Bankacılığı kim bitirdi?

HANİFE SERTER,  hafta sonu tatili için vadeliden vadesiz türetme etkinliği ve müşteriden vadesiz koparma yarışını yazdı.
Yılların deneyimli bankacıları, eski emekliler, bankacılıkta çok uzun süre çalışmış olanlar son yıllarda bankalarda yaşanan bazı olayları, yönetimler tarafından dayatılan bazı uygulamaları duyunca okuyunca inanamıyor.
“Bu kadar da olmaz, abartıyorsunuz..” diyor.
Bir yakını hala bankada çalışmakta olanlar ise gelişmelerin daha bir farkında, yakından takip ediyor ve şaşırmıyor. Ortak değerlendirmelerin sonucunda varılan nokta ise hep aynı: “Bu yapılanlar “bankacılık” değil artık. Bankacılık bitmiş. “
Bankacılığı kimler bitirdi ?
Her hafta Paramedya‘da her birimiz tarafından ayrı ayrı yazılan konuları tekrar etmeyeceğim. Yaşayanlar biliyor. Okuyanlar öğreniyor . Bilenler bilmeyenlere anlatıyor artık. Yabancılar geldi, bankacılık bitti. Hem çalışanları için hem de müşteriler için her şey kabusa dönüştü bu sektörde. Karlılık arttı, hisseler coştu, yatırımlar uçtu diye sevinen belirli bir kesimin dışında çalışanı da müşterisi de bankalardan bezdi. Bezdirildi. Eskilerin aklına hayaline gelmeyecek, olmayacak işler yeni yönetimler tarafından hayata geçirildi.

Bunlardan sadece biri ; hafta sonu tatili için vadeliden vadesiz türetme etkinliği. Perşembeden başlayan Mail’lerle, mesajlarla, listelerle şubeleri baskı altına alıp müşteriden vadesiz ” koparma” yarışına sokma çılgınlığı… Üst yönetimler adına tam bir acizlik, görgüsüzlük, basiretsizlik göstergesi. Bayram değil, seyran değil, yıl sonu değil.. Her hafta sonu aynı baskı, aynı hikaye… Müşterinin vadelisine göz dikme, vadesiz yaratabilmek için sana bırakılmış emanete tenezzül etme pervasızlığı. Tek kelime ile “ayıp”.
Peki “ ayıp” deyince üstüne alınan var mı ? Yok.. Bunun adı da ” yüzsüzlük “. Koskoca bankalar vadesiz yaratamıyor, müşterilerinin vadelisine göz diyor ve bu konuda uyarıldığı halde devam ediyorsa o da artık ” pişkinlik “.
Kendi ayıpları yüzlerine vurulduğu halde ” yüzsüzlük yapanlara , pişkin davrananlara ne denebilir ki ? En fazla çeker gidersiniz.

Müşteriler de öyle yapıyor. Vadeli mevduatına yüksek faiz vermek için vadesizde bırakma şartı koşanlara veda ediyor. Çok büyük özel bankalardan biri son yıllarda sırf bu sebepten çok sayıda vadeli mevduat müşterisini kaybetti, başka bankalara kaçırdı. Sonrasında bu müşterileri geri kazanmak için yüksek faiz teklifleri ile peşlerinde koştu ama kimi döndü, kimi dönmedi.

Müşterinin gizli enflasyon karşısında,  uzaktan kumandalı düşürülen faizler ile günden güne eriyen  mevduatına bir de bankanın göz dikmesi, maliyetsiz kaynak yaratma çabası acizliktir, basiretsizliktir. Müşteri ” güçlü, güven veren” bankayı sever. Üç kuruş vadesiz yaratmak için kendine yalvar yakar olan bankacıya parasını emanet etmeye çekinir, korkar. Büyük bankayız diyorsanız, böyle küçük hesaplara tenezzül etmeyin. Bırakın herkes sizi ” büyük ” bilsin. Rakamlarınız küçülse de siz insanların gözünde daha fazla küçülmeyin. Bu yolla yarattığınız vadesiz mevduat, ürküttüğünüz vadeli müşterisine değmez…
Bir dost…