Borsa belki de tarihi bir çıkış yaşadı. Özellikle takas avantajı olan kamu bankaları hisse senetlerinde başlayan sert yükseliş bazı grupların açıkçı sıkıştırma operasyonu ile daha da agresifleşti.
Sonunda 1,7 milyar liralık bir temerrüt ortaya çıktı.
Piyasada birçok kurumun ve oyuncunun bu operasyondan ciddi zarar yazdığı konuşuluyor.
Ancak burada bana göre en önemli olay aracı kurumlarla çalışmanın ne kadar sağlıklı olduğu.
Ahlatçı Yatırım bu sert yükselişte ve düşüşte başroldeki kurum.
Gelen tepkiler üzerine şirket patronu Ahmet Ahlatçı bir açıklama yaparak söz konusu işlemlerin kendi kurumlarına ait olmadığını ve Mehmet Akdere isimli yatırımcının olduğunu bu kişinin de 11 aracı kurumla çalıştığını söyledi.
Bir aracı kurum şatlar ne olursa olsun müşterisinin ismini açıklar mı?
Bu hem SPK hem de KVKK açısından suç değil mi?
Sermaye piyasalarında gizlilik esastır.
Müşterisinin kişisel bilgileri, hesap detayı o kurumun namusudur.
Bu sadece etik değer olarak kalmayıp kanunlar tarafından da korunmaktadır.
Ahlatçı Yatırım, yıllardır kendisi ile çalışan müşterisinin ismini medyaya (Odatv) vererek hem etik değerleri hem de yasaları çiğnemiştir.
Ahlatçı piyasaya yön veren bir aracı kurum. Dahası yön veren oyunculara kapısını sonuna kadar açmış bir kurum.
Patron Ahmet Ahlatçı AKP’ye yakın bir isim.
Müşteri kimlik bilgisini açıklayarak suç işlemiştir. Burada hem SPK’nın hem de KVKK’nın tavrı çok önemli.
Her iki kurumun vereceği kişisel veri ihlal kararı aynı zamanda sermaye piyasaları için de çok mühim olacak.
Kişi isimlerinin öyle kolayca şirket patronları tarafından medyada ilan edilmesi piyasalarda güveni sarsacaktır.