Bankacının Emeklilik Hayali

Eskiden bankadan emekli oldum diyen insanlar olurdu etrafımızda. Peki şimdi hiç emekli bankacı gören var mı? Evla Fazlı bankacıların imkansız hayalini yazıyor:
Çalışan herkesin en büyük hayali emekli olabilmektir.
Emeklilik günlerinde rahat edebilmek için yıllarca birçok zorluğun üstesinden gelir, çalışır çabalarsınız.
Farklı emeklilik planları vardır insanların.
Hayal kurmak ilk adımıdır amaca ulaşmanın.
En klasik, en çok özenilen emeklilik hayali; sahil kasabasına yerleşmek, tek katlı bir evin bahçesinden ellerinizle yetiştirdiğiniz, mis kokulu domatesi, taptaze biberi toplayıp kızarmış ekmekle, demli çayla kahvaltı yapmak.
Tek derdinizin ağaca tırmanan böcekler, gece sizi ısıran sivrisinekler olduğu tatlı huzurlu bir emeklilik hayali…
Bir an bulunduğunuz ortamdan uzaklaşmak ne güzel geldi değil mi?
Hayali bile bu denli güzelken, o gün gelip emekli olduğunuzda, bir bir gerçekleştirdiğinizde isteklerinizi asıl o zaman güzel olacak her şey.
Tabii emekli olabilirseniz!
 Hayal ederken sanki yarın gelecekmiş gibi gelen emeklilik günleri, gerçek yaşama döndüğünüzde bir o kadar uzak aslında.
Eskiden bankadan emekli oldum diyen insanlar olurdu etrafımızda.
Mutlaka herkesin tanıdığı bir emekli bankacı vardır hayatında.
Peki şimdilerde var mı bankadan emekli olabilen? Çalışma arkadaşlarınızdan kaçını emekli olduğu için veda yemeği ile uğurladınız?
Var mı gerçekten artık emekli bankacı dediğimiz insanlar?
Varsa bile ne kadar az değil mi?
Sisteme direnip, sıkı sıkı tutunup bir şekilde emekli olabilmiş şanslı bankacılar.
Ne mutlu onlara…
Sistemin yoğun yorgun bankacıları, artık huzurla keyifle emekliliklerinin tadını çıkartsınlar, bu onların en büyük hakları.
Sektörden emekli olabilmek neredeyse imkansız hale getirildi.
Hep genç çalışan istiyor insan kaynakları, daha ucuza çalıştırabileceği mevsimlik insanlara harcıyorlar tüm enerjilerini.
Uymuyorsa hemen güle güle diyorlar, kolay harcıyorlar.
Çalışana uymazsa da onlar alıp ceketlerini gidiyorlar arkalarına bakmadan.
Aidiyet duygusu hiç gelişmiyor aralarında çalışanla insan kaynaklarının.
 Nerede o eski bankacılar?
Ama yok ısrarla insan kaynakları; ellerindeki avuçlarındaki eğitimli, yetişmiş, işine bağlı işini layığı ile yapan insanları kaçırıyorlar bir şekilde. Bunu yeri geliyor personelini değersiz hissettirerek yapıyor, yeri geliyor satış baskısıyla psikolojilerini bozmak suretiyle yapıyorlar.
 Yaşınız 40’ ı geçtiyse ve eğer şube çalışanıysanız insan kaynakları dediğiniz birim çalışmalarınızı değil yaşınızı sorgulamaya başlar. Size ‘’ ununu elemiş, eleğini asmış. Emekliliğine de az kalmış. Bizim kurumdan emekli olsun bu arkadaş’’ diye hiçbir zaman bakmayacaklar.
Sektör sizi çalışma tarzınızdan, yaptıklarınızdan, yapamadıklarınızdan değil; yaşınız geçtiği için oyun dışına atacak bir şekilde zamanı gelince.
Hayallerinizi ertelemek bile tahammül edilemezken, hayallerinizden vazgeçmenize neden olacaklar belki de.
Çalıştığınız sürece kendinizden ne kadar fedakarlıkta bulunduğunuz hiçbirisinin umrunda olmayacak hatta…
Siz yine de işinize sahip çıkın hayallerinizden vazgeçmeden.
Kim bilir belki hayallerinizi emekli olmadan gerçekleştirebileceğiniz başka bir fırsat çıkar karşınıza…
Evla FAZLI