Konut Kredilerinde Zararına Satışlar , Patron Çıldırdı

HANİFE SERTER YAZIYOR: KGF kredileri geri dönmemiş , can suyu kredileri suyunu çekmiş , nefes kredilerinin nefesi tükenmişti ki imdada konut kredisi faiz indirimleri yetişti. Her kriz döneminde olduğu gibi muvazaalı satışlar başladı. Eş, dost, akraba, komşu..
Göklerden gelen kararlar sonrası konut kredisi faizsizlerinin hızla düşürülmesi ticari firma sahiplerine yeni bir ilham verdi.
Bankalara ve piyasaya borcu olan pek çok  esnaf, tüccar, KOBİ , sanayici iş insanı  bolluk dönemlerinde edindikleri mallarını, evlerini, arabalarını, arsalarını, yatlarını, katlarını nakde çevirerek ticari kredilerini, borçlarını ödemek isteseler de bunu uzun süre yapamadılar.
Sözkonusu varlıkları değerinde hatta değerinden de düşük fiyata almaya istekli kimseleri bulamadılar. Belirsizlik dönemlerinde likitte kalmayı seçen yatırımcılar bu dönemde mal edinmeye sıcak bakmadı.
KGF kredileri geri dönmemiş , can suyu kredileri suyunu çekmiş , nefes kredilerinin nefesi tükenmişti ki imdada konut kredisi faiz indirimleri yetişti. Her kriz döneminde olduğu gibi muvazaalı satışlar başladı. Eş, dost, akraba, komşu… etrafta güvenilir kim varsa konutlar anlaşmalı olarak satıldı, düşük faizli krediler çekildi , hem mal kaçırılmış oldu hem de borçlar daha düşük faiz oranından daha uzun vadelere yayıldı. Normal zamanlarda olsa kılı kırk yaracak, talep edilen krediyi didik didik edecek Kredi Tahsis’çiler her ne hikmetse bu dönemde kredileri hiç bekletmeden son hız onaylayıp geçti . Kredi teklifi yapmayan şubelere baskı arttı. O krediler verilecek ! Emir büyük yerdendi.
FAİZ DÜŞTÜ KONUTA SALDIR
Bir dönem bol miktarda ve ucuza borçlanan bankaların bu parayı nereye satacağını şaşırarak etrafa saçtığı paraları geri toplamak kolay olmayacaktı yoksa. İki seçim arası takip olmaz diyerek yüzdürülen kredilerin batmadan çıkarılması gerekiyordu. Çıkarıldı. Çıkarılıyor. Faiz düştü, konut kredisine  talepte canlanma var dedikleri talebin önemli kısmının muvazaalı satış olma ihtimali yüksek. Ama her konuda olduğu gibi bu konuda da atı alan Üsküdar’ı geçti. Şimdi asıl soru uzun vadeye yayılan borçlar ödenebilecek mi ? Geçtiğimiz aylarda açıklanan verilerde konut kredilerinde de gecikme ve takipler yaşanmaya başlandığı görülüyordu. Etrafımıza şöyle bir baktığımızda, yakınımızdakilerle konuştuğumuzda anlaşılan o ki ; Piyasalarda Gerçek anlamda bir canlanma, iş artışı, istihdam artışı , üretime bağlı ” enflasyon ” düşüşü yaşanmadığı sürece kimse yeni yeni borçlar altına girmeye hevesli değil. Ne arabasını değiştirmek isteyen var, ne parasını eve, arsaya gömmek isteyen. Ama çocuğunu özel okuldan almayı düşünenler var örneğin.
BAKKAL DÖNEMİ BAŞLADI
Haftada bir markete gidip arabasını doldururken artık günübirlik bakkalından alışveriş yapmaya dönenler var. Kredi kartımı kullanmıyorum, daha az harcamak için nakit alışverişe döndüm diyenler. Eskiden buzdolabı tepeleme doluydu artık az az alıyorum diyenler..Haftasonu AVM gezmek yerine eş dost toplantılarına gidenler. Gereksizce aldığı giysilerini, ayakkabılarını , çantalarını internetten satanlar.
Her şerde bir hayır vardır dedikleri ekonomik kriz için de geçerli olacak belki . Bir dönem tüketim çılgınlığına kapılan, bedava dağıtılıyormuşçasına her gördüğü kampanyaya saldıran, yılda bir araba değiştiren , oturduğu evi beğenmeyip daha lüksünü isteyen, elindekilerle asla yetinmeyen, mutlu olmayan, değerini bilmeyen belli bir kesim için ders niteliğinde günler bunlar. Her dönem geçim zorluğu çekmiş, çeken ve çekecek olanlar için yönetilmesi daha kolay. Onlar zorluğa dayanmayı, aşmayı, sabrı biliyorlar. Sebepsizce zenginleşmiş, şımarıkça harcamış, varlıklarını görgüsüzce sergilemiş olanlar için süreç henüz tamamlanmadı. Onlar bu süreci adeta bir travma gibi yaşıyorlar .
Önce inkar, sonra kabullenme en son mücadele. Bu mücadelede tüm “sonradan görmüşlere” başarılar .