SEC’in Bitcoin ETF Kararı Kriptoda Neyi Değiştirecek?

SEC sonunda uzun zamandır beklenen Bitcoin ETF’lerinin arz edilmesine onay verdi. Epey bir ayak diremesine rağmen neticede talebin önünde duramadı.

Ayak diremekte de kendi açısından haklı, zira bana göre kendi sonunu getirme potansiyeli en yüksek araca yani Bitcoin’e çok önemli bir kapıyı açmış oldu; Amerikalı bireysel ve kurumsal yatırımcıları.

ETF yani Exchange Traded Fund, bünyesinde ilişkili varlığı taşıyan ve borsada alınıp satılabilen yatırım fonlarıdır. Bu zamana kadar altın gibi emtiaları da içeren çok çeşitli ETF’ler piyasada alınıp satılıyordu.

11 yatırım şirketi bundan sonra Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bireysel yatırımcılara borsadan hisse senedi alır gibi Bitcoin içeren fon alma imkânı sunacak. Yani basitçe ifade edersek bu şu anlama geliyor;

ABD’deki herhangi bir yatırımcı, hiçbir kripto para alım satım platformuna veya blokzinciri cüzdanına ihtiyaç duymadan hep kullandığı yatırım hesabı üzerinden Bitcoin alabilecek, aynı yatırım hesabında Bitcoin’lerini saklayabilecek.

İşte bu sayede kripto dünyasının en önemli ve değerli kripto parası olan Bitcoin’e erişim çok çok daha kolay ve en önemlisi ABD’deki yatırımcıların alışık olduğu şekilde gerçekleşecek.

Başka ne işe yarayacak bu ETF?

Bu zamana kadar kimi zaman teknolojik altyapı kimi zaman da raporlama ve diğer sebeplerle Bitcoin’e mesafeli duran büyük kurumların Bitcoin alması ve bunları aracı kurum güvenilirliğinde saklaması mümkün hale gelecek.

ETF’lerin yaratacağı pazar sayesinde Bitcoin talebinde de ciddi miktarda artış gerçekleşecek. Çünkü bu ETF’ler doğrudan Bitcoin edinerek işlem görecek. Yani herhangi bir yatırımcı 500 dolarlık bir Bitcoin ETF’i aldığında o ETF’i çıkaran aracı kurum da fon hesabına 500 dolarlık Bitcoin alacak. Oluşacak talebi bir de Nisan ayı içerisinde gerçekleşecek Bitcoin arzındaki yarı yarıya azalma ile birlikte değerlendirdiğinizde etkiyi daha iyi anlamak mümkün.

ETF’ler sayesinde Bitcoin’in “pahalı” algısı da kırılmış olacak.

Özellikle kripto varlık alım satımına aşina olmayan kesimler, Bitcoin’i bir hisse senedi gibi (oldukça hatalı) değerlendiriyor. Dolayısıyla minimum almaları gereken adetin 1 olduğunu düşünüyor. ETF’ler sayesinde bu birim çelişkisi de ortadan kalkmış olacak ve herkes bütçesi kadar Bitcoin alabilecek.

Sanılanın aksine çoğu bireysel yatırımcı Bitcoin’i 1 adetin altında parçalı adetlerde de alabileceğini bilmiyor. Yani aslında Bitcoin’in bir para olduğunu bilmiyor. ETF’ler bu soruna ideal çözümü sunuyor.

Yatırım şirketleri, ETF’lerle birlilkte SEC nezdinde de resmiyet kazanan bir aracı çok daha rahat pazarlayabilecekler ve bu sayede Bitcoin’in bilinirliğine önemli bir katkı sunacaklar.

Uzun vadede Bitcoin blokzincirine, işlem ücretlerine ve ağdaki işlem adetlerine ne gibi artı veya eksiler getireceğini zaman içerisinde göreceğiz. Ancak bir gerçek var; SEC, doğası kendisi gibi merkeziyetçi kurumların oluşturduğu parasal sisteme bir alternatif olmak olan Bitcoin’i önlenemez biçimde kendi kulübüne kabul etmek zorunda kaldı.

İlerleyen günlerde Bitcoin’in zaman içerisinde bir paradan değer saklama aracına, bir yatırım varlığından bir sonraki yolculuğunda yani yakın gelecekte biz insanlığın gözünde bürüneceği role geçişini merakla izleyeceğiz.