Şubeci

Banka vergi avantajı peşinde şubeci karın tokluğu! Bankacının haklı isyanı: 30 liraya kim doyar?

Senelerdir bir arpa boyu yol alınamayan başlıca konumuzdur.

Her sene ne kadar olacağını merak eder durur ve gelen rakam karşısında da hayal kırıklığı yaşarız.
Ancak simit çay bilemedin bir çorba yanına da su parası.
Simit demişken ne dedi Hülya Avşar gerekirse simit yeriz.
Kendisinin o simitleri bir güzel yemesini dileyerek yazıma devam ediyorum.

Memlekette artık 20 TL ye 30 TL ye karın doyması ihtimal dışı.
Eğer bu rakamlara karnını sağlıklı bir şekilde doyurabilen ve samimiyetle bu rakamların yeterli olduğunu düşünen varsa buyurun konuşalım.
Bu yemek bakiye yetersizliğine seneler içinde birçok yöntem geliştirdik (mecburmuşuz gibi). Tabii bu şubenin yapısına, çalışan profiline, aramızdaki arkadaşlık seviyesine göre sürekli değişkenlik gösterdi.
Şube kumbarası yaptık, yemekler şubede pişti, şubede pişemiyorsa her gün dönüşümlü iki arkadaş evde yapıp getirdiler, yakındaki marketten sandviçler, tostlar yapıldı, hazır ve katı yemekten kabız olmamak adına hazır çorbalar alındı, müşterimiz olan restoran, lokantalardan, kebapçılardan indirimler alındı, hatta yarım porsiyon diye bir şey çıkardılar sırf bankacılar için. Adamlarda bıktılar az çorbayla başlayan siparişlerimizden.
Sanırım en çok da evden getirdik.
Bir şubemde haklı bir şekilde şube hinterlandındaki seçenekleri çok pahalı bulan bir arkadaşım, ben buralarda hayatta yemek yemem, yesem de doymam dedi ve zorunlu diyete girip 30 kilo verdi her öğlen biber, salatalık yiyerek.

Yine maaşını ay sonuna yetiştiremeyen özellikle güvenlik arkadaşlarım ev alışverişlerini ticketlarıyla yaptılar ve yapıyorlar senelerdir.

Sizlere daha önce yazmıştım, bir daha anlatmak isterim.
Ik yönetmenimiz şubemize geldiğinde ticket bakiyelerinin yetmediğini ve artırım yapılması gerektiğinden bahsetmişti arkadaşım.
Ik yönetmenimiz şöyle demişti kendisine ” bu bankada 20.000 kişi çalışıyor 1 TL arttırsak bir günde 20.000 TL zarar yazar banka”
Benim bankada karşılaştığım en talihsiz söylemlerden biridir bu.
Bir şubeci arkadaşım sana günde kaç 20.000 TL kazandırıyor acaba hesaba neden bu taraftan bakmaktan yoksunsunuz ve bizim yemek paramız neden “zarar” olarak görülüyor bunda apayrı bir konu kendi içinde. Bu oldukça zayıf empati düzeyi ve analitik zekâ yoksunu olan ik yönetmeninin bankadaki ömrü de kısa olmuştu ayrıca belirtmek isterim.

Yazımın sonunda seslenmek istiyorum:

Sevgili üst yönetimler, sevgili İK’lar, plazalarda çıkan 4 çeşit yemeği beğenmeyenler.
Bu yemek parası bize senelerdir yetmedi hem de hiç yetmedi.
Anlaşıldığı üzere bu enflasyon ve sıkıntılı ekonomide önümüzdeki sene de yetmeyecek.
Gerçekten yettiğini savunuyorsanız bu bakiyeyle plaza haricinde herhangi bir yerde karninizi her gün doyurmayı deneyin.
Sizden hep beklediğimiz gibi dürüst ve samimi olun.

Ruhsal sağlığımız zaten bu derecede yerlerdeyken, fiziksel sağlığımızdan da olmak istemiyoruz.

Karnimizi insanca, sağlıklıca doyurabileceğimiz şekilde gerekli yemek ücreti artırımını ısrarla bir kez daha talep ediyoruz.

Lütfen…

Duyun sesimizi

Şubeci