Borsa eski başkanı İbrahim Tuhan, 20 milyar “yatırım taahhütlü avans kredisi” kullandıracak Merkez Bankası’nı uyardı: Yanlıştır, büyük hata içindesiniz!
Merkez Bankası 20 milyar “yatırım taahhütlü avans kredisi” kullandıracağını açıklamasına ilk tepki borsa eski başkanı İbrahim Turhan’dan geldi.
İbrahim Turhan, twitter üzerinden Merkez Bankası’nın bu kararını ağır bir dil ile eleştirdi. İşte İbrahim Turhan’ın o tweetleri:
-Merkez Bankası 20 milyar “yatırım taahhütlü avans kredisi” kullandıracağını açıklayınca aklıma TCMB Kanunu geldi… Şimdi diyeceksiniz ki; “ne kanunu, ülkenin hukuk ile ilgili vaziyetinden haberin yok galiba”. Ne yaparsınız… ne kadar zorlarsam zorlayayım uyum yeteneğim sınırlı.
-Bu uygulama ve benzerleri geçmişte Türkiye’de enflasyonun düşmemesinin, fiyat istikrarını önceleyen etkin para politikası izlenememesinin önemli sebeplerindendi. Yukarıda kanun metninde kaldırıldığı görülen maddeler tam da yüzden kaldırıldı. Hem de 20 yıl önce…
-Yanlıştır, büyük hata içindesiniz! TCBM’nin verdiği para tasarruf kaynaklı değil dışsal paradır. Miktarı çok artarsa sistemin dengesini bozar. Ekonomide etkisi uzun süre devam edecek bir tahribata yol açacaksınız. Bu iş, trader kafasıyla finansal mühendislik tasarımına benzemez.
-Merkez bankaları sistemin geneline kısa vadeli likidite sağlar. Kredi vermek tasarruflar ile yatırımlar arasında aracılık işlevi gören finansal sistemin işidir. Risk yönetimi ve fiyatlama sayesinde hem tasarruf sahibi korunur hem ekonomik kaynakların verimli dağıtılması sağlanır.
-Merkez bankası tasarrufların biriktiği klasik anlamda bir banka değildir. Bu yüzden de kaynak tahsisi yapmaz. Görevi para piyasasında likidite yönetimi yoluyla para politikası uygulamak, fiyat istikrarını sağlamak, finansal istikrara katkıda bulunmaktır.
-Açıklama metninde “ülkemiz açısından kritik önemde olan selektif sektörlerdeki yatırımlar” deniyor. O ‘seleksiyonun’, seçimin nasıl yapıldığını/yapılacağını bilmeyen var mı?.. Kaynak sıkıntısı o kadar mı arttı da ‘seçilmiş’ şirketlere para aktarmada sıra TCMB’ye geldi?
-1980’li yıllara dönüş sadece kambiyo rejimi ile sınırlı değil. Merkez bankacılığının her alanına sirayet eden bir geri gitme arzusu var. Hukuk, özgürlükler, siyaset anlayışı 80’lere dönünce ekonominin de bunu izlemesi kaçınılmaz.
