Şubeciye prim yok ama Genel Müdür’e jestiyon çok!

Prim
Yıl sonu yaklaşıyor, sevgili Genel Müdürümüz 3. çeyrek sonuçlarını ve yıl sonu kapanışını anlatıyor yavaş yavaş, tane tane konuşuyor, 2022 yılının daha zor bir yıl olacağını söyleyecek birazdan. Daha çok çalışmamız gerektiğini özveride bulunmamız gerektiğini söyleyecek!
Ardından geçen dönemi çok başarılı bir şekilde kapattığımızı ve bunun ekip işi olduğunu, her arkadaşımın çok iyi olduğunu, hatta sektörün en iyileri olduğunu söyleyecek!
Genel Müdürümüz renkli grafikler üzerinden konuşacak. Biz sarı bankayız diyecek, onlar kırmızı, mor, kahverengi, açık yeşil, gri, portakal rengi, lacivert diyerek açıklama yaparken hamile arkadaşımın canı portakal çekecek. Toplantı devam ederken biz portakalı nerden buluruz acaba diye mesaj çekiyor olacağız. Acaba bu toplantı kaçta bitecek de Portakal bulacağız diye kendi aramızda mesajlarımız devam edecek! Portakalı bulmalıyız.
Rekabetten daha iyi büyümek çok önemli diyecek Genel Müdürümüz. “ Biliyorsunuz sermaye karlılığında birinci sıradayız, Aktif karlılıkta da birinci olmalıyız !” diyecek.
Vadesiz ve yeni kaynak bulmanın önemine değinecek, kredilerde NLP oranımızın düşük olmasına hep birlikte sevinirken, yeni terfi alan Bölge Müdürlerini alkışlayacağız, birim Müdürü olmuşlar çok mutlu olacağız.
Portakala açık olan semt manavından ulaşacağız, içimiz rahatlayacak.
Teşekkür edecek bizlere, tüm çalışanlara, ödül alanlara ve uzun süredir bankamızla birlikte olanlara teşekkür edecek, bizler de coşkuyla alkışlayacağız. Toplantı çıkışındaki küçük şekerlemeleri almak için sıraya gireceğiz. Diğerlerine postayla zaten şubelerine yollandığı için sorun yok; salondaki sayı kadar hepimize şekerleme verilecek!
Eve yine geç kaldığımız için biraz sinirleneceğiz hatta geç kalmanın bedelini evdekilere ödettiğimiz için evde kavga bekliyor olacak!
Evdekilere bankanızın verdiği şekerlemeyi götüreceğiz zaten ilgi dağılacak, bunu düşünmenin rahatlığı var hızlı atılan adımlarımızda… Nefes nefese evimize gidiyoruz maske bizi daha rahatsız ediyor, toplu taşıma aracından inmiş olmamızdan rahatsız olmamak içten değil.
Maskeyi açık havada biraz aralayarak, rahat nefese kavuşacağız.
Rahat nefes almamız sadece açık havada. Artık konuşmanın çok uzamasına mı yoksa o uzun konuşmada hiç primlere değinmediğine mi sinirlenmeliyiz bilemiyoruz.
Profesyonellik bu demek; binlerce çalışanın hakkını gasp edip çok mutlu birkaç kişiye gelir kayıt etmek profesyonellik. Genel Müdürümüz de prim alıyor biliyoruz pardon bilmiyoruz, arkadaşım düzeltiyor “onlar jestiyon alıyor” diyor.
“Prim mirim yok !” diyecek Genel Müdürümüz !
İyi ki kurumsal bir yerde çalışıyorum! “Sürdürülebilirlik çok önemli!” diyecek Genel Müdürümüz. Primlerden kaldırılırken bahsedecek, bir daha ağzına almayacak. Çünkü onlar prim değil başka bir şey alıyorlar diyecek bir arkadaşım…
Nefes nefese eve gireceğiz, portal düşecek payımıza, portakalın kabukları sobanın üzerine konulacak … kokusu gelecek bizlere!


Deniz Ateş
denizatate@yandex.com