Yapan Nasıl Yapıyor? İşte yapıyor!

HANİFE SERTER, bu hafta bankacılığın dışında hayatı bulan ve başarı hikayesi yazan Tolga Şenaylar ve Tuğba Uysal ile konuştu! Korkmayın! 
Tolga Şenaylar ve Tuğba Uysal bir zamanlar aynı kurumda uzun yıllar ( 12 yıl, 7 yıl ) bankacılık yapmış iki kardeş . Son beş yıldır  AEGON ve NN Hayat sigorta acentesi olarak kendi kurdukları Aden Sigorta Hizmetleri için çalışıyorlar.
Bankacılık döneminden tanıdığım, birlikte aynı kurumda çalıştığım bu arkadaşlarımın bankadan istifa ettikten sonra kurdukları yeni işleri son derece ilham ve cesaret verici bir örnek olduğundan,  ” Yapan Nasıl Yapıyor” söyleşileri için bu hafta onlarla buluştum, kahvelerimizi içerken sorularıma da açık yüreklilikle ve samimiyetle cevap verdiler.. 

Aden Sigorta aynı zamanda kurulduğu ilk zamandan beri müşterisi olduğum, harika hizmetler aldığım, güvenle ve samimiyetle çalıştığım bir kurum. Yıllarca çalıştıkları kurumdan istifa ederek bu alanda çalışmaya başlayan cesur, çalışkan ve disiplinli kurucularını sizlere tanıtmaktan mutluluk ve gurur duyuyorum.

– Çalıştığınız bankadan istifa etmeye ne zaman ve nasıl karar verdiniz ?

Tuğba: Bankacılık yaparken birçok kişinin yaşadığı ortak sorunları ve zorlukları bizler de yaşıyorduk. Aileye ve çocuklara zaman bırakmayan yoğun bir iş temposu , gerçekleştirdikçe arttırılan hedefler, gerçekleşmeyen hedefler için sık sık yapılan toplantılar, asla memnun edemediğimiz yöneticiler, baskı, stres ve hastalıklar… bu istifa kararlarını vermemizde etkili oldu. Yaklaşık beş yıl önce abim ve ben birer hafta arayla bankadan istifa ederek bu işi kurmak için kolları sıvadık.

Tolga: Bankada çalıştığım son üç yılda üç ayrı şubede görevlendirildim. Bunlar adeta personel yutan şubelerdi. Son görev yaptığım şube bölge müdürlüğüne çok yakın bir şube olması ve yeni yapılanması nedeniyle bir yıl boyunca ( Şubat 2014, Şubat 2015 arası ) her akşam ( abartmıyorum )  Bölge’ye davet edilerek yaptığım satışları bildirmem isteniyordu. Mail ile  de bildirilebilecek konular için bazen saatlerce içerdeki toplantının bitmesini bekliyordum. Her gece eve varmam 21-22’yi buluyordu. Aile düzenimiz tamamen bozulmuştu. Bu dönemde tansiyon rahatsızlığım başladı. Sanırım bu kararı vermemde en büyük etken sağlığımdı.

Tuğba:Terfilerde yapılan haksızlıkları görmek, verdiğiniz emeğin karşılığını alamamak da üzüyordu . Bir de hiç unutmuyorum, hamilelik dönemimde evimden çok uzak bir yerdeki AVM içine açılan kredi şubesinde satış yapmak üzere görevlendirildim. Sabah 10, akşam 10 ayakta kredi ve kredi kartı satışı yaptım. Ekranlar fazla mesai girişine kapalı olduğu için fazla mesai dahi almadık.  Ama en kötüsü ayaklarımın hamilelik nedeniyle çok fazla şişmesi ve hem benim hem de bebeğimin sağlığının tehlikeye giriyor olmasıydı . Bunu iletmeme rağmen o dönem IK’nın bu konuda duyarsız kalmasını unutamam örneğin. Bir de günlük verilen hedefleri yapamadığımızda akşam mesai çıkışı Çeşme’den İzmir’e toplantıya çağrılışımızı. Haftada bazen 2-3 gün Otobüsle İzmir ‘e gidip gelen arkadaşlarımız oluyordu. Bir de en çok yıpratan şeylerden biri kurumda sürekli personele karşı duyulan güvensizlik ve size potansiyel yalancı muamelesi yapılmasıydı örneğin. İşini doğru yapmaya çalışan , sürekli koşturan insanları ruhen de yoran şeyler bunlar . Başarılı görülen bir personel bile olsanız sürekli sorguya çekilmek . Gerçekten yıpratıcı günlerdi.

– İş kurmak için neden bu alanı, sigortacılığı seçtiniz ?

