Bankacılıkta kurallar değişiyor

Banka yönetimleri akıntı içeresinde kürek arıyor belki ama suyun debisi çok yüksek küreği bulmamın imkanı yok. Siz siz olun bu sektörde can yeleksiz çalışmayın düşmemiz an meselesi. Deniz Ateş yazıyor: 
Paranın ne önemi var!
Her şeyin başı sizce de sağlık mı?
Sağlığı bozulana sorulmaz bu soru! Kimseyle tartışılmaz sağlığın ötesinde hiçbir şey yoktur su götürmez. Serçe parmağınızda şeytan tırnağı çıkıyor bir anda kalbiniz serçe parmağımızda atmıyor mu?
Hala aklım serçe parmağımda!
Her şeyin başı sağlık olduğundan yapılıyor o devasa hastaneler!
Sağlık öyle bir konu ki yazı bile yazmak anlamsız sağlığın önemli olduğuna dair. O yüzden ben bu ağır konuyu kenara bırakacağım.
Tüm dünyanın yaptığı gibi para daha önemli diyeceğim. Bakın halkın sağlığını düşünen kaç ülke var! Bir çok sözde gelişmiş ülkenin sağlık sistemi çökmüş durumda. Ölüme terk ettiklerini okuduk içimiz titreyerek. Vatandaşlarını ölüme terk eden ülkeler olur mu? dedik.
Tek başımıza olduğumuzda sağlık önemli ya da bizim sağlığımız önemli, kalabalık olduğumuzda ya da konu başkaları olunca paranın satın alamayacağı hiçbir şey kalmıyor. Para da çok önemli değil mi? Kaç sektör çalıştı bu dönemde? Bankalar ve Hastaneler hiç kapandı mı? 
Konumuz para, en çok para da banka sahiplerinde! Bankacılığın en karlı en çok para kazandıran sektör olduğu için değil, çok paraları olduğu için banka sahipleri. Banka sahipleri en saygın kişilerdir. Her daim paraları olmasının ayrıcalığını yaşarlar. 
Yeni dünya düzeninde banka patronlarından daha zenginler çıkmaya başlamadı mı? Bankacılık artık çok sermaye koyulup kar beklentisi olan bir sektör olmaktan uzaklaştı daha az sermaye ile daha çok para kazanmak mümkün günümüzde. Klasik bankacılık artık önemini yitiriyor ‘start up’larla ilgilenen, onları finanse eden, onlar ile işbirliği içerisinde olan bankaların, önümüzdeki dönemde daha karlı hala geleceği kesin. Gelecek akıllı projelerde!
Çalışanın hakları ile uğraşan, çalışanlarına baskı yaparak daha fazla kar edeceğini düşünmekse günü kurtarmanın ötesinde bir uğraştan başka bir şey değil bugünün dünyasında.
Biz hep günü kurtarmak üzerine politikalar ürettiğimizden gelecek bir gelecek ve bizim haberimiz olmayacak.
Belki de gelecek geldi ve biz farkında değiliz! Sizin bankanızda işler nasıl gidiyor?
Bir bakın anlarsınız geleceğini. Dünyanın en eski mesleğinde kurallar değişiyor! Mikro krediler ne oldu? Bankanızda konuşan var mı? Kadınlar ile proje üreten kaç bankamız var!
Gençlerin projelerine destek kim oluyor? 
Artık başarılı olmak istiyorsanız gençleri ve kadınları mutlaka işin içine katmalısınız. Bütün tüketim kalıplarını onların belirlediğini siz de biliyorsunuz değil mi?
Benim işim para; bankaların “aktif rasyosu tutmuş tutmamış” bunlar günlüktür değişir! Yerel uygulamalar bunlar. Siz ceza almamanızı başarı olarak görürsünüz yarın altınla ilgili bir rasyo çıkar karşınıza, bu kadar altın alımı nereye gidiyor der biri! Bakın iller arası altın mevduatı dağılımına. Hiçbir bankanın bununla ilgilenmediğini görürsünüz. Açın telefonu bölge müdürüne bağırın ne iş yapıyormuş orada! Bunlar dedim ya günlük işler büyük resimde neredeyiz? 
Belirli bir lokasyonda kabul görmüş uygulamalara değil dünya üzerinde sizin yerinizi sağlamlaştıracak işlerle uğraşmalısınız. Geçici bir dönem bizimkisi yakında rasyolar değişir. Krediyle vermenin bir ekonomik model olmadığı anlaşılır. İklim Akdeniz olur!
Banka yönetimleri akıntı içeresinde kürek arıyor belki ama suyun debisi çok yüksek küreği bulmamın imkanı yok. Siz siz olun bu sektörde can yeleksiz çalışmayın düşmemiz an meselesi. 
Paranın satın alamayacağı şeylere sahipseniz, sizin geminizden sağlamı yok emin olun. Kalın sağlıcakla.
 — 
Deniz Ateş
denizatate@yandex.com