Arzu Bozkurt, bankaların kampanya ile yurtdışı tatiline giden personelin bir süre sonra neden kovulduğunu yazdı. İstatistik ve olay ortada. İlginç bir yazı! Hadi Avrupa’ya ama bir şartla:
Bankaların yurtdışı tatili hediyeli satış kampanyaları.
Nasıl allayıp pullayıp ‘Bizzzz banka olarak hayatta en çok önem verdiğimiz çalışanlarımızı yurtdışına gönderiyoruz..Ayrıca bu tatilde biz üst yönetimle vakit geçirme lüksüne de varacaksınız’
Fakat bir şartımız var!
1 yılda ancak yapılabilecek satışı 15 gün veya 1 ayda yapacaksınız..
Sanırsınız ki Shanzelize’de Bordeaux şarabı yudumlayacaksınız, Viyana Operası‘nda Filarmoni Orkestrası‘nın Konçertosunu dinleyeceksiniz, bir gün İspanya‘da ibiza partilerinde çılgınca dans edip Roma‘da ferrariyle tur atacaksınız.
Bakmayın istatistiklerin,excellerin karmaşıklığına, işin özü sözünü hepimiz biliyoruz.
Yıl sonuna yaklaşırken geride kalan hedeflerin bir anda tutması için yapılan altın vuruştur bu kampanyalar. Zaten kış dönemi turlar ucuz olur, en ucuz acente teklifi, en ucuz saatlerde olan uçak biletleri alınır.
Sabahın bir körü gel, alakasız bir saatte dön, tur boyunca da soğukta oradan oraya savrul.
Al sana 3 günlük tatil hediyen.Bankaya 100 birim para kazandırıp ,1 birim maliyeti olan tatil için kendini parçala.
Peki ya bu birden bire rakamları yıl içindeki en üst noktaya çıkaran satışların kalitesi ne olacak?
Bundan bir kaç yıl önce bir bankada, bir yurt dışı kampanyası,6 ay sonra bir çok bankacının sonu oldu..
Şubelere giden teftiş raporunda müşterilerin kredili mevduat hesaplarından ufak tutarların vadesiz hesaplara aktarım yapıldığı binlerce talimatsız islem hareketi tespit edildi.
Tahmin edin neden olmuştu?
6 ay kadar önce yapılan bir yurt dışı kampanyasına gidebilmek için.
İş akdi fesih edilecek yüzlerce bankacı belirlendi. İsimler şok ediciydi. Bankanın omurga kemiğini oluşturan en en en başarılı portföyler. Birçoğu bankanın gelecekteki potansiyel müdürleri. Ayakta alkışlanan portföyler bu kez çapraz teftiş sorgusuna alındı. Ağır kınama veya iş akdi fesih ile sonuçlandı bu sorgular.
Kötü niyet yoktu.Sadece tatil değil , başarı odaklı bir sektörde kendilerini göstermek isteyen, hadi hadi yapacaksın ben bu tatile gitmek istiyorum diyen müdürlerin yanına aslansın kaplansın mailleri ve motivasyonları da eklenince bu portföyler müşterilerle kurdukları iyi ilişkilerle rica ile yapmışlardı bu işlemleri.
Bankanın vadesiz rakamı, kmh kullanım oranlarının bir anda çok hızlı bir şekilde artma şeklini işler iyiyken umursamayan üst yöneticiler arka arkaya genelgeler yayınladılar.
Yanlış satışa affımız yok arkadaşlar lütfen doğru satış yapalım. Abi, peki o kadar IQ’un ile övünüyorsun niçin bu hızlı satışların nasıl yapılabileceği konusunda nasıl bu kadar habersizmişsin de yeni öğrenmişsin gibi davranıyorsun?
Bir çok kişi en ucuz tatil paketiyle yurt dışına gitmenin bedelini işlerini kaybetmekle ödedi.
İşin ilgin yanı, ağır kınama sürecinde terfi ve prim alamayan fakat bankada kalan portföylerden birinin, cezası bitip müdür olduğunda sahaya ‘arkadaşlar müşterilere pos’lardan 1 TL’de olsa kullanım yaptıralım’ mailiyle ilgili bir haber okudum yıllar sonra. Bu da değişik bir ironi..
Kesinlikle BDDK bu konuda yaptırım yapmalıdır. Bankaların rakamlarının ani bir hızla attığı dönemlerin öncesinde yüksek ihtimalle bir kampanya vardır. Ve banka üst yönetimin 3 maymunu oynamasına izin verilmemelidir. Çünkü bir ceza durumunda günah keçisi bulmak, aha bu yaptı demek ve kendilerini işin içinden sıyırmak en iyi yaptıkları şey maalesef.
Sevgiler
ARZU BOZKURT
