Yusuf Yüksel

Gri Liste tartışmasına farklı bir bakış açısı: Gri mi Kara mı?

GRİ Mİ KARA MI
“FATıF aşağı FATıF yukarı”. Son günlerin moda tabiri; FATF.

FATF nedir?
“Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü” ya da FATF (Financial Action Task Force on Money).

FATF’ı Kim kurdu;
1989 yılında G-7 ülkeleri ABD, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve Kanada tarafından OECD bünyesinde kurulmuştur. FATF’nin 31 ülke ve 2 bölgesel kuruluş olmak üzere toplam 39 üyesi bulunmaktadır. Türkiye, 24 Eylül 1991 tarihinde FATF’e üye olmuştur.

FATF’ın kuruluş amacı;
Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, terörizmin finansmanı ve kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanı ile mücadelede uluslararası standartlar oluşturmak ve söz konusu standartlarla uyumlu yasal ve kurumsal tedbirlerin alınması ve bu tedbirlerin operasyonel açıdan etkili bir şekilde uygulanmasını teşvik etmek.
Bu amaç ile kurulan FATF’ın izlediği listeye de “Gri liste” denmektedir. FATF, yılda üç kez suç gelirlerinin aklanması ve terörizmin finansmanıyla mücadelede yetersiz kalan ülkeleri açıklamaktadır. Yapılan değerlendirmeler sonucunda; “ülkelerin kara para aklama, terörizmin finansmanı ve kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanı ile mücadelede eksiklikleri olduğu kanaatine varılması halinde; ilgili eksiklikleri iyileştirici aksiyonlar alarak gidereceğini taahhüt eden ülkeler “Gri Listeye” alınırken FATF tavsiyelerine uymayı kabul etmeyen ülkeler “kara listede” takip edilmektedir.
Türkiye ilk kez 2011 yılında tanışmış GRİ LİSTE ile, saolsun o dönemde Maliye Bakanı olan Sn Mehmet Şimşek sayesinde 2014 yılın da kararmadan GRİ LİSTE’den çıkmışız. Ancak 21 Kasım 2021’de, kara para aklama ve terörün finansmanıyla mücadele önlemlerinin yetersiz olduğu sonucuna varıldığı için Mali ve Ürdün ile birlikte “GRİ LİSTE’nin” içine, bugüne kadar bu unvanı alan en büyük ekonomi olarak girerek yine tarih yazmışız. Bilin bakalım kim vardı o dönem Hazine ve Maliye Bakanı olarak?
Türkiye, istenen standartlarda bazı gelişmeler göstermesine rağmen FATF’ın “GRİ LİSTESİ’nde” 2021 yılından beri izlenmekte. Türkiye’nin de Ekim 2021 tarihinde dahil olduğu bu listede: Arnavutluk, Bahamalar, Barbados, Kamboçya, Gana, İzlanda, Jamaika, Moğolistan, Myanmar, Pakistan, Nikaragua, Panama, Suriye, Uganda, Yemen ,Zimbabve, Ürdün ve Mali bulunuyor. İran ve Kuzey Kore ise “kara listenin” ilk iki sırasında.

FATF Türkiye’nin gri listeye alınmasının sebepleri;
FATF’ın OECD ülkeleri ile beraber IMF, Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler gibi kuruluşlarla işbirliği içinde hazırladığı 40 tavsiyesine göre takip raporu hazırlanarak ülkelerin her bir tavsiyeye uygunluk durumu ayrı ayrı değerlendiriliyor. Bunun sonucunda, her tavsiye için uyumlu (C), büyük ölçüde uyumlu (LC), kısmen uyumlu (PC) ve uyumsuz (NC) olarak derecelendiriliyor. Türkiye için 2019 da Karşılıklı Değerleme Raporu hazırlandı, Takip Raporu ise Kasım 2021’de yayımlandı, bu raporla Türkiye’nin de gri listeye alındığını duyurdu. Rapora göre Türkiye, 40 tavsiyeden 11’inde uyumlu, 20’sinde büyük ölçüde uyumlu, 7’sinde kısmen uyumlu, 2’sinde uyumsuz bulundu. FATF’ın ele aldığı konular neydi?

1-Ciddi denetim konularının ele alınmaması,
2-IŞİD ve El Kaide gibi BM tarafından belirlenen terör örgütleriyle yeterli mücadele verilmemesi,
3-Kara para aklama davaları ve terörün finansmanı kovuşturmalarının Türkiye’nin ana odak noktası olmaması,
4-Ayrıca yenilenen varlık barışının da bu listeye girmede etkili olduğu iddia ediliyor.

Haziran 2023’te Türkiye için yeni bir Takip Raporu yayımladı. Bu rapora göre, tavsiyelere “uyumsuz” (NC) ile derecelendirilen herhangi bir başlık kalmadı. Türkiye, 25 tavsiyeye büyük ölçüde uyumlu ve 14 tavsiyeye uyumlu olarak değerlendirildi. Yalnızca bir tavsiye, “Yeni Teknolojiler İçin İlave Önleyici Tedbirler” başlığı, kısmen uyumlu olarak değerlendirildi. Alınması gereken aksiyon planı şu şekilde açıklandı.
1-MASAK mevzuatının müşterini tanı, gerçekleştirilen işlemlerin mahiyeti, nihai faydalanıcının tespiti vb. konularda kapsamının genişletilmesi,
2-İlgili MASAK mevzuatına uyumsuzluk durumunda cezai yaptırımların artırılması,
3-Kuruluşların ticari faaliyetlerinden kaynaklanan potansiyel risklerin periyodik olarak değerlendirilmesi,
4-Bankacılık, altın, değerli taş, döviz bürosu ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlar üzerindeki kontrol ortamının artırılması,
5-Kripto varlıklara ilişkin yasal düzenlemelerin yapılması. İşte bu madde nedeniyle “kripto yasası” çıkarılmaya çalışılmakta. 2009 yılından itibaren yaygınlaşan, son yıllarda yatırım aracı ve ödeme aracı olarak oldukça popüler hale gelen kripto varlıklar, kara para aklama veya terörizmin finansmanında kullanılmak için elverişli olmasıyla da tartışılıyor.
Türkiye’nin uluslararası kara para aklama ile mücadele örgütü FATF tarafından gri listeye alınması, ülkenin finansal sistemindeki eksiklikleri ve terörle mücadeledeki zayıflıkları ortaya koymaktadır. Bu durum, Türkiye’nin uluslararası finansal arenada güven kaybetmesine, yabancı yatırımcıların çekimserliğine ve ekonomik zorluklara neden olmakta, sınırlı kredi erişimi, yatırımın zorlaşması ve Türk lirasının değer kaybı gibi ekonomik sonuçları olmaktadır.
Kim bilir GRİ LİSTEDEN çıkış belki de yine SN Mehmet ŞİMŞEK’e nasip olacak.