Tuğba: Benim bankacılık öncesi 18 aylık bir sigortacılık geçmişim, tecrübem vardı. Bankada da en yoğun hedeflerin verildiği, sürekli çalıştığımız , bildiğimiz bir işti açıkçası. Acentelik almak için de tam 18 aylık  bir tecrübe şartı aranıyor.  Bankadan önceki sigortacılık dönemim bu konuda çok işe yaradı. Bankada da sigorta ürünleri satışı yapıyorduk ancak Bankamızın IK’sından sigorta satışları yaptığımızı gösteren belgeyi alamadık. Bankacılıkta size aynı anda bir çok ürünle ilgili hedefler veriliyor . Çok fazla dağılıyorsunuz . Burada tek bir konuya , müşterinin tek bir ihtiyacına odaklanacak olmak bize çok rahat ve kolay geldi. Kendi işimiz olduğunda kendi programımızı yapma şansımız da olacaktı. Biz prensip kararı olarak Pazartesi günlerini ofiste geçiriyor, dışarıda randevu ayarlamıyoruz . Fazla mesaiye de kalmıyoruz. Artık ailemizle daha çok zaman geçirebiliyoruz. Ben anne olduğumu bankacılıktan sonra anladım doğrusu.

– Önceden Bankacı olmanızın avantajları/ dezavantajları oldu mu ?

Tolga: Sigorta işimizi yaparken,  önceden bankacı olmamızın dezavantajını hiç yaşamadık diyebiliriz ama avantajlarını çok yaşadık. Bankacılığın bize kattığı kurumsal bakış açısı, çalışma disiplini, bilgi, tecrübe, çevre, aldığımız eğitimler.. vs. hepsi ayrı ayrı avantaja dönüştü.

Tuğba : Her randevuya Zamanında gider, müşterilerimize en doğru bilgileri veririz. Satın alacakları ürünü detaylı olarak anlatırız, onlara en uygun olan ürünleri öneririz, satış yapmış olmak için satmayız asla. Baskı da yapmayız. Tanıdıkça bize güvenleri artıyor ve artık bankacılık ürünleri, Bankalarla yaşadıkları sorunlar, piyasalar vs. hakkında da bize sık sık danışıyorlar. Biz de bilgi ve tecrübelerimizi onlarla paylaşıyoruz seve seve. İyi ki Zamanında bankacılık yapmışız diyoruz. Müşteri ve ürün takibini en iyi şekilde yapıyoruz. Müşterilerimiz de memnun oluyor, biz de.

– Bankalarla ilgili en çok şikayet ettikleri konu ne, nelerle karşılaşıyorsunuz ?

Tuğba : Emrivaki  ( sigorta olmazsa kredi de yok vs.) ya da yalan, yanlış, eksik bilgilerle kesilen poliçeler. Mevduatları daha çok kazandırır diyerek BES’e kaydıranlar var örneğin. Müşteriye doğru bilgiyi vermeden, ne yaptığını anlatmadan . Ya da hayat sigortalarını tamamen eksik/ yanlış bilgiyle kesen banka şubeleri var… Kredi teminatı olarak kesmiş ama obezite sorunu olan, ilaç kullanan, askerlik yapmayan bir kişinin bilgilerini belirtmemiş . 1 milyon TL tutarındaki kredinin yıllık 18.000 TL ödemeli hayat sigortası poliçesi bu . Müşterimiz bize danıştığında farkettik ve uyardık. Bir vefat durumunda ödeme gerçekleşmeyecekti.

Tolga :Bunlar çok yanlış ve güven sarsıcı işlemler . Buna benzer pek çok poliçeyi farkedip iptal ettirdik müşterilerimize. Bize bu nedenle de güveniyor ve danışıyorlar. Biz de her işlemi, sigortayı kendimiz için yapıyormuşçasına dikkatle ve özenle yapıyoruz. Doğru  satışlar yaptığımız için şu ana kadar hiç bir müşterimizle sorun yaşamadık. Bilinçli müşterileri seçiyor, butik hizmet veriyoruz. Portföyümüzde çok değerli iş insanları, başarılı sporcular, sanatçılar var. Bazen kendi alanında başarılı iş insanlarını ortak işler için birbirleri ile tanıştırdığımız da oluyor. Bu tür yaklaşımlar bize yeni yeni müşteriler, referanslar olarak geri dönüyor.  Büyüyoruz.

– Yeni çalıştığınız kurumlarla ilgili duygu, düşünce ve tecrübeleriniz neler ?

Tolga : NN Hayat  ve AEGON ikisi de Hollanda firması . Son derece disiplinli ve sistemli çalışıyorlar. Bizlere sürekli bir bilgi akışı var, acentelere tam bir iş ortağı olarak bakıyorlar. Daha kuruluşumuzun ilk ayında, hiçbir üretimimiz bile yokken Hollandalı CEO bizi ofisimizde ziyaret etti. Bizi DİNLEDİ. Bu kurumlarda bir konu hakkında konuşurken sizi dinliyor ve önem veriyorlar , sorunları ilettiğimizde gerçekten çözüm üretiyor, geçiştirmiyorlar. Mevzuatlara uygun, etik satışlar yapılmasını takip ediyorlar . AEGON şu an Birikimli Hayat Sigortasında 1. konumda. Bu başarı tesadüf değil Biz yıllarca çalıştığımız Banka’nın GM ve GMY’sini ancak ekranlarda gördük ama bu kurumlarda yüz yüze görüşebiliyoruz. Bu büyük bir fark. Değer verildiğini hissediyorsunuz. Hissettiriyorlar.

