Bankacılık neden bu hale geldi sorusuna bir yanıt da Körfez sermayeli bankanın Ege Bölgesi satış müdüründen geldi. Telekonferansı dinleyenler sordu: Bu adam ne içti?
Yine Körfez yine Ege.
Biz yazmaktan bıktık onlar bankacılığın içine etmekten bıkmadılar.
Bankacılık kariyeri bir dönem bir telekonferansla biten ve yeniden Körfez sermayeli bankada başlayan Bölge Müdürü’nün ayazda kalmış satış müdürü bir tele konferans (video call )yapar.
Bu telekonferansa Kobi personelinin yanı sıra bazı müdürler de katılır.
Kendisini kurumsal bir bankada değil de Fırat nehri kıyısında sanan bu satış müdürü sazı almış eline başlamış çalmaya.
25 yıllık bir bankacının anlattığı bu olay aslında “Türkiye’de bankacılık neden böyle oldu ”sorusuna da yanıt.
Toplu olarak yapılan bu videocall da satış müdürü yaklaşık 100 kişiye konuşuyor. Krallık içinde krallık ilan eden satış müdürü başlıyor mobbinge. Sözde kampanyalardan, sözde bankanın gündemini anlatıyor. 25-30 dakika süren videocall da tehdit ve aşağılamadan başka bir cümle geçmiyor.
Üslupsuzluk diz boyu.
“İyi olanlara zaten bir şey demiyorum ”diyerek en can alıcı cümleyi patlatıyor:
“Maaşınızı hakkedin! Masanızın hakkını verin. Banka sizin hedefiniz yüzde 70 ve altında diye maaşınızdan kesiyor mu? Hayır!”
Yuh artık!
Bu matematik ile bu adam satış müdürü değil başka bir şey de olurdu…
Hep söylüyorum.
Mobbingin kaynağı ve bankaların itibarının bittiği yer satış müdürlüğü. İster goygoycu deyin isterse başka bir şey.
Bilinen tek gerçek bu tarz insanlar artık bankacılığın itibarıyla oynamakla kalmıyor aynı zamanda tecrübeli bankacıların da psikolojisini bozuyor.
Elbette tüm satış müdürleri için bu suçlamayı yapamayız. Ancak o insanların sayısı da o kadar az ki, artık onlarda ister istemez aynı damgayı yiyorlar.
Hep itibarı başka yerlerde arayan bu banka, bence önce itibarsızlığın kaynağını bulmalı. Geçen hafta yapılan bu toplantının kayıtlarını incelediklerinde itibarsızlığa giden yolu da bulacaklar.
