Türkiye’deki döviz krizinde 120 milyon dolar kazanan HSBC Bank, hükümet medyasının gündemine geldi. Soru şu: HSBC hesap verecek mi?
İktadara yakınlığı ile bilinen Sabah Gazetesi’nde yer alan bir köşe yazısında İngiliz HSBC Bankası’nın döviz işlemlerinden dolayı cezalandırılıp cezalandırılmayacağı tartışıldı.
Gazete yazarı Dilek Güngör, köşe yazısında HSBC HESAP VERECEK Mİ başlığı kullandı.
HSBC’nin krizde Türk Lirası’nı manipüle ettiği öne sürülerek, bunun bilançosunda ortaya çıktığı ifade edildi.
İşte Dilek Güngör’ün o yazısı:
ürkiye FETÖ’den PKK’ya, YPG’den DAEŞ’e bugüne kadar birçok terör örgütüyle mücadele etti, etmeyi de sürdürüyor… Peki ya finans teröristleri…
Onların yaptıkları yanlarına kâr mı kalacak?
Bana sorarsanız, Türkiye’nin 11 Eylül’ü sayılabilecek 10 Ağustos’taki finansal saldırının sis perdesi henüz aydınlanmadı.
Hatırlasanıza…
Bir pazar gecesiydi. Londra’dan düğmeye basılmıştı. Gece yarısı bankaların hazine birimleri açtırılmış, işlem yapmaya başlamışlardı. Dolar spekülatif atakla 7.22 TL seviyesine çıkarılmış, Türk Lirası hepimiz evlerimizde yatmaya hazırlanırken birileri tarafından yüzde 25devalüe edilmişti.
***
Kimdi bunu yapanlar?
O dönemde bir kısmının adını duyduk.
Misal, Türkiye saatiyle 20:00’den itibaren 3 saat boyunca spekülatif alım yapanlardan biri Morgan Stanley’di. Cebinde TL olmadan açığa dolar alan Londralı bankalar ekonomi yönetiminin hamleleriyle köşeye sıkıştırılsa da bir gecede deli kâr ettiler…
Aylar sonra birkaçı bilanço açıklamalarında kendilerini ele verdi. İngiliz HSBC Holding, 10 Ağustos’ta TL operasyonlarından 120 milyon dolar kazandığını açıkladı. Bu banka tarihinin en yüksek günlük karıydı. O günkü kurla tam tamına 1 milyar TL… 2001 krizinden hatırladığımız Deutsche Bank da bir günlüğüne 35 milyon dolar kazandı.
***
Aradan 8 ay geçti. HSBC’nin, Morgan Stanley’in ya da Deutsche Bank’ın herhangi bir açıklama yaptığını duyan oldu mu?
Ben duymadım…
Sanırım, bu konuda açıklama yapmaları için yasal sürecin başlatılmasını bekliyorlar.
Kimse o gecenin sıradan bir pazar gecesi olduğunu söyleyemez. O bankaların elde ettiği kârların da normal bir kazanç olduğunu iddia edemez. Burada bir manipülasyon olmadığını savunamaz.
Bence, o saldırıyı bertaraf eden, alınan önlemlerle finans piyasalarında yaratılan tahribatı kısa sürede silen, reel sektöre yansımayı durdurmak için seferber olan Türkiye’ye 3-5 milyar dolarla diz çöktüreceğini sananlara hesap sorma zamanı geliyor…
HABERİN ORJİNALİ:
