Gürcan Konur

İş Bilmez Bankanın Üye İşyeri Rezaleti!

İŞBİLMEZ  BANKANIN ÜYE İŞYERİ REZALETİ

Şimdi, bu başlığı okuyunca, birçok farklı banka yöneticisi, aha işte yine bizi yazmış diyecek, lakin, “yok aslında birbirimizden farkımız, ama biz Osmanlı bankasıyız!” nostaljik reklam sloganında olduğu gibi, maalesef ki, ülkemizdeki birçok bankanın işbilmezlikte ve beceriksizlikte üstüne pek yoktur, birbirlerine çok benzerler. Ama bugün yerli sermayeli özel ve güzel, kırmızı bir bankanın işbilmez, akıldışı, mantıksız, ben yaptım olducu uygulamalarından birisini konu edineceğiz.
YAPICI ELEŞTİRİ
Maksadımız sadece eleştirmek veya aşağılamak değil, doğru yönde uyararak, yapıcı eleştiri ile bu tür yanlışlardan dönmelerini sağlamak, yönetici körlüğü nedeniyle göremediklerini, gözlerine sokmak, işbilmez ve liyakatsız yöneticiliklerini sergilerken, her türlü engele ve zorluğa rağmen, iş yapmak isteyen, ama sahadan düzgün geri dönüş alamayan iyi niyetli yöneticilere yardımcı olmak, kendi kurumlarını onlara tanıtmaktır. Eminim, karar vericiler, konudan bir şekilde haberdar edilmiş olsalardı, bankaya zarar veren bu tür saçma uygulamalar, cahilce devam ettirilmezdi.
Biz değişik zamanlarda, masanın her iki tarafında, yani hem banka çalışanı, hem de müşteri tarafında da yer aldığımız için, her iki tarafın da menfaatini dengeli bir şeklide gözetiyoruz, neticede bankalar Hilal-i Ahmer Cemiyeti(Kızılay) değil, kar amaçlı ticarethanelerdir, ama müşteriyi yolunacak kaz gibi gören zihniyete de külliyen karşı olmak durumundayız.
25 YIL YETMEZ Mİ?
Bankacılık işlemlerini takip ettiğim, bir yakınıma ait, perakende mağazacılık yapan ticari bir firma, kırmızı banka ile 25 yıldır aktif olarak çalışıyor, başka bankalarla da çalışması mevcut olan firmaya, defalarca yaptığım banka değişikliği önerilerime, hizmet kalitesi yeterli olmasa da, şube personelinin hatırı ve ilgisi nedeniyle, bugüne kadar olumsuz bakılıyordu.
Zaten bu banka yatıp, kalkıp, cefakar ve özverili personeline dua etsin, verdikleri üç kuruş paraya en ağır şartlarda çalıştırdıkları personelin müşteri ile olan iyi ilişkileri olmasa, bugünkü sıralamasından çok daha gerilerde olurdu, ama bunun değerini anlayıp, personelini takdir edeceğine, ilk fırsatta sudan sebeplerle işten atmayı mübah gören, vefasız, nankör, çıkarcı bir anlayışla yönetiliyor maalesef…
SÜREKLİ KAN KAYBEDEN BANKA
Zamanında en büyük ikinci özel banka iken, bu işbilmezlikleri ve kıdemli, deneyimli, kalifiye, yani işbilen personeli kolayca harcamaktaki üstün meziyetleri ile, 5.-6.sıralara kadar düşen bu bankanın anlatacağımız olaylardan olumlu bir ders çıkarıp, doğru yolu bulmasını filan beklemiyoruz, buradan ibret alacak diğer bankaların yöneticileri için yazıyoruz ki, aynı zavallı durumlara düşmesinler, azıcık ders alsınlar.
TEKNİKTEN SINIFTA KALMAK
Yaklaşık 4-5 yıl önce, yeni nesil akıllı yazarkasalara geçiş sırasında, bu firmanın iki ayrı şehirde bulunan şubelerinin üyeişyeri program yüklenmesinde sorun yaşandı, aynı marka makineyi kullanan birisinde sorun olmazken, diğeri bir türlü aktifleşemedi, defalarca şube ve üyeişyeri destek hattı aranarak sorun bildirilmiş ise de, bir hafta geçse de sorun giderilemedi.
