Fear of missing out ( FOMO ), fırsatı kaçırma korkusu son dönemin en büyük korkularından biri. Hata bu dönemde, teknoloji yüzünden, ikinci zaman zaman birinci tehlikeli salgın hastalık .. Çabucak ve kolay bulaşan bi şey …Tayfun Oral yazıyor:
“How to Win Friends and Influence People”, “Dost kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı” Dale Carnegie tarafından yazıldı. İlk basıldığı 1936 yılında 30 milyondan fazla sattı.
Günümüzde de hâlâ popülerliğini koruyan ve pek çok dile çevrilen kitap, kişisel gelişimin sıfır noktası sayılır. Modern yaşam, insanı kendisi ile ilgilenmek konusunda, çok fazla motive ediyor. Son on yılda yazılan ve satılan kişisel gelişim kitapları bugüne kadar yazılanların toplamından daha fazla…Bu tür kitapların ilk ve son cümlesi çok önemlidir. İlk cümleden sonra ya okumaya devam edilir ya da bırakılır. Son cümle ise, kitabın akılda kalıp kalmayacağının işaretidir.
İrice bir tuğla ebadında bir tanesini kitabevinde, yalandan karıştırmak için kapağını açtım. “Dünyadaki insan sayısı kadar, kişilik bozukluğu vardır “diye başlıyordu. Ben hariç! Diye düşünüp, hiç üzerime alınmadım … Okuduktan sonra, iki sokak yanımızda bir psikoklinik olduğunu fark ettim. İçim ferahladı …
İnsanın en önemli duygusu. KORKU !!!
İnsanın en güçlü duygusunun “korku “olduğu bilinir. Dozunda korku, adrenalin salgılatır. Bu sayede, son anda akla gelmedik çözümler bulunabilir. Ancak, korkuda doz aşımı, fizyolojik ve psikolojik derin sorunlar yaratabilir …İnsanlık tarihi boyunca, bu duygu maniple edilerek bireyler ve toplumlar çok kolay yönetilmişler. Eğitim hayatımızda, meslek hayatımızda, aile hayatımızda, gelecek planlarımızda, siyasi tercihlerimizde … her alanda; korku endişe gibi duygular yönlendiriyor hayatımızı.
Her yaşta, her dönemde tema farklı olsa da bu güçlü duygu hep hayatımızda var oldu ve olmaya devam edecek…Günün koşullarına göre biçim değiştirse de özde hep aynı.
Korku; yatırımcının en iyi bildiği duygulardan biridir. Pozisyonu olsa da olmasa da her sabah kaybetme ya da kazanamama korkusu ile uyanır güne.
Yine mi kaçtı?
Fear of missing out (FOMO), fırsatı kaçırma korkusu son dönemin en büyük korkularından biri. Hata bu dönemde, teknoloji yüzünden, ikinci zaman zaman birinci tehlikeli salgın hastalık. Çabucak ve kolay bulaşan bir şey …
Fomo durumunda, sürekli diğerlerinin deneyimlediği şeylerden eksik kalma duygusu hissedilir… Ağızda hep kekremsi bir tat vardır. Fomo, başkalarının ne yaptığını sürekli olarak izleme arzusunu besler, ayrıca; kankası “pişmanlık “duygusu ile hep birlikte takılırlar.
Tam keyifli bir şey yaptıktan sonra kanepeye yayılma, İnstagram’a, Twitter’a göz atma durumunda, yaşanılan mevcut durumun çok daha iyisinin var olduğu ya da dünyanın acayip kötü bir yer olduğu fark edilir. Eğlenceli etkinliklerden, karlı bir yatırımdan, kitap okumaktan ve sosyal etkileşimden mutlu olmak yerine, daha iyisinden mahrum kalma pişmanlığı, kanepede yanımıza uzanıverir.
Fomo durumunda insan, sürekli olarak farklı bir karar vermesi halinde olayların çok daha iyi sonuçlanacağını düşünür. Neticede ya karar verilemez ya da karar verilir verilmez pişmanlık başlar.
Aracı kurumların seans odaları aktifken, her köşeden kesif kesif FOMO kokusu alırdık. Sağa dön FOMO, sola dön FOMO. Gece be şey unutup, ofise dönmek zorunda kalsak, üzerimize, “FOMO “siner uyku uyuyamazdık.
Dibi tutmuş muhallebi tenceresinde, lahana haşlamışsın gibi bir kokudur. Çıkmaz da meret.
Zamanında kendime “FOMO MASKESİ “yapmıştım. Korunmak için. Öyle bulaşıcıdır ki, özellikle telefon konuşmalarından geçer. Mesela bir hisse alırsın, bir arkadaşını ararsın fikrini sormak için. Anında ondaki FOMO sana bulaşır. Telefonu yarıda kapatıp, malları satarsın.
Z kuşağı üzerinde yapılan araştırma yüzde 40’nın FOMO hastası olduğunu gösteriyor. Aynı araştırma borsacılar üzerinde yapılsa 97 ye vurur ibre.
Her an Haberdar Olma İsteği
Online yaşam psikolojik bir hastalık olarak tanımlanan; “her şeyden sürekli haberdar olma” duygusunu besliyor, depresyona yol açıyor. “Acaba şu an başkaları benim yaptığımdan daha iyi bir şeyler mi yapıyor? Onların ne yaptığını kaçırıyor muyum?” duygusu zayıf kişiliklerde kaygı, yetersizlik hissi, zihinsel yorgunluk, zaman kaybı, gerçek sosyal ilişkilerde bozulma ve ilerleyen süreçlerde depresyona yol açabiliyor. Tüm ilaç firmalarının bu dönemde gelirlerinin önemli bir kısmı, antidepresan ilaçlardan elde ediliyor. İnternet fenomeni denilen son dönemin “goygoycuları” nın; on sene sonra İsviçreli bilim adamları tarafından bu tür şirketlerin mesai arkadaşı olduğu bulunursa şaşırır mıyız?
Depresyon Riski
Fomofobik kaygılarla hayatlarını zehredenler, yaygın ruhsal sorunlarla da karşı karşıya kalıyorlar. Günde 6 saatten fazla teknolojik cihaz kullananların depresyona yakalanma oranları yüzde 83, 4-6 saat kullananların yüzde 50’si depresyonda…
FOMO Maskesi
Günlük değişimleri ve gelişmeleri ilgilenmiyormuş gibi yaparak izlemek.” Hayati ihtiyaç “dışında kalan birikimleri hisse senedine yatırmak. Kendi fikrine âşık olmamak. Enformasyon bombardımanı içinden, gerçek bilgiyi bulup çıkarmak. Toplumsal trendleri gözlemlemek.” Bireyler akıllı, toplumlar aptaldır” sözünü unutmamak. Korkuyu yönetmek. Aklı bir NBA oyuncusu gibi, gerektiği zaman pozisyona girip, arada kenarda oturmak.
Kondisyon iyi yönetilirse, son çeyreğe dinamik girilir. Zor maçlar, son çeyrekte kazanılır.
