Gürcan Konur

Gürcan Konur Yazdı: Genç işsizlik yok, İş Beğenmeme Var! Kaçak Göçmenler Olmasa Sanayi ve İnşaat Sektörleri Durur!

GENÇ İŞSİZLİK YOK, İŞ BEĞENMEME VAR,

KAÇAK GÖÇMENLER OLMASA SANAYİ VE İNŞAAT SEKTÖRLERİ TÜMDEN DURUR:

Bu iktidar zamanında gereksiz sayıda ve kontenjanda üniversite açıldı, lise gereksiz yere 4 yıla çıkarıldı, sene uzatmalar, üniversite hazırlık, askerlik filan derken gençlerin iş hayatına atılması çok gecikti.

Bu bilinçli bir tercihti, iktidar öğrencilik yıllarını uzatarak işsiz genç sayısını yıllarca ertelemenin ve düşük göstermenin yolunu bulmuştu. Sonradan üniversite mezunlarına iş bulmak zorunda değiliz diyorlardı, ama madem öyle idi, bu kadar üniversite ve kontenjan niye açılmıştı.

MEMUR OLMANIN DAYANILMAZ CAZİBESİ

İşe girmek isteyen gençler, özellikle devlet memuru olmak istiyordu, çünkü çalışması gayet rahat, maaşı özele göre daha iyi, iş güvenceli, tatili bol bir iş olarak görüyorlardı, ama artık kadrolar dolu olduğu ve emeklilik yaşı da uzatıldığı için torpili olmayanlar hariç, devlet memuru olmak artık bir hayaldi.

Özel sektörde, asgari ücretin iktidar zoruyla seçim rüşveti olarak, doğal akışından fazla arttırılması tüm işleyişi bozdu, vasıfsız elemana verilen rakam sadece onları değil, tüm kıdemlileri de etkiledi, kıdemli çalışan maaşını yeni girene verilene bakarak, haklı olarak beğenmiyor,
aklındaki rakama ulaşmak için, sürekli iş değiştirmeye başlıyordu.

İNTERNETÇİ EV OĞLANI VE KIZLARI NESLİ

Üniversite mezunu deneyimsiz, vasıfsız gençler de buldukları işi beğenmiyor, bunun için mi okudum, parası da zaten az diyerek, ailesinden harçlık alarak akşama kadar evde internette takılıyordu, işin ilginç tarafı aileler de bu işten rahatsız olmuyor, kazanamayacağı KPSS için dersaneye gönderiyor, veya sen evde çalış, ben sigara paranı ve harçlığını veririm diyorlardı.

ORTA YAŞ İŞSİZLİĞİ TAVAN YAPIYOR

Belli bir yaştan sonra da yeni bir işe girip, öğrenmek çok zordur, en azından size fırsat verilmez. Bugün genç işsizlere vurgu yapılsa da, asıl orta yaş işsizliği daha tehlikelidir. Aile geçindirirken türlü nedenlerle(ekonomik kriz, işyerinin kapanması, performans düşüklüğü bahanesi ile işten çıkarma, KHK ile atılma vb.)işini kaybeden çalışanların iş bulması gençlere göre çok daha zordur.

Yeni girilen her işte başlangıçta ücret düşüktür, çalışanın verimine göre artış yapılır, elde tutmaya çalışılır, ama faal çalışan az olunca transfer yolu ile eleman bulmak daha cazip hale geliyor, bu da işletmelere çalışan maliyetini gereksiz yere yükseltiyor.

SURİYELİ ÇÖZÜMÜ

Suriyeliler bu dönemde hızır gibi yetişti, tabii dil sorunu yüzünden hizmet sektörü hariç, inşaat, küçük sanayi, fabrikalar, kobilerde yoğun olarak istihdam edilmeye başlandı, yerlinin yarısı kadar maaşa razı oluyor, yerlinin iki katından fazla çalışıyorlardı, sigorta, sendika, fazla mesai, tatil izni istemiyorlardı, hükümet de kaçak çalışmaya göz yummak bir tarafa, teşvik ediyordu.