Allahtan firmanın başka bankalardan üyeişyeri programları da yazarkasaya yüklenmişti ki, firma açığa düşüp, kredi kartı kabul edemez durumda olmadı. Diğer bankaların Üyeişyeri programları sorunsuz çalışırken, sadece onlarınkinin çalışmaması beceriksizliğin ayrı bir alameti farikası(markası) oldu.
İŞ YAPMAK YOK, SADECE YOK ETMEK VAR
Bu duruma kızan müşteri, çalışmayan terminalle uğraşmaktansa iptal ettirmeyi tercih etti ve şubeden bu yönde talepte bulundu, terminali bir türlü çalışır hale getiremeyen banka, pos iptalini hemencecik yerine getirebildi.
Üyeişyerini çalışır hale getirmektense, iptalini bir an önce gerçekleştiren banka açısından yapılan işlem işbilmezliğin zirvesini teşkil etmektedir. Bilmeyenler için söyleyelim, yeni nesil akıllı yazarkasalar içlerine pos programı yüklenebilen, mülkiyeti ve iletişim masrafları ve sarf giderleri tamamen kullanan müşteriye ait olan makinelerdir, fiziki bir pos cihazı, pinpad olmadığı için, pos kirası da mevcut değildir, bu hali ile, bankalar için, maliyet açısından karlı enstrümanlardır, bankalar sadece bir kez program yüklenmesi için servis elemanı göndermekte, yazarkasada arıza olursa ona servis hizmeti vermemekte, sadece pos programı yükleme ve işletim maliyetine katlanmakta, bu gider de müşteri başına oldukça düşük meblağlara denk gelmektedir. Güncellemeler ve hatta pos iptali bile merkezden otomatik olarak yapılmakta, servis elemanının işyerine gitmesine bile gerek kalmamaktadır.
MALİYET HESABI YAPAMAYAN BANKA
Üyeişyerleri için, eğer müşteri beklemek istemiyorsa, ertesi gün hesaba geçilirken belirlenen komisyon kesilir, ya da dönecek para belirlen süreyle bloke hesapta tutularak, süre sonunda komisyonsuz ödenir. Ekstradan aylık üyeişyeri hizmet bedeli altında da tutar tahsil edilir, bunun küçük bir bölümü iletişim gideri olsa da, ağırlıklı olarak bankanın aldığı aylık üyelik aidatıdır.
Mesela örnek verdiğimiz firma, bir bankadan aidat ücretsiz, başka bir bankadan aylık 65 TL, diğer bir bankadan aylık 100 TL aidat ödeyerek çalışmaktadır. Kırmızı banka, 2021 yılında 65 lira alırken, yıl ortasında 85 liraya çıkarmış, yılbaşında 100 lira almaya başlamış, ama hiç hız kesmeden şubatta 165 lira alırken, mart ayından itibaren, artık 185 lira alacağını duyurmuştu.
DEVEYE DİKEN, MÜŞTERİYE DESTEK MERKEZİ
Bu fahiş fiyatlamaya tepki olarak şubeye ya piyasa fiyatlarına uygun bir fiyat düzenlemesine gidilmesi, ya da üyeişyerinin iptali istendiğinde, şubeden iptal işleminin yapılamadığı, 28’li üyeişyeri destek hattının aranarak iptalinin yapılabildiği, hatta iptal talebi iletildiğinde, iptal edilmemesini teminen oldukça yüksek indirimler yapılabildiği söylendi.
Bunun üzerine firma sahibinin mi araması gerektiğini sorduğumuzda, hayır herhangi birisi arayabilir, sorun olmaz cevabına açıkçası şaşırmıştım. Firma sahibi de benden aramamı rica ettiğinde, 3 gün boyunca ilgili santrale bağlı telefon numarasının, ilgili bölümünü düşürmek için uğraştım, sürekli bekletilmekten bıkmak üzere iken, 3. Günün sonunda telefona genç, ama sesinden anlaşıldığı kadarı ile dünyasından bezmiş, bir bey cevap verdi.
