Bankacılık dünyası ilginç bir konuyu konuşuyor. Öfke kontrol sorunu olan genel müdür yardımcısının şube ziyaretinde olanlar yok artık denilecek türder.
Hemen hemen gezmediği banka kalmayan ve ayrıldığı her bankadan arkasından adeta gitti diye kurbanlar kesilecek olan bir genel müdür yardımcısı.
Bu genel müdür yardımcısı eski bir mesai arkadaşının büyük bir bankaya genel müdür olması ile birlikte gelen istek üzerine çalıştığı yerli sermayeli bankadan istifa ederek transfer olur.
Bu genel müdür yardımcısının istifası banka tarafından itirazsız anında kabul edilir.
Ve yeni bankasında Genel Müdür Yardımcısı olarak işe başlar.
Aslında çalıştığı banka oldukça kurumsal bir kimliğe sahiptir.
Bankacılık alt kültürü yüksek bir bankadır.
Nasıl uyum sağlayacağı konusunda herkesin bir tereddüttü vardır ama sonuçta transfer gerçekleşir ve göreve başlar.
Göreve başladığı günden bu yana neler oldu neler onu bırakıp son yaşananı anlatmak istiyorum:
Bankacılık dünyası bu: Topu topu kaç banka var ki! Ne olsa duyuluyor konuşuluyor.
İşte kulaktan kulağa bir bankanın plazasından başlayıp tüm bankacılık dünyasına yayılan o olay:
Olay bankanın Etiler civarındaki bir şubesinde gerçekleşir.
Çok gezen bu GMY gündüzde öfke kontrol sorunu yaşar.
Genel müdürün isteği üzerine Türkiye’deki tüm şubeleri gezer. Tabii ki İstanbul’daki o şubeye de gider.
Personel ile konuşur ve sorular sormaya başlar.
Tam çıkarken kapıya yakın bir personele görevini sorar. Üst segment müşterilere bakan bu genç adam çalıştığı segmentin ismini söyler. Tabii ki bu maden ismi de olan segment adını tam olarak ingilizce telafuz edemez.
Öfke kontrolü sorunu yaşayan GMY öfkesini her ne kadar bastırmaya çalışsa da sert bir şekilde ingilizce telafuzunu söyler.
Hızını ve öfkesini alamayan GMY, bu kez müşterilere hangi oran verdiğini sorar. Verilen oranı yüksek bulan GMY daha da kızar ve elini hızla kaldırır ve bir anda yaptığını anlar ve biraz sert bir şekilde personelin yanağını sevgi dolu(!)bir dokunuş yapar.
Herkes şok olur! Tabii ki bu GMY’de şok olur.
Gülümser ve şaka yapmaya başlar.
Ama herkes bilir ki, o elin ne amaçla kalktığını…
Şimdi bu yazıyı okuyanlar bu GMY’nin kim olduğunu tahmin etmeye başlayacaktır eminim.
Kim olduğu önemli değil, arif olan anlar diyelim ve bu GMY’nin bir başka macerasında buluşalım.
