Evli bankacılar daha çok mobbinge uğruyor!

yazar:

kategori:

Ülkemiz Bankacılığının “Mobbing” Analizi’nin sonucu: Evliler, bekârlara göre daha çok “mobbing” görüyor. “Mobbing” uygulayan yöneticiler evli ve sorumluluk sahibi çalışanları bilinçli bir şekilde hedef alıyor.
“4 – 10 Şubat Mobbing Farkındalığı Haftası” için hazırlanan anketimize katılan 125 cesur banka çalışanına sonsuz teşekkür ederim.
Anket çalışmasına katılıp, tüm sorulara içtenlikle cevap vermeleri, ülkemizde kanayan yara olan “mobbing” konusunda yüreklerini ortaya koydukları için saygılarımı sunarım.
Katılımcılar Hakkında: 7 Banka  , 140 banka çalışanı (75 kadın – 65 erkek çalışan, tamamı üniversite mezunu, en düşük çalışma süresi minimum 7 yıl, ortama yaşları 37) ile İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir, Gaziantep, Trabzon ve Kocaeli illerinde yerleşik çalışanlarla görüşme yapılmıştır.
Mobbing hangi illerde daha etkin ve hangi mevsimde ortaya çıkıyor?
Mobbing özellikle İstanbul ve Kocaeli illerinde daha etkin ortaya çıkmaktadır. Kalabalık ve sanayileşmiş yerlerde “mobbing” kendini daha çok gösteriyor. İstanbul’da “mobbing” iş hedefleri ve çalışanın kişilik haklarına saldırı şeklinde kendini gösterirken, İstanbul ve Kocaeli den uzaklaştıkça sadece iş hedefleri olarak çalışana yansıtılmaktadır. Anadolu ve Doğu illerinde şahsi saldırı bulunmamaktadır.
Mobbing en çok sonbahar ve kış mevsimlerini sevmektedir. En yoğun baskı ve şiddet eylemleri bu aylarda çalışana uygulanmaktadır.
Mobbing uygulayanların genel özelliği nedir?
37 ile 48 yaş aralığında, orta ve üst yönetici kadrolarında, bekar ( hiç evlenmemiş veya boşanmış), madde bağımlılığı yüksek (yüksek alkol kullanımı, sigara bağımlısı), yalnız yaşayan (ebeveynleri ile yaşayanların sayısı çok yüksek, bekar olarak tek yaşayanlar daha az), birebir ilişki konusunda yetersiz, boşanmamış, hobi ve özel ilgi alanları olmayan, aşırı marka ve lüks takıntısı olan, yaşamlarının belirli bir bölümünde ağır bir travma ve kayıp yaşamış, sadakat duygusundan yoksun, çok fazla arkadaşı olmayan, sosyal medya paylaşımı yapmayan ama ekibini sürekli dışarıdan izleyen, argo ve küfürlü konuşan, çabuk sinirlenen ve fiziki olarak öfke kontrolü bulunmayan, yaşlanma belirtilerini örtme çabasında olan, ben merkezli ekip yöneten.
125 kişiden gelen cevaplar neticesinde “mobbing” uygulayan kadın veya erkek yöneticilere ait en belirgin tanımlama seçenekleri dikkate alınmıştır. Bu sayılan özelliklerden 5 ve üzeri davranışı sergileyen kişilerin “mobbing” uyguladığı veya bu konuda davranışlar sergilediğini tüm katılımcılar onaylamıştır.
“Mobbing” ile karşılaşanların özellikleri nedir?
27 ile 44 yaş arasında, evlilik oranı yüksek, yaşam enerjisi olan, çevresi ile olumlu bağlar kuran, hayatı ve kendini sorgulayan, iletişim becerisi yüksek, duygularını çekinmeden ifade eden, gereksiz saygı ve sevgi kalıplarını benimsemiş, kendisini sürekli geliştiren, sevgilisi – eşi ve çocukları bulunan, travma boyutunda kayıplar yaşamamış, entelektüel, gezmeyi ve yeni şeyler öğrenmeyi seven, birlikte başarma arzusu olan kişilerin “mobbing” ile karşılaşması yüksektir.
Katılımcıların verdiği cevaplar neticesinde en yüksek skor alan cevaplar listeye alınmıştır.
Katılımcılar “mobbing” yaşadıklarını ne kadar sürede anlamıştır?
Katılımcıların %80 lik kısmı bu sürecin kendilerinden kaynaklı olduğu düşünüp, bu sorunla başa çıkmak için kendi kendilerini telkin etmişlerdir. Telkin süreci içinde güçlerinin yetmediklerini anlamaları ve profesyonel destek almaları için geçen süre 14 aydan uzun sürmüştür.
%20 lik kısım yaşanılan sorunun, başkasından kaynaklı olduğunu hissetmelerinden dolayı ilk 3 ayda profesyonel destek almıştır.
Batıdan doğuya doğru gidildiğinde profesyonel destek alma sayısı düşmektedir.
Katılımcı kadınların %60 ı bu süreç içinde eşleri ve çocukları ile sorun yaşadığını, profesyonel destek alma süresi uzadıkça karşılaşılan sorunların arttığını belirtmiştir.
Erkek katılımcıların %90 lık kısmı kovulma sonrası, sadece %10 u sorunu yaşarken destek aldığını belirtmiştir. İşin vahim kısmı erken kurbanlar arasında destek alınmaması alkol kullanımını tetiklemiştir.
