Prof.Dr.Esfender Kormaz: Bu Akılla Krizden Çıkamayız!

yazar:

kategori: ,

Enflasyon ve işsizlik, her toplum için krizdir. İşçi ve memur için çifte krizdir. İLO’ya göre 2022 yılında Dünyada ortalama işsizlik oranı 5,7 oldu. Türkiye de 10,4 oldu. Halen G-20 ülkeleri içinde, kriz yaşayan Arjantin dışında en yüksek enflasyon bizdedir. Savaş içinde olan Rusya’da yüzde 7,5, Çin’de eksi 0,5 ve bizde 62‘dir.

Döviz ve kur sorunu Türkiye’nin yumuşak karnıdır. Bu krizden çıkışın da anahtarıdır. Genel olarak diyebiliriz ki; TL değer kazanırsa enflasyon düşer, TL‘ye güven artar ve yatırım- istihdam artar.

MB TÜFE bazlı reel efektif kur endeksine göre; TL döviz sepeti karşısında yüzde 45 oranında daha düşük değerdedir. TL’nin yeniden değer kazanması için döviz girişi olması gerekir. Bu günkü koşullarda döviz girişi için ya İMF’ ile stand by düzenlemesi yapmamız veya yabancı yatırım sermayesi çekmemiz gerekir.

Siyasi iktidar bu nedenle Bakan ve MB başkanı transfer etti. Kısmen bir güven geldi. Bir kısım yastık altı döviz çok az da olsa bankalara döndü. Son ayda 2-3 milyar dolar portföy yatırımı geldi. Ama bu kadar döviz hem dişimizin kovuğuna yetmez, hem de portföy yatırımı geldiği gibi gider. Kırılganlığı artırır.

Türkiye’nin uzun süre kalacak doğrudan yabancı yatırım sermayesine ihtiyacı var.

Portföy yatırımları; “İng: Portfolio Investment-Fr.investissements de portefeuille “ net varlık, tahvil ve senetler, vadeli mevduat, para, altın, döviz, ve finansal türevlerdir. Portföy yapısı oluşturmada, farklı enstrümanların reel getiri oranı, sermayenin risk alma eğilimi, likidite tercihine bağlı olarak değişir.

Dünyada mevcut fonlar düşük oranlarda riskli yatırımlara kaynak ayırıyor. Hedge fon (hedge fund), = serbest yatırım fonu veya risk fonu, göreli olarak likit olan mal varlıkları üzerinden al-sat yapılan ve açığa satış, kaldıraç, ve türevler gibi daha karmaşık ticari işlem, Portföy-yapımı ve risk yönetimi tekniklerinin çok sık kullanıldığı bir yatırım fonu türüdür.

Türkiye yatırım sermayesi ve sıcak para ayırımı yapmadığı için bugün üretim dışa bağımlıdır ve piyasa aşırı kırılgandır.

Çin Doğrudan yabancı yatırım sermayesine teşvik verdi, sıcak paraya kontrol getirdi. Buraya kadar gelmesine doğrudan yabancı yatırım sermayesi etkili oldu.

Doğrudan yabancı yatırım sermayesi; (İng: Foreign direct investment– Fr. les investissements directs étrangers?)

Yerleşik olmayan şirketlerin veya özel kişilerin bir ülkeye doğrudan fiziki yatırım yapması, yerli bir yatırımı satın alması, ülkede mevcut bir şirket ile ortaklık kurmasıdır. Yabancı yatırım sermayesi, iktisadi rasyonelliğe uygun olarak , karlılık ve risk faktörlerini dikkate alarak yatırım kararı verir.

Doğrudan yabancı yatırım sermayesi, kalıcı veya uzun dönemli döviz girişi demek olduğu için, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin cari açıklarının finansmanında kullanılan en uygun kaynaktır.

Yabancı yatırım sermayesi kendi ülkelerine göre daha karlı olarak gördüğü ülkelere gider. Ancak sermaye yatırım kararlarında; mülkiyet güvencesi, siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlar gibi risk unsurlarını da dikkate almak zorundadır.

Türkiye bu günkü koşullarda teşvik verse de yabancı yatırım sermayesi çekemez. Çünkü Fredoom House demokrasi endeksine göre, Türkiye 2017’den beri, demokraside özgür olmayan ülkeler statüsündedir.

World Justice Project – WJP (Dünya Adalet Projesi), “2022 Hukukun Üstünlüğü Endeksi”ne Göre Türkiye, 0.42 puanla 140 ülke arasından 116. sırada yer aldı.

Bölge olarak “Doğu Avrupa ve Asya” kategorisinde yer alan Türkiye, 14 ülke içerisinde sonuncu sırada yer aldı.

Üç raiting Kuruluşunun üçünün de Türkiye notu’’ aşırı spekülatif yatırım yapılamaz ‘’ şeklindedir.

Dış borçlarda temerrüt risk primini gösteren CDS oranı da 3,20 ‘ye geriledi ve fakat halen Dünyada en riskli üçüncü ülkeyiz.

Özet olarak; ciddi yabancı yatırım sermayesi, Bakanın veya MB’ başkanının nerden geldiklerine göre karar vermez, önce uluslararası kuruluşların değerlendirmesine bakar, sonra içerde siyasi yandaş olmayan ve spekülasyona bulaşmamış ciddi şirketlerle konuşur. Sonrasında karar verir.

Bu demektir ki; Türkiye demokrasi ve hukukun üstünlüğüne yeniden geçmeden , bu günkü politikaları değiştirmeden sittin sene ciddi yabancı yatırım sermayesi çekemez.