Belediyelerin taşeron işlerini yapan firmaların ustabaşıları hariç, neredeyse tüm çalışanları suriyelilerden oluşuyor, inşaat şantiyelerinde çalışanların çoğunluğu eskiden Laz ve Kürtlerde iken, bugün Suriyeliler çoğunluktadır. Keza, mevsimlik tarım işçilerinin eskiden neredeyse tamamı güneydoğudan gelen Kürtlerden oluşurken, bugün yarısına yakını suriyelidir.

TÜRKLERİN YERİNE KAÇAK GÖÇMENLER DEVREDE

Bugün Ankara Ostim sanayi sitesinde çalışanların yarısından fazlası Suriyeli, Konya’da organize sanayideki fabrikalarda çalışanların çoğunluğu da Suriyelidir. Suriye’de artık savaş bitti, ama göçmenler dönmeyecek, çünkü onlar mülteci değil, göçmen kaçak işçi durumundalar.

Zaten, Suriyeliler kazara ülkelerine dönecek olsalar, ülkede fabrikalar, inşaat şantiyeleri, küçük sanayi atölyeleri şalter indirir. Zamanında Almanya da yabancı işçileri davet ederek, çalıştırmıştı, ama bu kadar başıbozuk ve kontrolsüz değildi. Zamanında Suriyeli çalışanlar bir sisteme bağlanmazsa, ileride hem kendileri, hem de ülke için çok büyük sorunlar yaşanacaktır.

DEVLETİN GÖZ YUMDUĞU SÖMÜRÜ DÜZENİ

AKP beslemesi yandaş işadamları Suriyelilerden çok memnun, çünkü onların sayesinde servetlerine servet kattılar. Onları sömürdükçe, bindikleri jiplerin sayısı ve lüksü arttı. Ama Suriyelilerin yetişkinleri bugün en azından savaştan korunduk derken, yarın çocukları ülke bizi hep sömürdü diye isyankarları oynayacaklar, sömürülmelerinin hesabını sormaya kalkacaklar…

BEDAVACI TOPLUM

Devletin ve belediyelerin gereksiz yere dağıttığı avanta sosyal yardımlar da işsizliği arttırıyor, işe girip aldığı yardımı kaybetmek istemeyen ailelerin gençleri çalışmıyor, nasıl olsa devlet oturduğu yerden para veriyor.

Bugün onbinlerce işsiz öğretmenlik mezunu genç varken, halen maliyeti daha düşük olduğu için çalıştırılan ücretli saatlik sözleşmeli geçici genç öğretmen ve emeklilikten sonra daha düşük ücretle çalışan yaşlı öğretmen var. 150 bin öğretmen açığı varken, din bilgisi öğretmenliği hariç yeni kadro açılmıyor.

GEREKSİZSE KAPAT VE KES

Bugün işsizliğe çözüm bulunmak isteniyorsa, liseler tekrar 3 yıla indirilmeli, gereksiz üniversiteler kapatılmalı, kontenjanlar yarıya düşürülmeli, gereksiz sosyal yardımlar kesilmeli, Suriyeliler kademeli olarak ülkelerine gönderilmelidir.

BÖLGESEL ASGARİ ÜCRET

Tüm ülke için tek asgari ücret belirlemek de işsizliğe neden oluyor, İstanbul’daki asgari ücretin alım gücü ile Hakkari’deki alım gücü çok farklıdır, bölgesel asgari ücret belirlenirse, az gelişmiş şehirler işgücü açısından cazip hale gelir, büyük merkezlerdeki yoğunlaşma ve kırsaldan büyük kente göç azalır.

İmam hatipler değil, meslek liseleri arttırılmalı, EML ve MYO mezunlarına organize sanayi bölgeleri ile işbirliği yapılarak, iş garantili kurslar düzenlenmelidir. Sanayi ara eleman bulamıyor, hizmet sektörü çalıştıracak eleman bulamıyor.

GELECEK KARANLIK

Eğer zamanında devlet eliyle tedbir alınmazsa, bu genç işsiz nüfus, başta güneydoğu ve doğu olmak üzere, önümüzdeki dönem ülkenin başına çok sorun ve bela(terör, uyuşturucu, mafyalaşma vb.) çıkartacaktır.

Son dönemde Suriyelilere Afganlar da eklendi, özellikle tarım ve tekstilde yoğun şekilde bulunuyorlar. Afganlar geri gönderilse, çobanlık yapacak Türk bulunamayacak.
Çobanlık yapması gereken genç köylüler küfürbaz tiktok fenomeni veya şehirde atölyede, fabrikada işçi oluyorlar. Kaçak işçi olarak, Pakistanlılar, Bengladeşliler, Afrikalılar da her geçen gün artıyor.