RUHUNU TESLİM ETMİŞ ÇAĞRI DESTEK MERKEZİ
Benden sadece sliplerde yer alan üyeişyeri numarasını istedi, talebimizi ilettiğimde hiçbir karşı teklifte bulunmadı, bu ruhsuzluk ve aldırmazlık karşısında, “niye iptal ettirmek istediğimizi sormayacak mısınız, sebebini hiç merak etmiyor musunuz?” dediğimde, “isterseniz tabii ki sebebini belirtebilirsiniz.”demek zorunda kaldı.
Aylık üyelik aidatının yüksek olduğunu diğer bankalar 65 lira alırken, 185 liranın çok yüksek kaldığını eğer, indirim yapılırsa devam edebileceğimizi söyledim, hayatından bezmiş bir ses tonu ile, “niye beni arıyorsunuz ki” modundaki kişi “ Madem öyle, 135 lira yapabiliriz.”dedi, kendisine 100 liranın üzerindeki bir teklifi kabul etmeyeceğimizi söyleyince, “ o zaman iptal ediyoruz.” diyerek kesip attı.
FIRSATÇILIK ŞAHANE, SÜRE BAHANE
Pekiyi, hemen iptal edin o zaman dediğimizde, bunun hemen gerçekleşmeyeceğini, 15 gün içerisinde iptal olacağını söyledi, bu durumda mart ayında da kullanmadığımız halde aidat kesileceğini söyleyerek itiraz ettim, “ 1 gün de olsa 15 gün de olsa aidat kesilir, benim aldığım başvurunuzun işleme alınması zaten marta sarkacağı için her halükarda, kullanmasanız da yine aidatı ödemek durumundasınız” diye niyetlerini baştan belli etti. O zaman şube ile görüşüp, halletmeye çalışalım diyerek görüşmeyi sonlandırdım.
Şube ile görüştüğümüzde, orası önemli değil, sizi aramadan iptal etmezler, aradıklarında indirim teklif ederler denildi. Genel müdürlükten kimse işyerini veya şubeyi aramadığı gibi, pos da hiç kulanılmadığı halde çalışmaya devam etti. 10 gün içerisinde hiçbir geri dönüş yapılmadı, 10. Gün postan üyeişyerinin silindiğini fark ettik.
KIZDIĞINIZIN POSUNU ARAYIP, İPTAL ETTİRİN
Müşteri adına aradığını söyleyen kişinin talimatı ile ve sadece mağazada satış yapılan müşteriye verilen slip kopyasında bile mevcut olan üyeişyeri numarası ile, asıl müşterinin hiç haberi bile olmayabilecekken ve bankacılık işlemlerini yapmaya haiz, asıl yetkilinin sözlü onayı bile alınmaksızın kolaylıkla üyeişyeri iptal edilebiliyordu.
Diyelim bir mağazaya veya yetkilisine gıcık oldunuz, slipten de bu banka ile çalıştığını slibin en altında yer alan logosundan da anladınız, hemen slipteki üye işyeri numarası ile üyeişyeri destek hattını arayın(google’dan kolaylıkla bulabilirisiniz.)ve adamların üyeişyerini iptal ettirin, tekrar açtırmak için uğraşıp dursunlar.
STANDART YOK, MANTIK YOK
Aynı işbilmez bankanın uyduruk kredi kartı puan kampanyaları için çağrı merkezinden aranırsanız, kart sahibi değilseniz, ister eşi, isterse de genel vekalet sahibi yakını olun, tek bir kelime bile kampanya ile ilgili bir şey öğrenemezsiniz, mevzuat gereği bilgi veremeyiz derler, aslında yapılan doğrudur da, kıytırık puanların gizliliği var da, ticari vasıflı üyeişyeri iptali nasıl bu kadar pervasızca ve firmadan habersizce yapılabiliniyor?
