Soner Gökten

500 TL Banknot Çıkarmanın Ne Sırası Ne de Zamanı!

Markete, pazara, alışverişe gidenler sızlanıyor,

“Cebimizde tomar tomar para, olur mu böyle yahu!” diyor…

Eskiden 200 TL şu kadar Dolar ediyordu,

Şimdi bu kadar Dolar ediyor…

Dolar karşılığı değeri çıpa kabul ederek 500 TL’lik banknot basılmasını istiyorlar…

Cebine tomar tomar para koyabilenler bu açıdan haklı!

Misal, adam restorana gidiyor,

5-10 bin TL hesap geliyor, e nasıl ödeyecek? Yazık değil mi?

Mecburen Dolarla ödüyor hesabı.

Özel muayeneye gidiyor,

Sekreter peşinse şu kadar diyor;

5-10 bin TL’yi tomar tomar taşımak zorunda kalıyor insanlar.

Yazık değil mi?

Veya patron, vergiden kaçırmak için çalışanının maaşını asgari ücretten gösteriyor,

Üzerini elden verecek, haliyle zorlanıyor tabi. Yazık değil mi bu patrona?

Yastık altındaki Dolar, altın, gümüş bozdurulmak istense,

Kamyon dolusu TL ediyor…

Yazık değil mi döviz bürosundaki esnafa, kuyumcuya…

Paraları saymak vakit alıyor, büyük dert.

E tabi bir de taşıma derdi var. Güçlü, kuvvetli olmak gerekiyor…

Hele bir de peşin konut, arsa alanlar!

Durum onlar için daha da acınası…

Tapu değeri işlem değerinden düşük ya hani,

Üzerini elden verecek.

Yazık değil mi?

Ah o konut ağaları, yok mu o konut ağaları…

Elden kira toplarken ne kadar da zorlanıyorlardır kim bilir!

Dedim ya…

500 TL hatta 1.000 TL basılmasını salt bu yönüyle isteyenler sonuna kadar haklı!

Peki ya cebine tomar tomar para koyma şansları olmayanlar?

Vergiden kaçırmayanlar?

Kayıt dışı ekonomisi olmayanlar?

Emekli Ayşe Teyze mesela…

10 bin TL’ye mahkum!

Veya asgari ücretli Hasan,

Umurumda mı zannediyorsunuz 500 TL’lik banknot!

Değerli okurlar,

Negatif faizle ortaya çıkan servet transferi,

Fakirleşmeye neden olan enflasyon,

Kurumsal kalitedeki yozlaşma,

Beraberinde kayıt dışılığı hortlatır!

Sıkılaşma sürecinde enflasyonla mücadele edilirken,

500 TL’lik banknot basmak hem kayıt dışılığı özendirir ve hem de ters algı yaratarak enflasyonla mücadeleyi tehlikeye atar.

Kaldı ki,

Bahse konu olan vergi adaleti ise, kayıt dışılıkla mücadele esastır.

Banka kartı veya elektronik ödeme sistemleri etkin bir şekilde işliyorken,

Cepte tomar tomar para taşınmasına zaten gerek yoktur!

Nitekim FAST para transferi limiti bu yüzden 100 bin TL’ye yükseltilmiştir.

Örneğin,

Gittin özel muayeneye,

Vizite ücreti 3 bin TL!

Gönder FAST ile iş bitsin.

Para doktorun hesabına girsin, doktor da vergisini ödesin.

Tekrar edeyim, emekli Ayşe Teyze mevzubahis değil.

Onun zaten özel muayenehaneye gidecek parası yok.

Kısacası,

Şu an 500 TL banknot basılsın demek iktisadi popülizmdir.

Basarlar mı basmazlar mı bilmem!

Lakin bence şu an ne sırası ne de zamanı.

Ve basarlarsa anlarım ki yaptıkları ile söyledikleri farklı.

Eğer enflasyonla savaş kazanılır ve TL adil değeri oturmuş hale gelirse,

O zaman mevcut şartlar dahilinde, efektif ekosistem ihtiyacına göre banknot büyüklükleri yeniden düzenlenebilir.

Bu düzenleme yapılırken de nakit çekme ve harcama limitleri katı şekilde konulmalı ve takibe alınmalıdır.

Sevgi ve vicdanla kalın…

Doç. Dr. Soner GÖKTEN