hafta bir Cumartesi çalışmamız var maşallah sayende. Sayın müdürüm senin anlamadığın konu şu ki ; bir insan bir yere ana avrat küfrederek geliyorsa o insandan verim alamazsın. Cumartesi günü arama yapmamızı istiyorsun ama müşteriler Cumartesi günü arandıklarında sen banka olarak o milyonlar döktüğün reklamlarda vurguladığın, sağlamaya çalıştığın tüm güveni, tüm saygınlığını ve tüm duruşunu yitiriyorsun. Tencere tavacı oluyorsun k, bence onların bile bizden daha net duruşları var şu anda. O koca banka markanı sen şubenin müdürü olarak yerle bir ediyorsun. Emir buyurduğun için biz aramaya devam ediyoruz ama karşımdaki “Bugün cumartesi kardeşim izin günüm benim , rahatsız etmeyin , pazartesi arayın” dediğinde aslında benim de o gün yasal izin günüm olduğu, benimde sevgilimle, eşimle , çocuğumla , ailemle, arkadaşlarımla yaptığım programlarımı iptal ettiğim aklıma geliyor ve ben sana küfretmekten, işime lanet etmekten , bir iş yaşam dengem olmamasına isyan etmekten; en son boş boş ekrana bakıyorum ve evet çalışmıyorum!!!
İnsan gibi, insani,rezil olmadan, ezilmeden, hor görülmeden ve bizlere artık işkence edilmeyen bir çalışma ortamı istiyoruz!!!!!!!
şubeci