Madem bu kadar kolay iptal ediliyorsa, niye şubeye iptal yetkisi verilmeyip, müşteriye genel müdürlük günlerce arattırılıp, eziyet ediliyor? Şubeden iptalini yapın gitsin değil mi, ama kazın ayağı hiç öyle değil, buradaki asıl amaç iptal ettirilecek postan bir iki ay daha haksız yere, kullanılmadığı halde aidat tahsil etmek olarak gözüküyor.
ALTIN YUMURTLAYAN TAVUĞU KESMEK

O kadar da sığ ve aptalca düşünemezler, bakkal dükkanı bile daha akıllıca yönetilir diyenleri duyar gibiyim, bana da çok garip geldiği için zaten bunları kaleme alıyorum. Ticari müşteri altın yumurtlayan tavuktur, her ay size yumurtlar, siz de ondan para kazanırsınız, tavuğu keserseniz eti belki daha çok para eder, ama sadece çok kısa vadede daha randımanlı olur, orta ve uzun vadede zarar ettirir.
Bu banka resmen altın yumurtlayan tavukları kesmekte, müşterilerini de kaz gibi yolmaktadır. Üyeişyerini devam ettirip, her ay oturduğu yerden, müşteri satış yaptıkça para kazanmak varken, iptalinde iki aylık aidat tahsil edip, kazançlı çıktığını sanmaktadır, halbuki sadece kral değil, banka da çıplak vaziyette, müşteri kovalamaktadır.
MÜŞTERİDEN ONAY ALMADAN POS İPTAL ETMEK
Mart ayında pos iptal olduğunda şubeyi aradığımızda evet posunuz iptal olmuş, iptal olmadan sizi aramaları gerekirdi, isterseniz tekrar bağlatalım denildiğinde, hiç gerek yok, biz zaten iptalini istiyorduk, isabet oldu, ama kullanılmayan dönem olarak, mart ayı aidatının iadesini istiyoruz, bununla ilgili talebimizi iletin lütfen demiştik.
Tabii ki bir dönüş olmadı, biz de internet sayfasından iletişim formu ile şikayetimizi ilettik. Yine kimse aramadı, bir hafta sonra yeknesak bir cevapla iadesinin uygun görülmediği e-posta ile bize iletildi. Gelen cevapta “ aidatın verilen hizmetin bedeli olarak alındığı” söyleniyordu, biz zaten hizmet verilen dönem için değil, hizmet verilmeyen dönem için alınan ücretin iadesini istiyorduk, ama demek ki müşteri şikayetini bile okumuyorlar, basma kalıp cevaplar veriyorlardı.
OLMAYAN MASRAFI TEKRAR TEKRAR TAHSİL ETMEK
Kapanan posun sadece mart ayı tahsili ile yetinmeyen banka, bu sefer nisan ayının aylık üyeişyeri aidatını da, daha ilk günden tahsil etmişti. Artık bu kadarı da olmaz deyip, şubeyi aradığımızda bize sevindirici haberi müjdelemişlerdi, artık nisan sondu, mayıs itibarı ile aidat kesilmeyecekti. Kendilerine bu işin yanlış olduğunu ifade ettiğimizde, sanki yapılan bireysel bir işlemmiş gibi tüketici hakem heyetine gidebileceğimizi önerdiler.
Bizim derdimiz iki aylık aidat bedeli değildi, hak edilmeyen paranın tahsil edilmesiydi, ama demek ki banka için 185 liradan, iki aylık aidat olarak 370 liranın fazladan alınması elzemdi, yoksa banka Allah korusun zarar edip, batabilirdi. Halbuki üyeişyeri devam ettirilse, banka her ay bunun kaç katını kazanacaktı, bunu akıl etmekten acizdiler.
ŞUBE DEĞİL, GM SUÇLU
Burada kusurlu, eli kolu bağlanmış olan şube değil, sanki iş becerecek gibi yetkiyi kendisinde toplayıp, ama bunun sorumluluğunu ve gereğini yerine getirmeyi beceremeyen veya keyfi davranıp, imtina eden genel müdürlük birimidir.
