Bankalar yeni komisyon peşinde!

Usta bankacı Hanife Serter, bankaların toplam sayısı 2 bin 400 olan komisyonların nasıl ve kimler tarafından icat edildiğini yazdı:
Bankaların aldığı ücret ve komisyonların bu kadar ” gündem” olduğu bir ortamda benim de bu konu ile ilgili bir anım canlandı. Anılar konusunda uzman yazarımız, güçlü kalemimiz Gürcan Konur‘dur Paramedya‘da aslında ama ben de bu gözümde canlanan sahneyi anlatmadan geçemeyeceğim.
Bundan yaklaşık 15 yıl kadar önceydi. Çok özel bir bankanın bölge müdürlüğünde kredilerden sorumlu bir müdür yardımcısı olarak görev yapıyordum.
O dönem yabancıların bankaya yatırım yapmış olmasının da etkisiyle yeniden yapılanmaya doyamayan, her geçen gün yeniden yeniden yapılanan, yapılandıkça değişen, değiştikçe hepimizi şaşırtan bankamızın yeni yeni icatları vardı. Bunlardan bazılarını çok beğeniyor, bazılarını da ” gereksiz, şov “ olarak görüyorduk. 
ZORUNLU TATİL(!)
O dönemlerde yeni yeni adet olmaya başlayan, Antalya bölgesinde kış, ilkbahar aylarında gerçekleştirilen ” motivasyon ” toplantılarından birine katılmak üzere bölge müdür yardımcılarına  da görev emri çıkmıştı. Davet edilmişti demiyorum çünkü bu tür toplantılara “ Ya çok isterdim ama benim o gün çocuğumun doğum günü vs.” diyerek katılmamazlık edemezsiniz .

Neymiş bu toplantılar diye merakla gittiğimizi, inşaatı henüz yeni tamamlanmış, duvarlarının sıvası kurumamış, ısınma sorunu olan odalarda ikişer, üçer kaldığımızı hatırlıyorum hayal meyal. Bir de ertesi gün koca bir salonda toplandığımızda bize sorulan ve gruplara ayrılıp beyin fırtınası yapmamız istenen , (gruplar olarak da yarışacağımız ve kazanana ödüller verileceğini söyledikleri) o soruyu :

Banka olarak yaptığımız hangi işlerden, işlemlerden , kullandırdığımız hangi ürünlerden ” başka” ücretler alabiliriz ?!”
Kısacası bizlerden yeni ücret ve komisyonlar icat etmemiz bekleniyordu. Gruplara ayrıldığımızda o dönem zaten kredilerde ( operasyon tarafında )çalışan  bir müdür yardımcısı olarak aklıma mevcutta alınanlar dışında ” yeni” bir fikir bulmakta ciddi ciddi zorlandığımı ve bu emrivakiden sıkıldığımı hatırlıyorum. Gruplardan da öyle çok çarpıcı , ” vay be ne buluş !” dedirtecek bir sonuç çıkmamış olacak ki o toplantılar bir daha tekrarlanmadı. O gün zorlamayla başka bankada alınıp da bizim bankada olmayan bir iki kalem ücret, komisyon ya çıktı ya çıkmadı. Bazı öneriler de ” yok artık o da alınmaz , saçma olur, ayıp olur..” diyerek eleştirilmişti hatta. .

O yıllarda bölgelerde çok büyük oranda Teftiş kökenli bölge müdürleri ve müdür yardımcıları görev yapmaktaydı. Ticari , Bireysel Pazarlama ve Kredi Değerlendirme bölümlerine yeni yeni ayrıldığımız, birbirimize düşürülmek için çeşitli propagandaların yapıldığı daha ilk yıllardı. Yine de herkesin Bankacılık konusunda mevzuat okumuş , çalışmış, sınavlarına girmiş olmaktan kaynaklı sağlam bir altyapısı vardı. Az çok hukuk bilen, kurallara uymaya, müşteriye karşı insaflı ve adaletli davranmaya çalışan bankacılardık hepimiz . ” İş bilmez, pazarlama yapamaz..” diye damgalanmamız da belki biraz bundandı.

Son dönem haberlerde bankalarda alınan ücret ve komisyon çeşidinin 2 BİN 400 kadardan 50 adete kadar düşürüldüğünü okuduğumda işte o günü hatırladım. Ve o günden sonra kimlerin ne kadar çok düşünerek ne “ icatlar” yaptığını… Bankaların bu işten ne çok kar ettiğini… Müşterilerin farkında olmadan, yavaş yavaş, alışa alışa , soğuk suya atılıp uzun sürede farkettirmeden pişirilen kurbağa misali nasıl pişirildiğini düşündüm ve üzüldüm doğrusu. Bu icatlara çok önceden ” dur” denilmeliydi. Bu kadar süre “izleyici” kalınmamalıydı. Bankaların ” ucuz kalori ” alırcasına hesapsızca aldığı kolay ücret ve komisyonlarla adeta “obez” bilançolar açıklamasına göz yumulmasaydı onlar da daha ” nitelikli” bankacılık yaparak ekonomiye katkı sağlamaya devam edebilirlerdi belki.

Şimdi banka üst yönetimleri hareketlidir. Yakın zamanda yeni beyin fırtınaları kopar. Kaybedecekleri ” ücret , komisyon ” tutarlarını hesaplayıp yepyeni icatlarla açığı kapatmak üzere çalışıyorlardır. Eminim bulurlar da. O konuda çok yaratıcı, icatçı, icraatçı beyinler iş başında. Kolay kazanılan parayı kimse kaybetmek istemez. Dilerim kamu otoritesi kamunun haklarını korumakta kararlılığını sürdürerek görevini hakka ve hukuka uygun şekilde yapmaya devam eder. Bankalarımız çok güçlüdür ama kontrolsüz güç , güç değildir.