ORTA YAŞ ÜRETİYOR, GENÇLER YATIP, SEYREDİYOR

Köylerde halen üretimi orta yaş ve yaşlı kesim yapıyor, gençler hep şehirlerdeler, aradan bir on yıl geçse, köyde üretim yapan kalmayacak, tarlalar sürülemeyecek, hayvanlara bakılamayacak.
Eleman arayanlar genç çalışan bulamıyor, ilkokul mezunu deneyimsiz gençler bile 6-7 bin lirayı beğenip işe başlamıyor.

Trajiktir, iş başvurularını genellikle, 40-50 hatta 60 yaşında emeklilik bekleyen EYT’ler veya emekli maaşına katkı yapmak isteyen emekliler yapıyor.

Eskiden, 5-10 yıl öncesinde, part-time çalışmak isteyen o kadar çok lise ve üniversite öğrencisi varken, şimdilerde haftasonu çalışacak genç bile bulunamıyor.

MALİYET ENFLASYONU

Genç istihdam sorunu, işverene ekstra bir maliyet getirdiği için ve siyaseten ikide bir asgari ücretin yüksek oranda arttırılması, işçilik maliyetlerini çok arttırdığı için, üretilen ürüne ve verilen hizmete yapılmak zorunda kalınan zamlar nedeniyle, enflasyon da sürekli artmaktadır, tabii ki artışın tek nedeni ücretlerdeki artış değildir, ama ana nedenlerinden birisidir.

ON DÖNÜM BOSTAN, YAN GEL YAT OSMAN

Milletimiz zaten eskiden de tembeldi, ama hızla daha da tembelleşiyoruz, ihtiyacı olan ürünleri kendisi üretmeyen milletler, başka milletlerin kölesi olmaktan kurtulamazlar.

ÇİNLİLERİ TAKDİR ETMEYİP, AŞAĞILAYAN TEMBEL BECERİKSİZLER

Her kalite ürünü, istenen her fiyatta ve adette üretebilen Çinlileri yıllarca hiç utanmadan hor görüp, aşağılayan, ama kendisi onların ürettiklerini sadece tüketmeyi marifet sayan bir millet olarak, bu gidişle korkarım, o beğenmedikleri Çin mallarına bile hasret kalıp, o kaliteye bile ulaşamayacaklar.

Yerli üretim, ithal Çin mallarına göre ucuz olmasına rağmen, oldukça kalitesiz üretiliyor, o yüzden de rekabette geri kalıyor. Yerli üretici kaliteye değil, sadece fiyata odaklandığı için ancak iç pazarın küçük bir kısmına cevap verebiliyor, az sayıda kaliteli üretim yapan firma da ihracatın kur cazibesi ile, ağırlıklı dışarıya mal satıp, içeriye de yüksek fiyatla sınırlı mal vermeyi tercih ediyor.

POPÜLİZM İSTİHDAMI BALTALIYOR

Yüksek maaş ödeyebilecek firmalar sadece ihracatçı firmalar olarak öne çıkıyor, asgari ücret bu hızla artarsa, iç piyasaya çalışan işveren, zorunlu olarak, personel azaltmaya giderek, tercihen gençleri değil, orta yaş personeli işten çıkarmaya başlayacak, orta yaş işsizliği daha da artacak.

GİDİŞAT HİÇ İYİ DEĞİL

Ülkenin ve milletin geleceği pek aydınlık görülmüyor, kökten değişimler yapılmazsa, ülke ekonomik ve demografik sorunlar nedeniyle, iç karışıklıklara gebe gibi gözüküyor, umarım yanılırım, ama görünen köy kılavuz istemez derler…

SON SÖZ: Üretimin en önemli ayağı kalifiye insan faktörüdür, bunu göremeyen ve uygulayamayan milletler ancak nihai tüketici olur, sadece başkalarının ürettiklerini tüketirken, kendi ülkelerini de yavaş yavaş tüketirler.

GÜRCAN KONUR

Siyaset bilimci, eski banka müfettişi ve yöneticisi

gurcankonur42@yahoo.com