HAKAN ATEŞ’TEN KORKUTAN YORUM

yazar:

kategori:

İstanbul’da açılan İş Fuarı’nda konuşan Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, Dijitalleşmenin istihdama etkisine ilişkin soru üzerine  dijitalleşmenin esnek çalışma modellerini zaruri kıldığını söyledi. 
Türkiye esnek çalışma modelini tartışırken bu konuda bir yorum da Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş’ten geldi. 
DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, dünyada nerede hangi hükümet olursa  olsun birinci meselesinin ekonomiyi büyütüp istihdamı artırmak olduğunu söyledi.
 
Bankada 14 bin 773 kişinin çalıştığını ve bunun 7 bin 400’ünün  İstanbul’da istihdam edildiği bilgisini paylaşan Ateş, bu nedenle fuarın son  derece önemli olduğunu vurguladı.
 
Ateş, Türkiye’de yüzde 10’un üzerindeki işsizliğin yadsınamayacağını  ancak, 2008 küresel krizden bu yana 7 milyonun üzerinde istihdam yaratıldığını ve  bunun da 1,5 milyondan fazlasının kadınlardan oluşmasının önemine işaret etti.
 
DenizBank olarak istihdamın önemli bir kısmını İŞKUR üzerinden  yaptıklarını söyleyen Ateş, “İŞKUR’la yoğun bir işbirliği içerisindeyiz. Bu  kanalla işe aldığımız personel yüzde 30’un üzerindedir.” dedi.
 
Ateş, şöyle devam etti:
 
“Gelişmekte olan birçok ülkede olduğu gibi herkese üniversite  okutamıyoruz. Okutmak zorunda mıyız? Herkes üniversite mezunu olmak durumunda da  değil. Ara elemana da ihtiyaç var. Bu çerçevede kendi kurumumuz olarak en fazla  lise mezunu çalıştıran bankayız. Bununla yerinmiyoruz, övünüyoruz. Bu gençlerin  de yuva kurmaya, işe, aşa ihtiyacı var. Onları kendi eğitim programlarımızdan  geçiriyoruz. Bu çerçevede gerek ortaokul gerek lise mezunu ya da iki yıllık  yüksekokul mezunu birçok adayı da değerlendiriyoruz. Ülkemizi kalkındırmak adına  işsiz nüfusumuzu azaltmak gayret ve çabası içinde olmamız lazım. Bunu yaparken de  verimli olmalıyız.”
 – “Her yerde baca tütsün”
 Dijitalleşmenin istihdama etkisine ilişkin soru üzerine ise Hakan  Ateş, dijitalleşmenin esnek çalışma modellerini zaruri kıldığını belirterek,  şunları kaydetti:
 “Şöyle düşünün; çok iyi korunmuş istihdam edilmiş bir grup insan her  türlü hakla donatılmış. Öbür tarafta milyonlar aç ve işsiz. Türkiye için  konuşmuyorum. Dünya geneli böyle. Bunu mu tercih etmek lazım yoksa daha esnek  çalışma yasalarını mı?. Çalışanımıza tablet veriyoruz ve müşterisinin yanına  gidip işini yapabiliyor. ABD’de ve Avrupa’da evinden de çalışma imkanının  olduğunu biliyoruz. Biz illa ısrar edip mutlaka işveren işe aldığı herkese full  prim, sigorta ve benzeri ödemeler yapıp, kaynaklarımızı verdiğimizde geriye pek  bir şey kalmıyor. Keki büyütmek başka türlü mümkün değil.
 
Örneğin ABD, Avrupa’ya göre daha üstün. ABD’nin Avrupa’ya göre krizden  erken çıkmasının en önemli nedenlerinden biri iş kanununda yerinde ve zamanında  yaptıkları düzenlemeler. Refah adaları mı yaratalım yoksa imkanı genişe yayıp her  yerde baca tütsün, her evde ocak kaynasın, iş olsun aş olsun mu? İkincisini  tercih ederim.”