ÇARPRAZ SATIŞIN ÖNEMİ
Zamanında yanı bankada çalışırken “ çarpraz satış” ve müşteriyi ürünlerle bağlama konusu temcit pilavı gibi sürekli gündeme getirilir, her toplantıda sayısız defalar vurgulanırdı. Aslında haklı idiler, çapraz satış bankacılıkta çok önemli ve vazgeçilemez bir unsurdur; sadece kredi vermek, veya kredi kartı satmak, veya pos vermek yetmez.
Ticari kredi verilen bir firmaya mutlaka üyeişyeri, çek karnesi de verilmeli ki, hatta otomatik ödeme bağlanmalı ki, nakit akışı olsun, nakit akışı olursa, orada vadesiz de artar, müşteri bankadan hemen vazgeçemez, öbür türlü düşük faizli kredisi biten kendi eski bankasına hemen geri döner, hatta taksitleri de aynı gün eft havalesi ile göndererek vadesize kuruş katkısı da olmaz. Biz kredi verdiğimiz ticari firmalara en azından 3-4 ay vergiyi, SGK veya elektrik, doğalgaz faturasını bizim üzerimizden ödeyin diye ısrar eder, hatta bazen bunu kredi tebliğ şartı haline bile getirirdik.
POS YOKSA, KREDİ DE YOK
Genel müdürlük kredi tahsisten sorumlu genel müdür yardımcısını otorize kredi yetkili firmaya kredi limiti artışı için firma ziyaretine götürdüğümüzde, bizim kredi kartına taksit yapılmadığını sorup, öğrenince, haklı olarak, böyle şey olamaz , bizden çek kesmeyen, kart çekmeyen firmaya nasıl kredi veririz diye ön şart olarak bunları dayatmıştı.
Ticari kredi kullanan firmaya belki zoraki ürün pazarlama olanağınız vardır, ama kredi kullanmayan firma bunları gönüllü yapmışsa, tek tek ürün iptalleri ile, firmanın gitmesine seyirci kalırsanız, o makam koltuklarında oturmamanız gerekir, kendi kurumundan bihaber ve çapraz satışı baltalayan üst yönetimin şubelere müşteri kayıpları ile ilgili olarak, hesap sorması abestir.
VERİLEN EMEĞİ BİR ÇIRPIDA HARCAMAK
Ben bu gibi durumlarda, en çok şubeler ve pazarlama ekiplerine üzülüyorum, binbir emek ve uğraşla, müşteri ikna edilip, ürün pazarlanır, aktif hale getirilir, lakin, bu emeklere zerre saygısı ve çorbada tuzu olmayan birilerinin kaprisleri ile müşteri kaybedilir, işin ilginç tarafı müşteri kaybından da şube sorumlu tutulur, hesap onlara fatura edilir.
25 yıldır aktif olarak ve çok yönlü çalışan bir müşterinin, eğer halen ticarete ve sizle çalışmaya devam ediyorsa, üyeişyeri iptalinin sağlanması, bir bankacı için, alternatif zeka testidir. Çarpraz satışı yüksek müşterinin her ürününden maksimum kazanç elde edilemez, hem etinden, hem sütünden, hem de yününden kazanç sağlamak isterseniz, hepsini birden kaybedebilirsiniz.
TOPLAM KARLILIK PROJESİ
Kimisinin duası kimisinin parası derler, ama bankacılıkta dua değil, toplam karlılık esastır, müşteri sadece tek ürüne bakılarak ölçülmez, bunun için bankalar eşek yükü ile para harcayıp, toplam karlılık programları hazırlatmaktadır, sistemden buna bakarak müşterinin doğru şekilde değerlendirilmesi gerekir, ama maalesef kırmızı bankada herkes ayrı telden çalıyor, sadece kendisini ilgilendiren sığ olabilecek kısma odaklanıyor.
