Bankadan acil satılık ruhsatlı genelevi!

Eski banka müfettişi GÜRCAN KONUR’un bu haftaki anılarında  bir bankanın teminat olarak aldığı ve el koymak zorunda kaldığı genelevin satışı var. Yaşlı bölge müdürünün teminat yerini ziyareti ve birbirinden komik ama gerçek bir olay!
BANKADAN, İHTİYAÇTAN  SATILIK,
SERMAYE YAPISI GÜÇLÜ, İŞLEK , BELEDİYE RUHSATLI, İPOTEKLİ UMUMİ EV
 (DÖNGEL KARHANESİ’NİN GERÇEK VERSİYONU)

Sizlere bugün eski üstatlardan dinlediğim çok eski bir batık kredi öyküsü aktaracağım.
Tabii ki isimler yok, “bu krediyi ben vermiştim ” diyerek talibi çıkarsa da itiraz etmeyiz, kabulleniriz.
Bölge Müdürü(Böl.Müd. olarak yer vereceğiz)
Şube Müdürü ( Şb.Müd. olarak yer vereceğiz.)
İzmir Tepecik semtinde mektebin(argoda umumhanenin ismi mekteptir.) giriş kapısının hizasındaki köşede yıllar önce bir banka şubesi  vardı, sonradan kapanmıştı, ama hizmet binası bankaya ait olduğu için, hala orada terk edilmiş bir vaziyette durur. Hikayemiz o şubenin kapanmasına neden olan olayı anlatmaktadır.
Şb.Müd.- (telefonda, endişe ile) Efendim geçenlerde bölge yetkisinde bir müteahhite kredi vermiştik ya, o müşterinin çekleri yazılıyor, senetleri protesto ediliyor, acilen takibe almamız gerekiyor, ama telaş edilecek bir konu yok, biliyorsunuz 1. derece ve 1. sıradan kıymetli bir ev ipoteğimiz mevcut.
Böl.Müd.-(telefonda, planlıca) Sen takip hesaplarına  alınması için genel müdürlük ile irtibat kur, ben de öğleden sonra şubeye geleceğim, hem şu ipotekli yeri görelim, hem de ulaşabiliyorsan müşteri ile de görüşelim.
Şb.Müd.-(şubede, sakince) Efendim, müşterinin yeni yaptığı bina o zaman henüz inşa halinde olduğu için, sahibi olduğu bitmiş, kullanılır vaziyette , işlek bir yerde olan bir evi ipotek almıştık, dilerseniz inşaatın ancak kabası bittiği için ipotekli eve  gidelim, zaten müşteri de bizi orada bekliyor, hemen şubenin arkasında, zaten orayı da işyeri olarak kullanıyor.
Böl.Müd.-(şubede, merakla) aslında yeni inşaat işine giren birisine kredi vererek yanlış yapmıştık, sahi bu adamın başka ne işi var? Gidelim görelim bakalım…
Böl.Müd.-(mektep yolunda, hayretle) Müdür bey burasının neresi olduğunu  biliyorsun herhalde, sakın ipotekli ev burada deme bana!
Şb.Müd.-(mektep yolunda, akıllıca) Efendim maalesef burada, ama göreceksiniz mevki olarak en işlek yerde, hem sermaye yapısı çok güçlü, en genç, en tutulan sermayeler burada, aslında bu işe devam etse hiç sorun yaşanmayacaktı, gül gibi işleyen, para basan işi varken, inşaat neyine di mi efenim?
Böl.Müd.-(mektep yolunda, sinirlenerek) Ulan bu yaşta beni buralara getirdin ya, inşallah bir gören filan olmaz, gören  olsa ne diyeceğim, hele genel müdürlükten sorsalar, evet genelevdeydim , müşteri ziyaretine mi gitmiştim mi diyeceğim,  hele hele bir de hanımın kulağına gitse , sorduğunda uygun ev bakmaya mı gitmiştim diyeceğim, Allah belanı versin emi…
Şb.Müd.-(mektep yolunda, utanarak)Efendim haklısınız, çok özür diliyorum, ama yeminle söz veriyorum, bu benim için artık bir onur sorunudur, bunu temizlemeden başka bir şeyle önünüze çıkmayacağım.