Katılımcıların tamamı “mobbing” yaşamaya başladığı anlayıp, bununla tam 1 yıl geçirdikten sonra geçmiş yaşantılarına ait zevk aldıkları hiçbir şeyden zevk aldığını belirtmiştir.
“Mobbing” Evlileri seviyor..!
Evliler, bekârlara göre daha çok “mobbing” görüyor. “Mobbing” uygulayan yöneticiler evli ve sorumluluk sahibi çalışanları bilinçli bir şekilde hedef alıyor. Bu durumda olan çalışanlar ailelerine bakmak ve işsiz kalmamak adına başlarına gelen her şeye belli bir noktaya kadar “tamam” diyor. Bunu bilen “mobbingciler” bunu fırsata çeviriyor.
Eşi bankacı olan katılımcılar “mobbing” konusunda daha şanslı durumdayken, eşi farklı bir meslek ile uğraşanlar, ne yaşadıklarını eşlerine anlatırken bile sorun yaşıyor.
Eve “iş” getirmenin modası geçti. Yeni trend eve “mobbing” getirmek..!
İş yeri sorunları, çalışanın ev ve sosyal hayatını bozuyor ve çalışan daha da zor zamanlar geçiriyor.
“Mobbing” ve Anti-depresan kullanımı etkileri
Ankete katılanların ve görüşme sağlanan katılımcıların %75 lik kısmı hayatların hiçbir kısmında anti-depresan kullanmamış. İş yerinde yaşanan baskı, zorlama ve “mobbing” neticesinde kullandıklarını belirtmiştir.
Kullanılan ilaçların etkisi ile bağımlılık oranı artmaktadır. Katılımcıların hepsi bu bağımlılık konusunda son derece rahatsız olduklarını belirtmiştir. Söz konusu ilaçlar ağrı kesici gibi çalışmadığı için, en az 3 ay düzenli kullanım süresinden sonra etki göstermektedir. Bu sürede aşırı kilo alma veya kaybı, cinsel isteksizlik, uyku hali, sosyal çevreden kopma en çok şikâyet edinilen konudur.
“Mobbing” Özel Sektörde Daha Fazla
Özel bankaların kar odaklı, yüksek satış hedefleri yüzünden katılımcıların %82 si özel banklarda baskının daha yoğun olduğunu, %28 lik kısmı ise devlet bankalarında yaşandığını ortaya koymuştur.
2019 banka kredi gelişimi incelendiğinde ise Kamu bankalarının piyasayı daha çok desteklediği, özel bankaların ise sınıfta kaldığı görülmüştür.
Elinin taşın altına koyma konusunda çekinceleri olan özel bankalar piyasa şartları göze alındığında “hem yoğurdum ekşimesin, hem de ayranım dökülmesin” mantığını gütmektedir.
Fakat ülke ekonomisinin büyümesinde daha yüksel büyüme hedefleri ile çalışanı daha çok daraltmaktadır.
Bankacılar ne istiyor?
Bu çalışma kapsamında banka çalışanlarının beklentileri son derece “insanca”
Banka çalışanları;
Çok fazla maaş yerine, daha huzurlu çalışma ortamı istiyor,
Onlarca yıl hizmet ettikleri kurumda geleceğe güvenle bakmayı istiyor,
Sağlık haklarını özgürce kullanmak ve hasta olursam, rapor alırsam “hedeflerim ne olur” korkusunu yaşamak istemiyor,
Hedefleri tuttuğu için sevilen veya sevilmeyen personel olmak istemiyor,
Terfi ve yükselme konularında daha çok kadro açılmasını ve tecrübeye dayalı şeffaf planlama istiyor,
Verilen hedeflerden şikâyetçi değil, hedefe ulaşmak için uygulanan baskı ve yönetim şeklinden muzdarip,
Anlık değişen durumlar karşısında verilen hedefler sistem üzerinden revize edilirken, bu hedeflerin insanlar tarafında gerçekleştirildiğinin unutulmamasını istiyor,
Takım ruhu ile hedeflere koşulmasını, bunu gerçekleştirirken “fazla mesai” yapılması durumunda bunun ödenmesini istiyor,
Madem sendikalar bir işe yaramıyor, neden ödeme yapıyorum diyor,
Çalıştıkları birimde şeffaf ve açık iletişim kurmak istiyor,
İmalar ve sankiler üzerinden değil, açık ve yalın iletişim istiyor,
Anket ve görüşmelere katılan bankacı meslektaşlarıma, katkılarında ve bu çalışmaya vakit ayırdıkları için tekrar teşekkür ederim. Bu çalışmaya bağlı istatistik verileri ve detayları konu başlıklarına uygun olarak önümüzdeki günlerde detaylı olarak paylaşılacaktır.
“4 – 10 Şubat Mobbing Farkındalığı Haftası” şimdiden kutlu olsun. “Mobbing bir insanlık suçudur ” bu suça ses çıkartmayan da, suçu bizzat işleyen kadar suça bulaşmıştır.
İş yaşamında güzel yarınlar ve koşullar dilerim.
Saygılarımla,
Uğur Durak
Eski Bankacı, Genç Müteşebbis
ugurdurak34@gmail.com
instagram: ugurdurakofficial
youtube: hedef tutulması