REMZİ ÖZDEMİR, bankacılık sektöründe gittiği her kurumda binlerce insanı işten atan O GMY’yi yazdı: O adamın hiç suçu yok! O sadece infazı gerçekleştiren bir cellat!
Cuma günü Türkiye’nin en büyük özel bankalarından birinde toplu işten çıkarma yapıldı.
Çıkartılanların büyük bölümü 35-40 yaş civarındaydı.
Yani hiçbir yerde iş bulamayacak ve emekli olamayacak kişilerden oluşuyor.
Bu kişilerin işten çıkartılması demek onların evlerine, ailelerine ekmek götürememeleri demektir.
Peki bu banka neden kendisine 15-20 yıl hizmet eden personelini bir çırpıda kapının önüne koyuyor?
Tamam çıkarttın da bunu neden insanların onurunu ayaklar altına alarak yapıyorsun?
İlk bakışta bunun suçlusu olarak bankaya başka bankadan transfer olan insan kaynaklarından sorumlu genel müdür yardımcısını görebilirsiniz.
Bu genel müdür yardımcısıyla hiç tanışmadım ve görmedim. Ancak onu o kadar çok yazdım ki!
Bazıları bu kişiyle ilgili yazılarımı şahsileştirme olarak gördü. Ancak burada çok ciddi sorun var. Sorun, daha önceki bankasını defalarca mobbinge mahkûm ettiren söz konusu genel müdür yardımcısının uyguladığı yöntemler ve politikadır.
Nitekim bu bankadan ayrıldıktan sonra körfez sermayeli bankada personel şikayetleri adeta bıçakla kesilir gibi bitti.
Demek ki bir yönetici koca bir bankanın hem de itibar yılında itibarını yerle bir etmeye yetiyor.
İşte daha önceki Bankası’na itibarsızlaştırma hediyesi bırakan bu şahıs şu anda yerli ve yabancı ortaklı bankada yine insan kaynaklarından sorumlu genel müdür yardımcısı olarak görev yapıyor.
Bu şahsın bankaya atanmasından itibaren personel çıkartmalar başladı. Herkes bu adamı suçluyor. Bu kişi geldi insanlarda huzur kalmadı deniliyor
Ben buna katılmıyorum. Hatta kesinlikle katılmıyorum.
Bu kişinin hiçbir suçu yok.
Bu kişiye tamamen sistemin kullandığı bir maşa.
Yıllar önce muhabirlik dönemimde 12 Eylül Askeri Darbe döneminde birkaç kişinin idamında bulunmuş bir cellatla tanıştım.
O dönem çok ilginç şeyler anlattı.
İdam infazı için şehir şehir dolaştığını ve aldığı parayla çocuklarına bir hayat vermeye çalıştığı ifade etti. Yani birilerinin canını alırken kendi çocuklarına bir İstikbal sağlamaya çalışıyordu .
Bu kendisinin suçu değildi. Birileri kalemi kırmıştı ve kendisi sadece ipi çekiyordu.
Bu bir çelişki ama gerçek de bu!
Bu İK nüdürünü tıpkı askeri hapishanelerde can alan cellat gibi görebilirsiniz.
Eski Bankası’nda 2 bine yakın kişiyi işten çıkarttı.
Onların hayatını kararttı ama bu Onun kararı değildi.
Karar vericiler bu insan kaynaklarından sorumlu genel müdür yardımcısını kullanmışlardı.
Binlerce kişiyi işten attı. Oradan kazandığı parayla kendisine ve ailesine bir hayat sağlamaya çalıştı. Bu kişi daha sonra şu an çalıştığı bankaya transfer oldu.
Göreve başlar başlamaz maaşı yüksek çok sayıda Şube Müdürünün iş akdini feshetti.
Daha sonra bu bankanın bilançosuna baktığımızda Son 9 ayda 700 kişiye yakın insanın işten atıldığını gördük.
Yılbaşına kadar bu sayının bine ulaşması bekleniyor. Bu insan kaynaklarından sorumlu şahıs işini çok iyi yapıyor.
Tıpkı askeri hapishanedeki idamını gerçekleştiren Cellat gibi…
Eminim ki bir süre sonra bu Bankadan da kovulacak başka bir banka onu alacak. Orada da insanları işten atacak. Orada da insanların canını yakacak.
Çünkü o bu işi iyi yapıyor. Çünkü o vicdansız ve duygusuz.
O gece kafasını yastığına çok rahat koyuyor.
Bu ruh hali sayesinde evdeki çocuklarına ekmek götürüyor ve lüks puro ile viskisini içiyor.
Bununla ilgili fazla bir yoruma gerek yok. Sonuçta insan kaynaklarından sorumlu Genel Müdür Yardımcısı zavallı bir emir kulu.
Zaten fotoğrafına baktığınız zaman Onun zavallılığını görüyorsunuzdur. Emin olun ki bir gün vicdan muhasebesi yaptığında kendisi de bir şeylerin farkına varacak..
Şimdi tıpkı celladın kendisini bu iş için “seçilmiş insan” olarak görmesi gibi bu GMY de kendisinin insanları işten atmak için seçilmiş bir insan olduğuna inanıyor olabilir .
Bu şahıs da insanların dünyasını karartmak için dahası işinden ve ekmeğinden etmek için formüller bulan İnsan kaynakları yöneticisi olarak seçildiğine inanıyor olabilir. Ama bir gün kendisi ile aynada yüz yüze gelecek ve çok pişman olacak.
Söylenecek fazla bir şey yok. Bu şahsı vicdanı ile baş başa bırakıp bir gün onun ve ailesinin de aynı kaderi yaşamasını Allah’tan dilemekten başka bir şey yapmayın. Bir şey söylemeyin. Sadece evreni ve bu kâinatı yaratan o yüce güçten bunu isteyin. Emin olun ki, O adalet eninden sonunda yerini bulacaktır.
Son olarak o cellada ne oldu biliyor musunuz?
….
Hadi işinize bakın, İK müdürünün purosu bitti, viskinin son yudumunu alıyor bak…sıra size geliyor olabilir… kaçın!
