Nadide Kısa bundan tam 2 yıl önce vefat etti. Geride 3 gözü yaşlı öksüz çocuk bırakırken, çalıştığı bankanın markasının üzerine de ağır bir siyah örtü attıp gitti. Bu banka bu siyah örtüyü belki yüz yıl bile kaldıramıyacak!
Bankacı değil anne öldü
Nadide Kısa’ın adını ilk kez 2 yıl önce yine aynı şubede çalışan bir bankacının ağıt dolu sesi ile duydum:
Nadide Öldü!
Nadide kim ve neden öldü diye sorma fırsatı bile bulmadan anlattı:
Nadide’yi öldürdüler.
Nadide’yi öldürdüler sözü hemen bana cinayet çağrıştırdı.
Nadide’yi silahtan daha çok can yakan yöntemle öldürmüşlerdi.
Son yıllarda Türkiye’de özellikle bankacılık sektöründe çok kullanılan bir yöntem ile: Bu yöntemin adı MOBBİNG!
Nadide Kısa çalıştığı bankada üst segment müşterilere bakıyordu. Bankasının yeni pilot uygulaması ile tenzili rütbe yapılmıştı. Bankanın İK yönetimi nasıl olsa maaşı azalmayacak diyerek, 20 yıllık bankacıyı gişeye otutturmuştu.
Nadide 3 çocuğunun geleceği için buna da ses çıkartmadı.
Ancak müdürü adeta psikopatçasına saldırıyor, bağırıyor herkesin içinde adeta hakaret ediyordu.
Sonunda Nadide’nin vücudu daha fazla strese dayanamadı ve iflas etti.
Geride 3 çocuğunu bırakıp vefat etti.
Başta sendika ve Plaza Eylem Platformu gibi çok sayıda kuruluş bunun açık bir mobbing cinayeti olduğunu söyledi.
Acılı eş daha eşinin cenazesi bile kalkmadan bir komedyeni arayarak, “eşinin mobbinden ölmediğini”söyledi.
Garip bir durumdu. Nadide’nin cenazesine kendini suçlu hisseden tüm üst yönetim vicdanını rahatlatmak için gitti. Bu bankada alışık bir durum değildi. Koskoca üst yönetim bir gişecinin cenazesine gitti.
Tüm gözler Nadide’nin şube müdüründeydi. Açık suçlama olmasına rağmen müdüre hiç ama hiç dokunmadı banka yönetimi.
Ayrıca neden dokunsunlar ki! Bağırıyor, mobbing yapıyor ama şubesi karlıydı.
Hatta ödül gibi bir başka büyük şubeye verildi. O şubede de rahat durmadı. Yine personeline hakaret ve bağırma. Sonunda bayılan bir bankacı, koskoca banka şubesine müşterilerinin gözü önünde gelen ambulans.
Haberin paramedya’da yayınlanıp, Plaza Eylem Platformu tarafından protesto edilmesi üzerine şube müdürü apar topar işten atıldı.
Bankanın geç hareketi belki onlara milyonlar kazandırmıştı ama Nadide’nin vebalini üstlerine yıkmıştı.
Aradan onlarca hatta yüz yıl bile geçse bu markanın üzerinde hep Nadide’nin ölümünün siyah bir lekesi kalacaktır.