– Kardeşler olarak aynı iş yerinde çalışmak, ortak olmak nasıl bir duygu ?

Tuğba: Herşeyden önce büyük bir güven veriyor. Zarar görmeyeceğinizden emin olmanın rahatlığı işimize de yansıyor . Farklı yönlerimizle birbirimizi tamamlıyor olmamız da büyük şans. Birimizin bireysel, diğerimizin ticari müşteriler konusunda tecrübeli olması, birimizin daha pratik, hızlı, diğerimizin daha temkinli olması, birimizin kadın, birimizin erkek olması bile bize avantaj sağlıyor bir çok konuda. Tam olarak birbirimizi tamamlıyor ve sürekli birbirimizden yeni şeyler öğreniyoruz.  İyi ki abimle çalışıyorum.
Tolga : Tuğba çok girişken ve başarı odaklı. Ben daha sakin ve temkinli bir yapıdayım ama sorun yaşamıyoruz. Farklı durumlarda ikisi de gerekli çünkü. Biz dengeyi iyi kuruyoruz.

– İşini değiştirmeyi düşünenlere neler önerirsiniz ?

Tolga : Korkmasınlar. Kendilerine güvensinler. Ertelemesinler ve harekete geçsinler. İşten ayrılmadan önce bu korkuyu hissetmek doğal belki ama işten ayrılıp rahatladıktan sonra azimle, disiplinle, doğru ve dürüst şekilde işimizi yaptığımızda kapıların bir bir açıldığını gördük.
Tuğba : Tabii bildiğimiz bir işte devam etmek de işimizi kolaylaştırdı . Hiç bilmediğiniz bir işe girmek, hiç bilmediğiniz bir alanda ticaret yapmak biz beyaz yakalılar için daha zor ve riskli olabilirdi.

Bundan sonrası için hayalleriniz, hedefleriniz neler ?

Tuğba : Benim hayalim yurtdışına açılmak. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımıza da hizmet vermek. Geçtiğimiz günlerde çok büyük ve kurumsal bir firmanın yurtdışında yaşayan,  Türk vatandaşı olan  CEO’suna referanslarımız aracılığı ile ulaştık, İzmir’de olacağı süre için randevulaştık ve ürünlerimizden bahsettik. Kendisini  bizden hizmet almaya karar vermesi  bizi çok mutlu etti. Danimarka’da yaşayan vatandaşlarımızla ilgili bağlantılarımız var. İşimizin sınırlarının ülke sınırlarını aşmasını istiyorum. Profesyonel sporcularla ve takımlarla görüşmelerimizden de olumlu sonuçlar aldık. Her geçen gün sağlam adımlarla büyüyoruz. Verdiğimiz emeğin karşılığını aldığımızı görmek harika bir duygu. Yaptığımız her çalışma bize iş ve gelir olarak geri dönüyor. Geçtiğimiz dönemlerde 404 acente arasında 6. Olma başarısını gösterdik ve bunu sürdürmek istiyoruz .

Tolga: Benim de kişisel bir hayalim var. İlerde aşçılığını kendimin yapacağı bir Restorant açabilirim diye düşünüyorum. Bunun için  üniversitede Aşçılık bölümüne kayıt yaptırdım ve bu sene mezun olacağım. Bunun yanısıra Profesyonel aşçılık kurslarına da katıldım. Bankacılık bitince evde de yemekleri ben yapmaya başladım. Eşim ve çocuklarım da bu durumdan oldukça mutlu görünüyorlar.

Son olarak neler söylemek istersiniz ?

Tolga: Bizimle yaptığınız bu söyleşi için çok teşekkür ederiz. Biz de çok uzun zamandır ziyaret ettiğimiz müşterilerimize Paramedya haber sitesini takip etmelerini öneriyoruz.

Tuğba: Bankacılık ve ekonomi hakkındaki en güncel bilgileri ve  Bankacıların yaşadığı sorunları, sıkıntıları en iyi yansıtan haber sitesi olarak biz de yakın bir takipçiniziz. Bu platformda böyle bir söyleşi ile yer almak bizim için çok önemli. Hikayemizi paylaştığınız için tekrar teşekkürler.

Bu güzel söyleşi için ben de eski çalışma arkadaşlarıma çok teşekkür ediyor, tüm hayallerinin gerçek olacağı başarılı dolu yıllar diliyorum.