Matematik şart!

Hanife Serter Yazıyor: Bu ülkede çalıştığı kurumu ( bankayı )  zarar ettirdiği, karını düşürdüğü halde yüksek oranda primler alan üst yönetimler var. 
Sadece bir kurumu, bir şirketi, küçük bir işletmeyi yönetmek için değil, bir ülkeyi yönetmek için de olmazsa olmaz bir bilgidir. 
O bilgi sizde olmadan asla iyi yönetemezsiniz .
Elinize yüzünüze bulaştırır, işin içinden çıkamazsınız. Sadece yönettiğiniz çevreye değil tüm dünyaya rezil olursunuz. Bu iş böyledir.
O bilgi sizde varsa ve siz yine de kötü yönetiyorsanız bunun da tek bir açıklaması vardır. Siz ihanet içindesinizdir ve çevrenizdekilerin de bunu farkedecek bilgileri yoktur . 
O bilgi Matematiktir . Eski Yunanca matesis kelimesi kökünden gelir ve “ben bilirim ” demektir. ( Türkçeye Fransızca mathématique sözcüğünden gelmiştir. ) 
İlk çözemediğimiz soruda , problemde gözümüzü korkutan, bizi dersten soğutan, rezil oldum, anlayamıyorum, zaten çok zor duygu ve düşünceleriyle bizi baş başa bırakan eğitim sisteminin ve öğretme becerisi olmayan öğretmenlerin de katkısı büyüktür bu bilgisizlikte. Ama asıl önemlisi bir ülkeyi yönetenlerin,  milletin bu bilgiyi öğrenmesi ve kullanması ile ilgili vizyonu ve misyonudur . Atatürk’ün tüm o savaşlar, mücadeleler arasında matematik konusunda yazdığı kitapların çok büyük bir anlamı vardır. Anlayana… 

Bugün haber sitelerinde dolaşırken haberlere ve makalelere  bir göz atın. Kaçında sayılar, oranlar ve matematiksel kavramlar var farketmeye çalışın. Ve bu haberleri okuyanların  ( ki büyük çoğunluk okumuyor ) kaçta kaçı okuduğunu anlıyordur tahmin edin. Üniversite giriş sınavlarının Matematik ve Türkçe  soru gruplarındaki doğru cevap ortalamalarının ne kadar düşük olduğunu biliyor musunuz ? Çok kere haber oldu. Ama haberin içinde sayılar , oran/ orantı bilgisi olduğu için çok kişi ya okumadı ya da okuduğunu anlamadı. Haydi sayı, oran, orantı vermeden söyleyeyim. Sınava girenlerin çok büyük bir bölümü  bu testlere cevap bile vermedi, boş geçti. Bu bir ülkenin geleceği için felaket demek. Ama çoğunluk bunları okumadığı için farketmedi bile. 

Paramedya’da da sık sık ekonomi ve bankalarla ilgili sayısal verilere yer veriyor, haber yapıyor, analizler paylaşıyoruz. Kar diyoruz, kur diyoruz , şu oranda arttı , bu oranda düştü yazıyoruz, çiziyoruz. Okuyan , anlayan, yorumlayan bir kitle var elbette. Ama toplumun büyük bir kesimi , hatta bankacılar bile hala bu bilgilere kapalı. İşin içinde matematik varsa, çoğunluk orda yok. 
Finansal okur/yazarlık çok düşük . Faizler düştü diye kutlama yapan ama bir kredinin faiz dışı giderleri ile toplam maliyetini hesaplamayı bırakın ” sormayı, öğrenmeyi, anlamayı ..” bile düşünmeyen büyük bir kesim var. 

Bu ülkede bir malı ( parayı ) aldığı fiyattan ( ya da ederinden ) düşük fiyata satan işletmeler ( bankalar ) var. Bu ülkede çalıştığı kurumu ( bankayı )  zarar ettirdiği, karını düşürdüğü halde yüksek oranda primler alan üst yönetimler var. Bu ülkede enflasyon oranı ( hayat pahalılığı ) ortada olduğu halde maaşlarda bundan daha düşük artışa razı gelen sendikalar (!) var. Bu ülkede asla birbiri ile kesişmeyen gelir kümeleri var. Havuz daha dolmadan boşaltmayı başaran musluk değil ama hortumlar var. Ali ile Veli arasında değil belki ama Ahmet ile John arasında yapılan alışverişlerdeki hesaplarda bir yanlışlık var. Micheal’ın, bu ülkede hep verdiğinden daha fazlasını , kat kat fazlasını alma şansı var. 
Ne diyorduk ? Matematik.. Bilmeden yönetmek büyük cahillik. Bilip de toplumun hayrına kullanmamak, sürekli ve sadece kendi çıkarını hesaplamak  büyük ihanet. Eşitsizlik. 
İşin Matematiğini bilmek, öğrenmek , öğretmek zorundayız. Denklemlerdeki eşitsizliği çözmeyi, iki doğrunun birbirini kestiği o tek noktayı, birbiri ile kesişen kümeleri, küme dışında kalan elemanları, yanan, yakılan, kesilen bir ormanın alanını, boşa akan suyun hacmini, bir sahil bölgesinde ideal bina yüksekliğinin ne olması gerektiğini, borç alınan parayı ne şekilde kullanırsak zarar etmeden geri ödeyebileceğimizi, borç verdiğimiz paraları geri alabilmek için ne tür yatırımlar yapılması gerektiğini… Her şeyi ama her şeyi hesaplamayı bilmek, bilmiyorsak öğrenmek zorundayız. 

Matematik bilen, problem çözebilen aynı zamanda vicdanlı ve ahlaklı kişilerin yönettiği kurumların sırtı yere gelmez. Bunu artık anlamalıyız.