LEYLEKLİ BANKANIN UZUN GAGASI İLE DİDİKLEMESİ
Mesela leylekli bankada da benzer durumu yaşamıştık, ama o zamanki konu aynı özelliklerdeki karta taksit yapan kamu bankasının daha iyi fiyatlandırma yapması idi, çalışma koşullarını kamu bankasının teklif ettiği fiyatlandırmaya çekmeyen leylekli bankayı iptal ettirip, kamu bankasına geçmiştik. Defalarca arayıp, vazgeçirmek istediler, o fiyatı veremezler deseler de, o banka size marka kirası öderken bu fiyatı verebiliyorlarsa, siz de verebilirsiniz demiştik. 10 yıldan fazladır, leylekli bankayı tümden bırakıp, konusuna vakıf bir kamu bankası ile de çalışıyoruz. Leylekli bankadan, yıllar geçtiği halde, hala çalışalım diye arıyorlar, ama müşteri kaybetmek kolay, kazanmak zordur.
HER KONUYA VAKIF OLMAK GEREK
Konusuna vakıf bir kamu bankası ile yıllardır sadece üyeişyeri olarak çalışmakta iken, geçen yıl vergi ödemelerinin sadece kamu bankaları aracılığı ile yapılması şartı getirilince, hemen bu banka ile görüştük, otomatik ödeme talimatı verdik, bu sebeple artık orada da para tutuyoruz, hem vadesize katkısı oluyor, hem de sadece ödeme gününde havale yapmıyoruz, postan dönen rakamlarla fon alıp, vergi gününe kadar parayı orada değerlendiriyoruz.
Görüyorsunuz, sabreden derviş muradına eriyor, müşteri kendiliğinden gelip, çarpraz satış talep ediyor, eğer sadece posu yeterli görmeyip, müşteriyi kaçırsa idiniz, müşteri ihtiyacı olduğunda sizi tercih etmeyebilirdi, bazen sadece yünü de yetebilir, eti, sütü de başka müşterilerden temin edersiniz.
TOK BANKAYI DOYURMAK ZORDUR
Benzer bir durumu, özelin en büyüğü olan hep tok olan ve o yüzden aşırı rahat olan, açık mavi bankada da yaşamıştık, o zaman masa üstü normal pos kullandığımız halde, seyyar GSM pos bedeli altında, diğer rakip bankaların o dönem aldığı ücretten çok daha yüksek aidat almaya başlamışlardı, kullanmadığımız bir ürüne daha fazla para vermeyi kabul etmemiştik, talebi ilettiğimizde esnemedikleri için bütün hesaplarımızı kapatmıştık. Halbuki rayiç bedeli alsalar, kendileri de kazanacaktı, ama burnundan kıl aldırmayan büyük şube yönetici körlüğü burada devreye girerek, müşteri kaybına neden olmuştu. Azı beğenmeyen, gün gelir çoğu da bulamazmış.
YEŞİL BANKANIN POS ISRARI
Zamanında yonca yapraklı yeşil bankadan da şubenin işbilmezliği ve pervasızlığı nedeniyle, üye işyeri iptal ettirmiştik, şubeden şikayetçi idik, şube değiştirme dahil, değişik çözümlerle vazgeçirmek için defalarca aranmıştık, ısrarımız sonucu iptalini gönülsüzce kabul etmişlerdi.
ÖZELİ BIRAK, KAMUYA BAK
Aslında şu aralar kamu bankaları özelden daha iyi çalışıyor, hiç çalışmadığımız en büyük kırmızı kamu bankası cazip şartlarla ve uygun bir dille, ziyaret edip, çalışma teklifi getirdiği zaman açıkcası yeni bir banka ile çalışmaya pek niyetli olmasak da, gösterilen nezaketten ötürü, teklifi geri çevirememiştik, üyeişyerinin ardından hemen ticari kredi kartı da tahsis ederek, bizim o bankada para tutmamızı sağladılar. Böylece kazan-kazan prensibi ile her iki taraf da kazanmaya başladı ve halen devam ediyor.
