Doç.Dr. Soner Gökten

Parasını TL Vadeli Mevduatta Değerlendirecekler Bu Tavsiyelerime Dikkat Etsinler!

Dezenflasyonist dengeli büyüme politikası çerçevesinde uygulanan sıkılaştırma,

Yani politika faizlerindeki artırım süreci,

TL vadeli mevduatı önemli bir yatırım alternatifi olarak karşımıza çıkarmış vaziyette.

Bu alternatifi kullanırken dikkatli olmalı ve tasarrufunuzdan en iyi verimi almalısınız.

Ülkemizin finansal okuryazarlık seviyesi hepimizin malumu.

Tartışmasız şekilde son derece düşük!

İşte bu nedenle sizleri yormadan,

Matematiğe boğmadan,

Teoriyle uğraştırmadan,

Tasarrufunu vadeli mevduatta değerlendirmek isteyenler için,

Bu yazıda ANAHTAR TAVSİYELER vereceğim.

 İKİ TEMEL KURALI unutmayın,

Birincisi, faizler artış trendinde ise paranızı mümkün olan en kısa vadeyle bağlayın,

İkincisi, faizler düşüş trendinde ise paranızı mümkün olan en uzun vadeyle bağlayın veya tahvil fonlarında değerlendirin.

Gelin neden böyle anlatalım.

Faizler artış trendinde ise,

Ve siz paranızı misal 3 ay (genelde 92 gün olarak kabul edilir) bağlamış iseniz;

İlgili dönemde yaşanacak faiz artışı fırsatını kaçırmış olursunuz.

Bunun yerine paranızı 1’er aylık (genelde 32 gün olarak kabul edilir) vadelerle bağlayıp, arka arkaya üç kez bağlarsanız, söz konusu süreçte yapılacak faiz artışından faydalanırsınız.

Şunu sorabilirsiniz: İyi de bankaların 3 aylık vade için önerdiği faiz oranı 1 ay vade için önerilenden fazla!

Efendim,

Bankalar en az sizin kadar akıllı.

Eğer olayın farkında değilseniz, aslında size uzun vade karşılığında sunulan faiz farkının size değil bankaya kazanç sağlıyor olabileceğinin bilincinde olmazsınız.

Gelin, sizi yormamak ve kafa karışıklığına mahal vermemek adına bileşik faiz hesaplamalarını göz ardı ederek basit faiz esası üzerinden ve vergiyi karıştırmadan kolay bir örnek üzerinden durumu izah edeyim.

1 milyon TL’lik birikiminizi vadeli mevduatta değerlendirmek istiyor olun.

Banka 1 ay vade karşılığında size senelik %45,

Ve 3 ay vade karşılığında size senelik %46 faiz önermiş olsun.

Bu durumda 1 aylık faiz oranınız basit faiz esasına göre %3,75 ve faiz kazancınız 37.500 TL olacaktır.

3 aylık faiz oranınız ise %11,50 ve faiz kazancınız 115.000 TL olacaktır.

Eğer 115.000 TL size avantajlı geliyor ise yanılıyorsunuz!

Çünkü dediğimi yapar paranızı 1’er aylık 3 kez bağlarsanız daha çok kazanırsınız.

Şöyle ki,

İlk 1 ayda 37.500 TL faiz kazancı elde etmiş olursunuz ve ikinci kez bağlayacağınız anaparanız 1.037.500 TL’ye yükselir.

İkinci ayda (1.037.500 TL × %3,75) 38.906 TL faiz kazancı elde etmiş olursunuz ve üçüncü kez bağlayacağınız anaparanız 1.076.406 TL’ye yükselir.

Üçüncü ayda (1.076.406 TL × %3,75) 40.365 TL faiz kazancı elde etmiş olursunuz ve 1 milyon TL’niz üçüncü ay sonunda 1.116.771 TL’ye yükselir.

Yani paranızı arka arkaya 1’er ay vadeyle 3 kez bağlayarak yaklaşık senelik %46,71 düzeyinde faiz almış olursunuz.

Bu bahisle öncelikle, bankayla pazarlığınızda, 3 ay bağlamanın vade farkı olarak bu örneğimiz çerçevesinde minimum %46,71 düzeyinde senelik faiz oranı istemeniz gerektiğini unutmayın.

Peki, 3 aylık vade karşılığında senelik %46,71 yeterli mi?

Faizler artış trendinde ise kaçıracağınız fırsatlar göz önüne alındığında yeterli olmayacaktır.

Şayet bu süreçte politika faizleri artar ve siz misal ikinci ay için senelik %50 faiz oranından paranızı 1 ay bağlama fırsatı yakalarsanız; bu sefer 1 milyon TL’niz üç ay sonunda 1.125.760 TL’ye ulaşacaktır ki; bu kazanç senelik yaklaşık %50 düzeyinde bir faiz oranına denk gelir.

Hesaplama şöyle,

Birinci ay, 1 milyon TL %3,75 (%45/12) faiz oranıyla 1.037.500 TL,

İkinci ay, 1.037.500 TL %4,17 (faizler arttı %50/12) faiz oranıyla 1.080.729 TL,

Üçüncü ay, 1.080.729 TL %4,17 faiz oranıyla 1.125.760 TL olur.

O halde faiz artış trendi söz konusuysa,

Yani 3 aylık süreçte faizlerin artma ihtimali varsa;

Ben olsam bankadan, bu örnek çerçevesinde, 3 aylık vade karşılığında senelik %49 ila %50 seviyesinde bir faiz oranı teklif etmesini beklerim,

Eğer bu oran verilmiyorsa paramı 1’er aylık vadelerle bağlarım.

Tersi konjonktürde,

Yani faizler tepe noktasına ulaşmış ve faiz azaltımı süreci başlama ihtimali dahilinde ise;

Bu sefer paranızı bağlarken vadeyi uzatmanız size avantaj, yani piyasa üzerinde getiri temin edecektir.

Değerli okurlar,

Faiz ile tahvil fiyatları ters orantılıdır.

Yani faizler düştükçe tahvillerin fiyatları artar.

Diğer bir ifadeyle faizler tepe noktasındayken tahvilleri mümkün olan en ucuz fiyatla alma şansına sahip olursunuz.

Faizler düşüş trendine girmeden, bankalar muhtemeldir ki sinyalleri sizden daha önce alarak doğru bir şekilde okuyacağından; faizler düşüş trendinde iken size beklentinizin altında teklif sunacaktır.

Bu bahisle şayet,

Faizler düşüş trendine girdiğinde (ekonomi yönetimince öngörülen zaman 2024 6. ay sonrası) paranızı zamanında vadeliye bağlama şansını kaçırırsanız,

Tahvil fonlarına yatırım yapmak,

Tasarruflarınızın risksiz lakin görece yüksek getiriyle değerlendirilebilmesi için avantajlı bir alternatif sunacaktır.

Sevgi ve vicdanla kalın…

Doç. Dr. Soner GÖKTEN