Bankacıdan Trump’a mektup

Türk ekonomisini mahvetmekle tehdit eden  ABD Başkanı’na bankacılardan mektup var: Ey Trump biz bankacıları korkutamazsın. Bizde İK var, performans var, işler iyi  olsa da olmasa da işsiz kalacağız… DENİZ ATEŞ’den Trump’a kinayeli bir mektup:


Eyy TRUMP;
Sen beni bilmezsin beni, zaten beni kimsenin de bildiği de yok ama “Eyy Trump” sen bizi ne sanıyorsun da ekonomimizi tehdit ediyorsun.
Sen bizi sahi ne sanıyorsun?
Biz senin paranla yatıp senin paranla mı kalkıyoruz?
Bize ne kardeşim senin parandan, senin paran senin, benim param benim.
Bir kez sordun mu kardeşim bankada işler nasıl diye?
Bir de uyarı! ekonomiyi tehdit ediyorsun!
Sen bizim bankacılık sektörünü bilmezsin Eyy Trump, HSBC, BBVA, ENBD, ICBC, QNB ve ING gibi bir çok üç dört harfli banka olduğu gibi yerli ve milli bankalarımız da vardır, sektörde yabancı sermaye payı %50 seviyelerine gelmiştir. O yüzden sen benim ekonomime bir şey yapamazsın.
Bankalar çok kar ederken eleman atarlar, kar ederken adam çıkaran tek sektördür bankacılık bizde.
O yüzden banka çalışanlarının yarısı işsizdir şimdiden, senin tehdidine ihtiyacımız yok bizim .
Bizde İK var, performans var işler iyi olsa da olmasa da işsiz kalacağız zamanla. 
Senin bir televizyon programın vardı “çırak” diye, orada “kovuldun” derdin seni ilk o zaman görmüştüm. Aramızda kalsın “acımasız” bulmuştum seni. Pek görüşlerim de değişmedi senin hakkında sonrasında da. Daha sonra bizde de müteahhitler televizyonda görüldü, onları da görgüsüz ve sevimsiz bulduğumu söylemeliyim.
Ben yaptım oldu derken hiçbir şey olmamıştı. Şaibeler şaibelerle geçti günlerimiz. O zamanın şaibeli işlerine bakan savcı, daha sonra ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştı.
Bizim de işimiz senin gibi müteahhitlere destek olmaktır, unutma sen de ilk kredini alırken neler çektiğini. Bir çok laz müteahhit vardır bizde de saç rengi seninkine benzeyen, ama emin ol onların hiç birinin senin kadar çok sacı yok. Bazen kalp olmuyor, saç çok oluyor, bazen ikisi birden olmuyor insanda eyy Trump.
Bizimkilerin işleri zorda şimdi satış yok, toprağa gömdüler paraları çıkartamıyorlar, ekonomileri iyi değil.
Ey Trump, senin tehdidine ihtiyacımız yok, bizimkilerin zaten işleri  zorda: Bankalar verdikleri kredileri battığını biliyor ama bilançonun ne tarafında gösterecekleri konusunda hükümetten destek bekliyor. Zaten bizde patronlar hep hükümetten destek bekler. Hükümetler patronları, patronlar da hükümetleri destekler, halkımız hem hükümetleri hem de patronları alkışlarken işsiz kalır ey Trump sana ihtiyacımız yok bizi,  biz birbirimize yeteriz senin anlayacağın. 
Danışmanlarımız bizim için her şeyin iyisini bilir ve yüksek maaşlarla çalışırlar hak ettikleri yükseklikte! Milletvekili sayımız artar, bir dönem milletvekili hayatı boyunca emekli olur ama emin ol bir dönem vekillik yapan aralarında sayıca azdır, senin gibi orta yaş tuzağında olan çok vekilimiz vardır ve bu genç nüfusu temsil eder. Dokunamayız onlara, müzedeki eserler gibi hep koruruz onları, bir çok parti vardır ve çok sık seçim yapar hep aynı kişiyi seçeriz biz ey Trump, sana ihtiyacımız yok bizim.
Hamiş; Haddime değil hiçbir ülkenin seçilmiş başkanına mektup yazmak önce onu belirtmeliyim. Ülkelerini yönetirken başka ülkenin halklarını yok sayan seçilmişlerden ve atanmışlardan hoşlanmadığımı ve kimseye saygısızlık etmek istemediğimi belirtmeliyim. 
Zor ülkemizin güzel insanları, dualarım askerimizle, görevlerini salimen tamamlayarak anavatanlarına dönmelerinden yana.
Daha huzurlu, mutlu, işimizin aşımızın olduğu yarınlara…
 
Deniz Ateş