Yapı Kredi 75.yılını kutluyor

yazar:

kategori:

Yapı Kredi CEO’su Gökhan Erün: “75. yaşımızı kutladığımız 2019 yılında ekonomi, eğitim ve kültür sanat alanlarında sınırları kaldırmak için çalışmaya devam ediyoruz.”
Yapı Kredi Üst Yöneticisi (CEO) Gökhan Erün, ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası’ndan (ECB) gelen parasal genişleme aksiyonlarının gelişmekte olan ekonomileri pozitif yönde etkilediğini belirterek, “Geçen sene hareketliliğin arttığı dönemde gerek sektör gerekse ekonomi yönetiminin gösterdiği güçlü duruş ve bu tarz dönemlerden çıkarılan dersler ve tecrübeler, Türkiye’nin diğer gelişmekte olan ülkeler arasından pozitif yönlü ayrışmasını sağlayacaktır” dedi.
Gökhan Erün, Yapı Kredi’nin 75. kuruluş yıl dönümünde bankanın tarihi misyonu, gelecek hedefleri ve sektöre ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Erün, güçlü sermaye ve likidite yapıları, müşteriyi odağa alan organizasyonu ve nitelikli insan kaynaklarından aldıkları güçle yılın ilk yarısında iyi bir performans gösterdiklerini kaydetti.
Yılın ilk 6 ayında Kredi Garanti Fonu’nun da (KGF) desteğiyle TL kredilerini 2018’e göre yüzde 9 artırarak 131,6 milyar TL’ye yükselttiklerini ifade eden Erün, reel sektörün en büyük destekçileri arasında yer almaya devam ettikleri 2019’da toplam 8,4 milyar TL tutarındaki KGF kredisinin de katkısıyla KOBİ’lere destek sağlamayı sürdürdüklerini vurguladı.
UMUTLU KONUŞTU
Gökhan Erün, Fed’in faiz indirimi ve sözle yönlendirmesi konusundaki adımlarının küresel piyasalara ve bankacılık sektörüne etkisini de değerlendirdi.
Küresel gelişmelerin, özellikle gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerinde şu an en fazla hassasiyet yaratabilecek risklerin başında geldiğine dikkati çeken Erün, Fed ve ECB’den gelen parasal genişleme aksiyonlarının gelişmekte olan ekonomileri pozitif yönde etkilediğini ifade etti.
Erün, diğer yandan, Amerika-Çin ticaret savaşları ile küresel anlamda resesyon endişesinin de aynı şekilde ekonomiler üzerinde baskı unsurları olmaya devam ettiğini söyledi.
Son olarak, Arjantin’e ilişkin oluşan endişelerin, tüm gelişmekte olan ülkelere yönelik bir risk unsuru yarattığına işaret eden Erün, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Dolayısıyla bu gelişmelerin ekonomimize ve bankacılık sektörümüze kredi büyümesi, faiz oranları, yurt dışı borçlanma olanakları gibi temel konularda etkisi bulunuyor. Ancak hem kendi deneyimi hem küresel dünyada oluşan gelişmelerin ekonomimize sirayeti ve doğabilecek sonuçları yönetme açısından sektörümüz oldukça tecrübeli. Geçen sene hareketliliğin arttığı dönemde gerek sektör gerekse ekonomi yönetiminin gösterdiği güçlü duruş ve bu tarz dönemlerden çıkarılan dersler ve tecrübeler, Türkiye’nin diğer gelişmekte olan ülkeler arasından pozitif yönlü ayrışmasını sağlayacaktır.”