BANKACILIĞIN GİZLİ KAHRAMANLARI

Bankacılık sektöründe herkes kötü mü? Ya da herkes psikopat mı? Bu sektörün iyi insanları da var. Kim mi onlar?
Bu sitede paylaştığımız yazılardan, gösterilen örneklerden, yapılan eleştirilerden kendine pay çıkarması gereken üst yönetimler, yöneticiler, müdürler, satışçılar  hatta müşteriler elbette var.
Yazılanların, yaşananların hepsi ve daha fazlası gerçek. Ancak 200.000 kişinin çalıştığı bir sektörde herkesi aynı kaba koyup faydasız, vicdansız, egoist ilan etmek ” tüm bankacılar böyle, tüm müdürler, yöneticiler aynı..” demek de ” bazı” kişilere haksızlık yapmak olur ki bunu şahsen hiç istemem…
Onun için de bu yazımda son derece iyi bankacılık, yöneticilik , satışçılık yapan kişilerden bahsetmek istedim. İyi örnekleri de öne çıkarmak, dikkat çekmek gerek ki ahlaklı, vicdanlı , hoşgörülü ve insani davranarak da “başarılı ” olabileceği görülsün. Örnek alınsın.
Bu örnekler çoğalsın.
Korkutma, tehdit, alaycılık, bencillik, uyanıklık yaparak bir yerlere gelmeye çalışanlara ” prim veren” üst yönetimler de aklını başına toplayıp “kimleri, kimlerle , Nasıl yönetiyorum ?” sorusunu bir kez daha kendisine sorsun, gerekirse önlemler alsın, değişiklikler yapsın.
Her yerde olduğu gibi , bu sektörde de kimse “vazgeçilmez” değil, hele psikopatlar hiç değil, olmamalı. Koca bir bünyeyi içten içe zehirleyen, hasta eden bu kişilikleri bir virüs gibi bünyede taşımaya gerek yok. Sağlıklı kişilerle, sağlıklı ilişkilerle, sağlıklı işler yapmaya odaklandığınızda büyüyeceksiniz yine, korkmayın. Zaten sağlam ve gerçek büyüme böyle olur. Kişiliği sağlam, dengeli, vicdanlı ve hoşgörülü insanları yabana atmayın.
Onlar ki bir gülüşleri, bir ricaları ile  hem müşterilerini hem de birlikte çalıştıkları kişileri ” ikna” etme gücüne sahip gizli kahramanlar.
ÇOK HASSASLAR
Onlar içtenlikle seviliyorlar. Onları korumak, kollamak isteyen yüzlerce insanla çevreleniyorlar. İyi niyetliler. Sorunlar konusunda ” sessiz” kalmaları ” çatışma” istememelerinden . İşlerini ” barış ve huzur” içindeyken daha mutlu ve verimli şekilde yapıyorlar. Bilgiyi de, duyguyu da paylaşıyorlar. Bağ kuruyorlar . Mutlu ediyorlar. Samimi, içten bir takdir karşısında motive oluyor, daha iyisini yapmak için çırpınıyorlar. Hem çalıştıkları kuruma hem de müşterilerine göz göre göre zarar vermekten ödleri kopuyor, uykuları kaçıyor. Ekmek yedikleri yere karşı vefalılar, laf söyletmiyorlar.
AĞIR YÜKÜ TAŞIYORLAR
Kırık kolları yen içinde çaktırmadan taşımayı çok iyi biliyorlar. Mesleki bilgileri çok iyi, kendilerini sürekli geliştiriyorlar ama bunu herkesin gözüne sokmaya çalışmıyor, gerektiği zaman gerektiği yerde kullanıyorlar . Kendilerini övmek, göstermek, öne çıkarmak onlar için ” görgüsüzlük” olduğundan yaptıklarının ” farkedilmesini” sabırla bekliyorlar. Şubelerde, bölgelerde , genel müdürlükte ” nitelikli” işlerin çoğunu onlar yapıyor, en ağır yükü onlar taşıyor, en büyük sorunları onlar çözüyorlar. İşler tıkır tıkır yürüdüğü için, yaptıkları her şeyi gözünüze sokmadıkları için, kendi işleri dışında kalan konularda sessiz kaldıkları için onları ” farketmiyorsunuz ” bile çoğu zaman. Oysa bir çok başarının, “sürdürülebilir “ çalışmaların arkasında bu ” gizli ” kahramanlar var. Onlara fırsat verilse çok daha iyisini de yaparlar . Yaptılar da. Taş üstüne taş koymaya çalışırken herkes onlar taşın altına ellerini de koydular. Bugünkü başarıların geçmişinde onların zamanında ” sağlam” attıkları temeller var. Bir çok şey yıkılmıyorsa ondan yıkılmıyor.
ÖZEL İNSANLAR
Onlar şubede satış yapanlar, onlar işini düzgün yapmak için koşturan ama reklamını yapmayan müdürler , onlar Bölge’de çalışıp yine de şubelerin halinden anladığını belli eden empatisi yüksek yöneticiler, tüm şubelerine yüksek bir enerji ile sahip çıkan, onları motive eden, ihtiyaçlarının farkında olan bölge müdürleri, genel müdürlükte en sessiz olduğu için en ağır yükü taşıyan, işini yapmaktan dedikoduya, ayak oyunlarına, sahte rollere soyunmaya Zaman bulamayan çalışkan ve vicdanlı insanlar, adamlar , kadınlar. Aileleri var, çocukları, kedileri, çiçekleri var çoğunun.
Onlar işlerini de ” aile” gibi görüyorlar, seviyorlar, bağlanıyorlar. Sorsanız size neyin, nasıl daha iyi yapılacağını, satılacağını da söylerler . Hiçbir şey bilmeyen boş adamları başlarına getirmeseniz , size iyi rol kesenlere ama sahada hiç bir inandırıcılığı olmayan psikopat jönlere başrolleri vermeseniz , o sessiz görünümlü “ çalışkan” ve “ sadık” adamları, kadınları biraz dinleseniz.. ama ” gerçekten”  dinleseniz…Ya bu, ya şu diye kestirip atanlardan kurtulup “üç yol” var aslında deme cesareti olanlara kulak verseniz…
KURTULUN PSİKOPATLARDAN
Bankacılık da, ekonomi de, sistem de çok daha iyi durumda olurdu inanın. İlk depremde yıkılacak mı korkusu taşımadan içiniz rahat yaşardınız. Aklını jöleye batıranları bu kadar tepenize çıkarmak yerine, saçını süpürge edenlere söz hakkı tanısaydınız sarsıntıları hafif çatlaklarla atlatırdınız .
Doğru adamlarla, doğru dürüst işler yapmak için geç değil. Her nerede, ne pozisyonda olurlarsa olsunlar, Psikopatlardan kurtulun. Onların bünyeyi felç eden zehrine ihtiyacınız yok yönetmek için. Zararın neresinden dönseniz, kardasınız…
Gizli Kahramanlara şans tanıyın. Pişman olmazsınız.