Şu ana kadar 20’ye yakın bankacı Covid-19’dan hayatını kaybetti. Bine yakın bankacı bu illet virüse yakalandı. Bütün dünya banka sektörü çalışanlarını aşılarken Türkiye neyi bekliyor? Yüzlerce bankacının ölmesini mi?
Artık bütün dünya biliyor ki, korona ile mücadelede maske ve diğer tedbirler yeterli olmuyor.
İster çift maske, istersen yanında kolonya bidonu taşı yine de yakalanıyorsun.
Son rakamlarda bunu doğruluyor.
Çünkü hayat devam ediyor. İnsanlar çalışmak zorunda iş yapmak zorunda.
Bunun için aşı öne çıkıyor.
Hayatın normal akışının devam etmesi en azından ekonominin dönmesi için mutlaka aşı yapılması gerekiyor.
Aşı için ise öncelikle meslek grupları var.
İlk öncelik herkesin kabul ettiği sağlıkçılar.
Nitekim ilk aşı sağlık sektörü çalışanlarına yapıldı.
65 yaş üstü ve nihayetinde 60 yaşa üstüne geldi sıra.
Sağlık Bakanlığı ile Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yaptığı bir protokol ile basın kart sahibi gazetecilerde aşılandı. Bende Alman biontech aşısı oldum.
Normal şartlarda bu yıl aşı olma şansım yoktu ama meslek örgütüm Gazeteciler Cemiyeti girişimde bulundu ve gazetecilere bu hak verildi.
Gelelim bankacılar ve sağlıkçılar kadar risk altında olan bir başka sektöre yani bankacılara.
Covid-19 nedeniyle çok sayıda bankacı vefat etti. Binlerce bankacı bu illet hastalığın halen kalıntılarıyla yaşıyor.
Bankacılık sektörü vaka sayısı 8 bin iken aldığı tedbirleri 43 bin olduğunda maalesef terk etti.
Bankalar, bankacıları artık pandemi yokmuş gibi emlakçıya, kahveye ve sokaklara salmaya başladı. Şubeler adeta insan kaynıyor.
Sağlık Bakanlığı’nın mutlaka bankacıları da riskli meslek grubuna alıp aşılaması lazım.
Ben bugün buradan farklı bir formül önermek istiyorum.
Bankalar Sağlık Bakanlığı aracılığı ile kendi aşılarını ithal etmeli. Biontech şirketi ile görüşme yapıp gerekirse ücreti bankalar ödeyip tüm personellerine bu aşıyı yaptırmalı.
İnsanları bu pandemi döneminde hiçbir şey yokmuş gibi sokaklara salan bankalar neden bu işi yapmıyor.
Her şeye fikir yürüten, bankaların hakkını savunma konusu gelince sesi çıkan Türkiye Bankalar Birliği neden bu konuda harekete geçmiyor?
Şu anda Türkiye Bankalar Birliği Başkanlık görevini vekaleten de olsa TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici yapıyor. Ümit Leblebici son derece aktif ve Türkiye’de her kesimin sevdiği saydığı bir isim. Ekonomi yönetimi nezdinde de müthiş bir ağırlığı olan isim.
Leblebici, kendi sektörünün çalışanları için böyle bir girişimde bulunabilir.
Bankacıyı sokaklara salan bankalar en azından çalışanı için bunu yapmak zorunda.
Türkiye Bankalar Birliği’ne buradan çağrı yapıyorum: Banka çalışanlarına lütfen sahip çıkın. Bu sadece onların iyiliği için değil aynı zamanda sizin içinde iyi olacaktır.
Sağlıklı ve virüsten korunan bir bankacı işinde daha verimli olacaktır. Başta Rusya olmak üzere birçok ülke bankacılık sektörü çalışanlarını aşıladı. Türkiye’de ise halen ses seda yok.
Türkiye’de bankacıların öncelikle aşı sırasına alınması için kaç bankacının koronadan ölmesi lazım?
100? 200? Yoksa daha fazla mı?
