Ertuğrul Sadıkoğlu yazdı: Zor Sene!

Hangi ayda olduğumuzu çoğu zaman unutuyoruz, zamanın zamansız akışı karşısından ne yapacağımızı bilemiyoruz, oysa kum saati durmuyor akıyor…

Zamanı yakalamak artık çok zorlaştı, randevular artık üst üste çakışıyor, dakikalar, saatler, günler, aylar hepsi birbirine girmiş durumda, her gün yeni bir gün olmasına rağmen, günün başladığını dahi bilemeden ay bitiyor. Hiç durmadan yaşıyoruz, otobüs beklerken bile durmuyoruz, cep telefonları elimizde heyecanla binlerce paylaşım içindeyiz.

Durmak yok! yaşamda durmak yok, durduğunuzda yaşam yok! Durmadan duramadan devam ediyoruz, bunun da yetmediği, koşturmamız gereken çok zaman oluyor. Çok zaman dediğime bakmayın, zaman hiç çok olmuyor hep azalıyor. Ne çok şey biriktiriyorsunuz, peki zaman konusunda birikimimiz ne durumda? Ne kadar zamanımız vardı ne kadar oldu? Hiç ölçebiliyor musunuz?

Enflasyon; en çok zamanımızı çalıyor, daha çok çalışmalıyız hayatın pahalılığı aslında paramızı azaltmıyor zamanımızı yok ediyor. Daha çok çalışmalıyız, yükselen maaşlara rağmen daha fazla mesaide geçirmeliyiz hayatımızı. Yetmiyor zaman. Daha çok koşturmalıyız.

Koşmak normal tempomuz olsa da, zamana karşı girdiğimiz yarışta hep zamansızca kaybediyoruz. Zamansız olacak ama umutsuz yaşanmıyor.

Oysa Aralık ayındayız, hiç farkında değiliz ama yıl bitiyor. Aslında biten bir şey yok, ama başlayacak ne çok şey var hayatımızda. Aralıkta kötü olanlar geride kalır, mutluluk umut aralanır tüm dünya Aralık’ta yıkanır temizlenir. Aralık’ta yeni sayfalar açılır aşklara, aşlara…

Sağlığımızın daha iyi olacağı, zamanımızı daha iyi değerlendireceğimiz bir yıl başlıyor. Zamana sahibiz ama hakim değiliz. Daha çok yazı yazacağım, her hafta yeni bir kitap bitireceğim, koşuya tekrar başlayacağım… küçük hedefleri yazarken duruyorum aynanın karşısında her yıl yaptığım küçük hedefler. Aralık’ta sıralanıyor hedefler. Hedef ayıdır Aralık.

Aralık sizin için kapanış olmasın, bırakalım bize verilen hedefleri bir kenara koyalım. Duralım soluk alışverişimizi dinleyelim, sakin kalalım, derin derin nefes alalım ama duralım. Durarak yaşanır aslında hayat, bunu isteyelim yeni başlayandan, daha çok durmayı isteyelim. İlişkimizde duralım, sarılalım birbirimize, ayrılmayalım, duralım.

Sağlığımız hep bizimle dursun sağlıklı duralım. İşimizde duralım, uzun yıllar huzurlu durarak çalışalım. Zaman akıyor, biz durarak ne yaşadığımızı bilelim, fark edelim. Duralım!

Patron toplantıya çağırıyor, durmadan ona katılmalıyım, “…durmak yok diyor, hepimiz daha çok koşturmalıyız, bu yıl daha zor bir yıl olacak, hedeflerimiz çok büyük daha fazla çalışmalıyız, rekabette üstünlüğü yakalamak için yol haritamız belli… “diyor.

Diğer konuşmacı da ilk konuşmacının çok iyi ifade ettiği gibi diyor” … bu yıl çok zor olacak …”

Bunların hiç üzerinde hiç durmayalım, durmayın sakın. Aralanıyor umut, mutluluk… Aralık’tayız çok şey aralandı artık …

Yılları zorlaştıranlar olmayacak biliyorum, Aralandı …umut hep var biliyorum…

Hamiş;

Şimdi koşmalıyım, kulağımda Remzi beyin de çok sevdiği Celine DİON var koşmalıyım, soğuk hava “durma” diyor bana, seviyorum koşmayı koşturmaktansa hiç hoşlanmıyorum.

C.Ertuğrul SADIKOĞLU

ertug4@yahoo.com-