Metin Yüksel

90+ da Kırmızı Kart ve VAR’ dan dönenler

14 Mayıs seçimlerine doğru, Borsa İstanbul’da, Hisse Senetleri de ikiye bölündü. Seçim haftası MİLLET İTTİFAKI ihtimali ile Koç Grubu, Doğan Holding ve İş Bankası prim yaparken, 14 Mayıs akşamı ortaya çıkan tablo ile pazartesi günü MİLLET HİSSELERİ tabanı, CUMHUR hisseleri tavanı, BİST -6 olunca MİLLET çok yüklenmiş demek ki hisseye. Belki de Borsa tarihinde ‘’Etiketlenmiş Hisse’’ olayı ilk defa yaşanıyordu, aslında hamam aynı, tas aynı, hamamın ismi ‘’hikâyeyi yazan’’ müşteri, hamama müşteri çekmek için duruma göre ismi değiştiriyor. MİLLET ’i koyan da CUMHUR ’u söyleyen de hikâyeyi yazanda aynı.
15 Mayıs sabahı ‘’Siyasal Milliyetçilik’’ tavan yaparken, “Ekonomik Milliyetçilik” tabandaydı. 90+’lar başladığın da seçim belirsizliği azalmış, seçime yönelik beklentiler konsolide olmaya başlamış, yatırımcılar ekonomide atılacak adımlara yoğunlaşmışken, bir yandan da seçimin galibi SİNAN OGAN üzerinden yeni matematikleri anlamaya çalışıyordu.
Kısa vadede de olsa beklenen önlemler aslında mevcut politikaların devam edeceğini işaret ederken, arka arkaya gelen 2 haber kırılgan piyasanın ‘’Güven’’ endeksinde hızlı bir gerilemeye yol açtı, 16 ve 17 Mayıs tarihli kararlar ile ‘’TÜRBÜLANS’’ başladı.
• Takasbank’ında kredili işlemlerde Merkez Bankasının, kredilere menkul kıymet tesisi uygulamasına tabi olacağı,
• Kredi kartlarına nakit avans çekimine sınırlama
Bu iki karar nakde erişim sıkıntısı yaşayan ‘’likide kuruluğundan’’ dili damağı kuruyan vatandaş için ‘’kriz’’ algısını artırdı ve bu algıyla birlikte Borsa İstanbul perşembe günü %-3.43 düşüşle kapattı.
‘’Siyasal milliyetçilik‘’ dış güçler ”bizi dizayn edemez”, ’’ekonomik milliyetçiler’’ sistem krize gidiyor derken, kırmızı kartlar havada uçuştu. VAR devreye girdi ve pozisyonu, alınan kararları ve kartları iptal etti, maçta kaldığı yerden devam dedi. Takasbank seans bitiminde yaptığı açıklama ile MG uygulamalarından muaf olduğunu söyledi, 19 Mayıs tarihinde ise merkez bankası kredi kartlarına ilişkin uygulamayı kaldırdı.

‘’HİÇBİR ŞEY OLMASA BİLE KESİN BİR ŞEY OLDU’’

BAŞKA NE OLDU ???
Sermaye Piyasası Kurulu, ’’Payları Girişim Sermayesi Pazarın da İşlem Görecek Ortaklıklara İlişkin Esaslar’’ tebliğini yayınladı. Tebliğin amacı; Halka Açık Olmayan Ortaklıkların, Halka Arz edilmeksizin Sermaye Artırım yolu ile pay ihracını düzenlemektedir. Aktif büyüklüğü 20 milyon, Net Satış Hasılatının 10 milyon TL tutarında olması yeterli sayılmıştır.
Kamuoyunda bu düzenlemenin SPK’nın 31.12.2022 tarihin de belirlediği asgari şartları taşımayan firmalar için de bir çözüm üreteceği beklentisi boşa çıktı. “START UP” aşamalarından çıkmakta olan firmalar için düzenlenen satış ve işlem ilkelerinin, nerdeyse BİST’te yer alan firmaların mali büyüklüklerine yakın mali verileri olan ‘’Halka kapalı firmaların” arz problemini çözemeyeceği aşikardır. Özellikle ‘’Halka Arz’’ yolu ile ortaklıktan çıkma riski ‘’nitelikli’’ yatırımcı açısından önemli bir engeldir.
Şirketlerin belli parametrelerinin sınıflandırılması ile düzenlenecek PAZAR oluşturulması önemli bir adım olacakken, mevcut ‘’Girişim Sermayesi Şirketlerine” ayni ‘’oyun‘’ alanı yaratacaktır. Pazar düzenlemesi ile ‘’halka arzı‘’ mümkün olacak şirketler, İki kriter ve son 2 yıl şartının %75’ni bile karşılasa da ‘’kapı önüne’’ konmuştur.

‘’Yanlış Adres Teorisi’’

GÜNDEM DIŞI
Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yapılan düzenleme, ’’Sermaye Piyasasında Yeniden Yapılanma’’ ile ilgili “istişare’’ dönemine denk geldi. Borsa İstanbul’da son yıllarda yaşana hadiseler sonrasında düzenlemenin temel hareket noktasının 2000’li yıllarda başlayan ‘’Kurumsal Yönetim’’ ve de özelikle ‘’Etik Kodlar’’ olması gerektiği ortaya çıktı. Bu çerçeve de Sermaye piyasalarında ‘’Fayda’’ sağlayan Şirket, Aracı Kurum, Yatırım Bankası, Piyasa Oyuncuları ve Yatırımcıların Eşit ve Tam Zamanlı bilgiye erişimleri olmalıdır, kamuya açık olmayan bilginin ,kamuya açıklanabilir hale gelen süreçleri ÇİN DUVARI ilkesince korunmalı ve menfaat sahiplerinin lehine bir pozisyon yaratmamalıdır. Oysa KAP Bilgileri borsamızda ’’Uzun vadeli nihai yatırımcı’’ kategorisine katkıda bulunmaktadır.
Özellikle sosyal medya çağında ‘’bilginin külfeti ‘’hızla yayılmakta ve ‘’Bilgi Manipülasyonu’’ önemli mağduriyetler yaratmakta. 5 aylık sosyal medya ve gördüklerim……..