Özel bankalara takılıp kalmış ticari müşteriler, konumlarını yeniden gözden geçirsinler, kamunun o eski bilindik hantallığı yok, sanki diğerlerinden çok farklı bir hizmet veriyormuşcasına, biz çok daha kaliteli ve iyi hizmet veriyoruz diyen ölü soyuculara daha fazla para kaptırmayın ve banka değiştirmekten çekinmeyin, rekabet canlansın ve haksız değil, daha adilane olsun.
KAYBET- KAYBET TAKTİĞİ
Kırmızı bankanın prensibi ise, kaybet-kaybet olmalı ki, hovarda aşıklar veya mirasyedi torunlar gibi, müşterilerini teker teker, kolaylıkla ve hiç düşünmeden harcıyor, ama piyasada hakim olan sıkı bir rekabet varken, kaybeden hep kendileri olacaktır.
Ne kadar kızsak da eski personeli olduğumuz için kıyamayıp, acıyıp, yine de doğru akıl verip, farkında olmadıkları kusurlarını dile getirip, kendilerini düzeltmeleri için gönüllü ve bilabedel yardımcı oluyoruz, içimiz fesat değil, huyumuz kurusun, kindarlığı bile beceremiyoruz, lanet olsun içimizdeki banka sevgisine!
GÖLGE ETME BAŞKA İHSAN İSTEMEM
Yanlış anlaşılmasın, bunları yazarken bireysel bir beklentimiz yok, hatta fazladan alınan 370 liralık iki aylık aidatı da, bizim kendilerine bahşettiğimiz bir nevi fitre-zekat saysınlar, artık iade edilerek ödenmesini filan istemiyoruz. Maksat amme hizmeti olsun, vatandaş fayda görsün.
BANKACILIĞIN DÜŞTÜĞÜ ZAVALLI DURUM
Bunları dile getirerek ülkemizdeki bankacılığın içler acısı haline dikkat çekmek istiyoruz. Deneyimli, liyakat ve sorumluluk sahibi 10-15 yıllık emeği olan bankacıları bozuk para gibi harcayıp, tazminatını mahkeme kararı ile zoraki öder göndeririz anlayışı ile, deneyimsiz genç bankacıları üç kuruşa çalıştırırsanız olacağı budur.
ELİNDEKİNİN DEĞERİNİ BİLMEYEN İŞBİLMEZLER
Bir kısmı iş bilmediği, bir kısmı da bildiği halde korkunuzdan size aktarmaktan imtina ettiği için, sadece kalifiye personeli değil, yıllanmış ve bankaya sadık kalmış müşterileri de, bozuk çarkınızda öğütüp, toz halinde başka rakip bankalar kapsın diye savuruyorsunuz. Buna birilerinin artık dur demesinin vakti geldi, hatta geçiyor. Yetişmiş insan gücü, bir milletin ve her sektörün en önemli serveti ve silahıdır.
İNTERAKTİF OKUYUCULUK
Siz değerli okuyucularımızdan da yorumlarda 1’den 10’a kadar(kötüden iyiye doğru artarak), bu konuda belirleyeceğiniz rezalet puanı girmenizi ve varsa kendi benzer deneyimlerinizi paylaşmanızı rica ediyoruz. Bu vesile ile, belki bu işbilmezlere, onları günahlarını bile vermeseler de, beleş eğitimle, biraz da olsa uzaktan iş öğretiriz, yoksa kendi personelinden de, kurumlarından da hayır yok, iş başa düştü, hayrına bir el atalım.
AK AK YUDU, MOR MOR SERDİ
Bütün bankalar aynı hızla kirleniyordu, ama birinciliği beyaz bankaya verdiler.
Ne kırmızının posu, ne de işçi düşmanı yüzü!
Bize kaliteli üretim, istihdam ve kalkınma gerek!
Nasıl olsa, personelin kendi hakları için sendika kurmayı bile becereceği yok, aslında banka müşterilerinin kendilerini korumak için, banka müşterileri sendikasını kurması gerekli gibi gözüküyor(!)
GÜRCAN KONUR
ESKİ BANKA MÜFETTİŞİ, YÖNETİCİSİ, YOL GÖSTERİCİ MÜŞTERİSİ