Bankalar istedi bir göz BDDK verdi iki göz! Hanife Serter, BDDK’nın bankacılık sektöründe taşeronlaşmayı getiren düzenlemesini yazdı:
Yıllardır bu köşede bankacıların sorunlarını yazıyor, mobbingi, hedef baskısını, fazla mesai zorlamalarını, liyakatsiz atamaları, kırk yaş dolunca işten çıkarmaları anlatıyoruz.
Bazen de yetkili kurumları göreve davet edip şu sektöre de “Allah rızası için” bir çeki düzen verin demeye getiriyoruz.
Sendikalar, Çalışma Bakanlığı ve BDDK başta olmak üzere Bankalar ve bankacıların çalışma koşulları üzerinde etkisi olabilecek herkesin bu alanda yapabileceği şeyler olduğuna inanıyoruz. Daha doğrusu inanıyorduk. Haksız da çıkmadık doğrusu.
Geçtiğimiz hafta imzaladığı bir kararla BDDK bankacıların tüm bu sorunlarını kökünden çözdü(!). Artık bankacılar çok rahat olabilirler çünkü sevgili bankaları artık bunların hiçbirini yapmak zorunda kalmayacak bankacılara. Ne kırk yaşında atılır mıyım korkusu, ne fazla mesaimi ödemediler derdi ne de mobbing yapacak üst yönetimler. Bankacılar hepsinden birden toptan kurtuluverecekler . Ne performans notları, ne primler. Ne yıllık izin ne doğum izni … Hangi özel hastaneye gitsem acaba sorunu da bitti.
BDDK öyle bir karara imza attı ki, Bankalar bunca yıldır ödedikleri maaşlardan primlerden bile pişman olacaklar. “ Tüh biz neden bunu daha önce kabul ettiremedik ?!” diye üzülecekler.
Artık ne kirası ödenecek şubelere ihtiyaç olacak ne de o şubeleri koruyacak güvenlik görevlisine, temizleyecek destek elemanına. Hatta reklam giderleri bile düşecek bankaların. Ne de olsa her tabelanın bir reklam vergisi vardı zamanında…
Bankaların istediği bir göz, BDDK verdi iki göz.
“Bireyselle büyüyeceğiz, Bireysel bankanın gözbebeği , Bireysel olmadan olmaz, Bireysel en karlı segment !!!” diye diye bitiremiyorlardı ya hani bankalar ? Hani her bankada gişede çalışanlar kendini bir an önce Bireysel Pazarlamaya atmaya, bir masa kapmaya çalışıyordu ya. Hani her köşe başında bir şube açılıp hatta bazıları sadece bireysel kredi pazarlıyordu ? Hani kariyer vaadleri havada uçuşuyor, hani 5-10 yılda müdür olunuyordu ya… işte o işler artık bitti . Bu kadar kar bile yetmedi bankalara. Bireyselden yakaladığı müşteriyi ücretle komisyonla yolunacak kaz gibi görüp , altın yumurtlayan tavuğu BDDK ücret, komisyon kararlarıyla kesilince Bankalar da faturayı Bankacılara çıkardı. “Madem ücret, komisyonlarımı kestin, şu Bankacıların da biletini kesiver de uğurlayalım artık ...” dedi belki de yetkililere. Yoksa Bayram değil, seyran değil durduk yerde BDDK bu kararı neden verdi ?
Hani ağır hastanın fişini çekerler ya daha fazla acı çekmesin diye, sanırım BDDK da bankacılara böyle bir kıyak çekmeyi uygun gördü. Bu mobbingin biteceği yok, madem bankalara söz geçiremiyoruz, bari bankacıları kurtaralım bu dertten dedi… Bankacı olmayınca sendikaya da gerek yok mesela, o da artık fuzuli.
Yaa işte , iki satırlık bir açıklama ile Bankacılığın ve bankacıların üstü işte böyle çizildi. Bugün Bireysele olan, yarın belki Ticariye de olacak… Olana kadar yine kimse uyanmayacak. Uyku çok derin…
Bankalar bireysel ürünler için dışarıdan “ hizmet alımı” yapacak ya elbette bunun bir de “ satıcısı” olacak. Her işte olduğu gibi “ en uygun fiyatı kim verirse “ iş onda kalacak .
Nasreddin Hoca, Timurlenk ve filler konusunda bir yazı yazmıştım yıllar önce. Diyeceğim o ki, bu sektörün başına ne geldiyse biraz da kendisinden geldi.
BDDK bankacılara büyük iyilik yaptı, onları bankaların dışına çıkardı. Filleri de artık özgür bıraktı, istedikleri kadar tepinebilirler, çimler ezilmeye nasılsa razı.
