Bir bu eksikti! Yerli sermayeli bankanın üst düzey yetkilisi banka personelini maaş ile tehdit etti! Yuh artık!
Yerli sermayeli bankadan şikayetler azalmadığı gibi son günlerde artarak devam ediyor.
Son günlerde Paramedya’ya “Telekonferanslardan psikolojimiz bozuldu, ne inisiyatif bıraktılar, ne öz güven ne de günlük çalışma planı. Telekonferans dinlemekten çalışamaz hale geldik” mailleri telefonları onlarca.
Maaş ödememekle tehdit eden Perakende Bankacılık Bölüm Başkanı kim ?
Paramedya’ya bu hafta gelen en ilginç bilgi Yerli sermayeli büyük bankanın Perakende Bankacılık Bölüm Başkanının, Telekonferansta şube personellerine, “bu zamanda maaş, prim alıyorsunuz hala çalışmıyorsunuz” cümlesi oldu. Bu cümleden hareket ile banka personeli Paramedya’ya ”banka bize maaş mı ödemeyecek durumda kalabilir mi, ödenmez ise hakkımızı nasıl savunuruz bilginiz var mı?” diye sorular ile döndü. Tam bir güler misin ağlar mısın durumu bir kenara bu mobbing değil de ne?
Tehdit cümleleri niçin kurulur ?
Malum bankanın kısa süre önce Bireysel ile KOBİ segment Perakende Bankacılık adı altında birleştirilmiş, Bireyselden sorumlu GMY’de istifa etmişti. Bir koltukta iki karpuz taşımaya çalışan GMY’ye yük fazla gelmiş ki Bölüm Başkanına personeline bu cümleleri kurdurabiliyor. Kendisi bu cümleleri kurmadığı zira bankada sürekli “iyi çocuk” oynadığını bilmeyen yok.
Bir uzman, tehdit cümlelerinin direkt mobbing olduğunun altını çizdi. Zira işi maaşı ile tehdit edilen bir çalışanda bu tür cümlelerin travma yaratabileceğini hatta çalışamaz hale gelebileceğini belirtti.
Tehdit edendeki mantık ne ?
Karadenizliler bilir.
Arazi eğimli ve koşullar zor olduğu için hala çift sürerken büyükbaş hayvan kullanılır. Bu hayvanların durmaması için de ucunda çivi olan “üvendire” denilen bir sopa ile sürekli hayvana dürtme ile durmadan yürümesi sağlanır. Harman yerinde de uygulama aynıdır. Buradaki mantık da aynı. Koşullar zor. Personel onların gözünde yan gelip yatıyor. Durmaması için sürekli dürtülmesi lazım. Örnek kaba oldu ama Türk içi açıklama maalesef bu durumda. Tabi bu abi / ablalar durumu daha teknik anlatırlar. Termodinamik’in bilmem kaçıcı maddesine göre,” duran bir şey düşer” derler. Durmaması için de sürekli uyarı göndermek gerekir diye bu baskıyı öyle açıklarlar. Sorsanız işin formatı budur. Mobbing yaptıklarının da farkında değiller. Gözler köy, kalpler kapalı, kulaklar sağır.
Sürdürülebilirlik mümkün mü ?
Bu durumun sürdürülebilirliği mümkün mü. Kesinlikle hayır. Fırsatını bulan yetişmiş personel ilk fırsatta başka kuruma kaçar. Çalışan personel hakarete uğradığını düşünerek çalışmaktan vaz geçer. Sürekli tehditler bir süre sonra etkisini yitirir ve personel algılamasını kapatır. Kısaca işleyen mekanizmaya bir süre sonra bakarsın ki paslanmaya yüz tutmuş. Kendi beceriksizliklerini şubelere yıkmaya çalışan kadrolar başta olduğu sürece daha çok mail telefon alır bu tür yazılar yazarız bir.