Şb.Müd.-(mektepte, pişkince) Efendim müşterimiz de bu vesile ile sizinle tanışmaktan üzgün, ama dediğim gibi burası en iyi iş yapan ev, görüyorsunuz bu gündüz saatinde bile kalabalık…
Böl.Müd.-(mektepte, mantıklıca) Madem o kadar işlek, beyefendi burayı bize hacet bırakmadan müşteri bulup, devretsin, biz de krediyi icraya filen gerek kalmadan kapatalım.
Ev sahibi Müşteri-(mektepte, uyanıkça) Haklısınız,  aslında bu benim baba mesleğim, babamdan sonra ben devam ettirdim, ama yaş ilerledikçe, çocuklar büyüdükçe, başka işkoluna girme niyeti oluştu, ama bilmediğimiz bir branş olunca inşaatta çuvalladık. Ben buranın en  sevilen insanlarından birisiyim, kimse beni ezip, burayı almak istemez, bir nevi vakıf malı gibi addeder, o yüzden mümkünse siz banka olarak alırsanız, sizden alacak alıcı çok olur, hem değer kaybı olmasın diye, mülkiyeti sizde iken kiralayarak, işletmesi konusunda sizlere yardımcı olabilirim.
Şb.Müd.-(mektepte, sivrizekalıca) efendim, müşteri bey çok haklı , burayı ilk önce banka olarak biz alırsak değerinden satabiliriz, ben o durumda, şimdiden alıcı bile buldum. Ama direkt almak istemiyorlar, iş yıkan birisi gibi gözükmek istemiyorlar.
Böl.Müd.- (mektepte, sinirlenerek) Müdür bey siz ne diyorsunuz, ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor mu? Oldu olacak evi alıp, işletelim, hatta girişe “ bu bina bankanın malıdır ve banka personeline özel indirim uygulanmaktadır.”  diye yazı takalım. Bu sektöre  girmeye o kadar meraklı iseniz, emekliliğiniz zaten gelmiş, emekli ikramiyenizle buraya ortak olun, siz de çok kazanın, banka da kurtulsun bu işten…
Evin sermayelerinden en cilvelisi-(mektepte, bölge müdürüne hitaben, işvelice) babalık sen iyi birisine benziyorsun, biz patronumuzu çok seviyoruz, ondan ayrılmak istemiyoruz, yap bize bir kıyak, şu güzel düzenimizi bozma, Allah aşkına diyorum ya…
Böl.Müd.-(şube yolunda, endişeli ve bezmişcesine) bak müdür orada daha fazla konuşmak istemedim, ne yap , ne et, bu iş sarpa sarmadan eve müşteri bul, icraya filan gerek kalmadan satışını hallet, hatta müfettiş bile gelmeden elini çabuk tut, müfettişi kerhaneye mi götüreceğiz? Hele bayan müfettiş gelirse ne yapacağız? Emekli olmadan tek işin bu olacak, hatta bu iş hallolmadan emekli bile olmayacaksın.
Şb.Müd.- (şube yolunda, kendinden emin olarak) Emredersiniz efendim, halledeceğim.
Gerçekten de müdür emekli olmadan eve müşteri bulup, icraya gerek kalmadan satarak krediyi kapattı, ardından da emeklilik dilekçesini verdi, ardından da şube bir daha açılmamak üzere kapandı. Hala da kapalı, terk edilmiş halde, cadde üzerinde duruyor.
Ben de bölge kredilerde çalışırken, bir şubeden son model BMW otomobil kredisi talebi gelmişti. Mali verileri incelediğimizde, istenen krediye göre zayıf gelmişti, şube müdürü ile telefonla görüştüğümüzde, aslında GSM alt bayisi gibi gözükseler de, aslında şehirdeki genelevlerden birisinin işletmecisi olduğunu, ama varlıklı birisi olduğunu, hatta istenirse evini de ipotek verebileceğini söylediğinde, aman müdür bey kerhaneden ipotek mi olur, demiştim, meğerse müşterinin kendi ailesi ile oturduğu evi kastediyormuş.  Bu kredi batarsa, bizi tefe koyup çalarlar, boş verin, krediyi başka bankadan alsın diye reddetmiştik. Müşteri de başka özel bir bankadan ipoteğe bile gerek kalmadan krediyi  almıştı.
Anafikir babında son söz: Herkes en iyi bildiği işi yapmalı, ama en iyi para getiren iş, her zaman en iyi iş olmayabilir.