Doç. Dr. Soner GÖKTEN

TCMB’den 500 bp Artış: Ne Şiş Yansın Ne de Kebap!

TCMB 500 bp artırımla politika faizini %30 düzeyine çıkardı.

Bu ne anlama geliyor?

Öncelikle belirtelim, pozitif reel faize halen uzağız.

%60 civarında bir enflasyonda negatif makas %30

Bununla birlikte,

TCMB yaptığı açıklamada ‘parasal sıkılaştırmanın devamına’ vurgu yapıyor.

Yani kademeli artış perspektifini koruyor.

Açıklamalarda yer bulan bir cümle dikkat çekici!

Kurul, faiz artırımının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir”.

Lakin hangi krediler?

Mehmet Şimşek’in tüketici kredileri ve bireysel kredi kartları üzerine uygulanacak politikalara ilişkin yaptığı açıklamaların bir yansımasını PPK açıklamasında da gördük.

O halde net olan şu;

Ticari ve kurumsal kredi kanalları açılacak,

Mevcut durumda %60-65 civarında maliyetle şirketlere kredi verilecek,

Bu sayede orta vadeli planda yer bulan %4,4’lük büyüme hedefi tutturulmaya çalışılacak.

Bu haliyle enflasyonla mücadele nasıl yapılacak?

Toplam kredi kompozisyonunda %22 düzeyinde yer bulan tüketici kredilerinin kısılmasıyla.

Kısaca enflasyonla mücadelenin bedelini bireyseller ödeyecek.

Başarılı olacak mı? Bence bu şekilde hayır.

Peki neden faiz arttı? Yabancılara Dolar getirin, rezerv yapalım demek için.

Açıkça görünen o ki reel seçimler öncesinde büyüme hedefinden vazgeçilemiyor.

Halbuki büyüme varsa motor soğumaz ve enflasyonla mücadele edilemez.

Dün pas geçen FED başkanı Powell açıklamalarında şunu söyledi: Büyüme beklentilerin üzerinde gerçekleşiyor ve bu daha fazla faiz artışı gerektiği anlamına gelebilir.

Dolayısıyla bence 500 bp artış, ‘Ne şiş yansın ne de kebap?’ anlamına geliyor.

Sadece kartopunu büyütüyor…

Sevgi ve vicdanla kalın.

Doç. Dr. Soner GÖKTEN