Deniz Ateş, bankacılık sektöründeki işten çıkartılmaları yazıyor: İçeride bir umutsuzluk çaresizlik hakim, teslimiyet içerdekileri esir almış, keşkeler o kadar çoğalmış ki! Artık tuz kokmuş içerdekiler için. Zaman geçmiyor!
Hayde;
Zaman; hepimiz için farklı aksa da durmuyor, bu satırları okurken dahi zaman kaybediyoruz, ben bir de yazarken kaybediyorum zamanı.
Zaman geçerken arkadaşlarımız işsiz kalıyor,
“İKALE” kavramını öğretiyor zaman şimdi bizlere, çoğumuz hiç duymamıştık açıkçası ben de çoğumuz gibiydim öğrendim.
Zaman geçiyor çaresiz bekliyoruz içerdeyiz dışarıda olanlara özeniyoruz, mahpus hayatı oldu çalışma hayatımız…
Seviniyoruz dışarı çıkanlara, biz içerdekiler gün sayıyoruz çok az sayıda emekli olanları zafer çığlıklarıyla yolcu ediyoruz, zaman geçiyor biz içerdeyiz. “Baskı daha arttı” diyor birisi diğeri “yakında kokusu çıkar gene kıyım olacak” diyor. İçeride bir umutsuzluk çaresizlik hakim, teslimiyet içerdekileri esir almış, keşkeler o kadar çoğalmış ki! Artık tuz kokmuş içerdekiler için. Zaman geçmiyor!
Artık zaman geçmiyor arkadaşlarımız bir bir işsiz kalıyor yasal haklarını önceden almanın adı “İKALE” . Zaten hakları olanları lütuf gibi önden aldıkları için sevinçlerini paylaşıyorlar. Bir çok çalışan hala mahkemelerde sürünüyor, içeriden çıkmak da çözüm değilmiş, her biri bir avukat peşinde. Bu haksızlıklarla ilgilenen avukatlar kazandıkları davalar sonucunda, her sene arabalarının modellerini yükseltiyorlar, bankalar çalışanlarının haklarını iş davalarını takip eden avukatlarıyla paylaşıyor ama eski çalışanlarına vermek istemiyor. “İNSAN” kaynakları politikası böyle ne gelir elden, kurum kültürü.
Davayı kazanırsanız da iş bitmiyor, politikalar; temyiz yoluna giderek yıllarca emek veren çalışanın hakkını alması bir müddet daha geciktiriliyor. İNSAN ve Kültür politikası böyle ne gelir elden kurum kültürü.
Kan davası da bir dönem bu topraklarda çok can almıştı kültürümüz de töremiz de var diye. Olmaz olsun böyle töre böyle kültür. Hep birlikte halaylar çekeceğimiz ne güzel halk oyunlarımız var bu güzel topraklara ait.
“Ne yapayım ben böyleyim” demek ! İşin en basit hali, böyle olmayın lütfen değişin kültürünüze yeni zenginlikler katın. Haydi şimdi değişim sırası sizlerde, bizleri değiştirdiniz, bir siz kaldınız değişmeyen, değişin haydi değişin, değişimden korkmayın.
Bu kötü örnekler olduğu için; bizler “İKALE” yi bizim için iyi bir uygulama olarak algılıyoruz, oysa işsiz kalıyoruz. Dışarı çıkılabilenlere hayırlı olsun!
Sendika çözüm olamıyor bizim topraklarda, çünkü sendika başkanları bu topraklarda yaşamıyor. Gelişmiş ülkelerdeki uygulamaları yerinde görmek için yerlerinden kalkamıyorlar. Ya da kalkarlarsa lüks teknelerinde yüzmeyi tercih ediyorlar hayde iş başına diyecek kimse de çıkmıyor. Geçim sıkıntısı sendikacıların da derdi ne de olsa! Hepsinin çoluğu ve çocuğu var! Haydi hepsini değiştirin, çoktan zamanı geldi, geçiyor.
Bakalım bu hafta yakan top kime değecek kaç çalışan yerden yuvarlanan İNSAN kaynakları topunun üzerinden atlayarak oyuna devam edecek. Ya da kaç çalışan topa daha önce değseydim keşke diyerek toptan kaçmayacak. “Hayde gidelim!” diyecek kaç kişi çıkacak!
Bankalar kampanya yapsalar “ haklarınızı vereceğiz ayrılmak isteyen var mı?” diyerek mail atsalar sahiden şubelerde kaç çalışan kalır? Genel Müdürlükte devam etmek isteyen olacaktır, o yüzden şubelerde dedim. Gerçek İNSAN kaynakları başarısı, mutlu ve huzurlu çalışma ortamı yaratmaktır. Kampanya yaptığınızda “ biz çalışanlar çok mutluyuz, güzel bir şaka yapmışsınız bizler bankamızı daha iyi yerlere taşıyacağız..” diye geri dönüşler vereceği açık iletişimi kurmaktır. Kültürümüzde hep İNSAN olmalı. İNSAN ve … olmaz ki! Hayde ! insanlık için çalışmalıyız!
Zaman geçiyor, top yuvarlanıyor, unutmayın oyuna devam. Oyun hepimiz için bitecek, İNSAN olmanın doğasında var.
Hayde değişin, böyle karlılık sürdürülebilirlik, yönetim olmaz ki. Haydi değişin artık ! İNSAN’a yakışmıyor!.
Kazım KOYUNCU’yu rahmetle anarken, içerde de, dışarda da olsanız zaman sizin, hatırlatmak istedim.
Haydi gene çok zaman geçmiş; gece olmuş Bekir ÇOŞKUN vefat etmiş iyiler hep erken gidiyor.
https://www.youtube.com/watch?v=7uriiSAv0Q0
