Makam;
“Dünyada makam ahirette iman!” Sonuçta dünyada mekan almanın imkanı yok. Siz ne kadar kampanya yapsanız da, mekanların da değerleri o derece artıyor, engel olmak mümkün değil…
O yüzden makam sahibi olmak işin en kolay yolu.
Makamınız olduğunda, akaryakıtta yapılan zamlar da umurunuzda değil! Mekanlardaki fiyat artışları da.
Özel okul fiyatları konusunda bir şey söyleyemem… Çocuklarımız da makam sahibi olmaları için özel okula gitmiyorlar mı? Yol belli, makam sahibi olmak!
Kamuda makam sahibi olmak daha da tatlı olsa gerek. Sadece “… tabi efendim…” diyerek çocuklarını makam sahibi yapabiliyorlar sanırım. Neden sanırım? Çünkü kamuda tek kullandığım toplu taşıma araçları. Bunun haricinde kamuyla çok işim olmuyor, olamıyor. Onun için “sanıyorum”. Kamu geçmişim de olmuştu ama hayat sizi oradan oraya götürüyor.
Hayat sizi oradan oraya götürmüyor aslında, şoförünüz götürüyor. Sizi oradan oraya götüren, her zaman son derece şık, düzgün fizikli, hep yeni berberden gelmiş gibi makam sahiplerinin kim olduğu konusunda tereddüt yaşatan, şaşırtacak kadar bakımlı dostlarım götürenler.
Mutlaka aralarında bayan arkadaşlarım da vardır ama ben hiç rastlamadım bayan makam şoförüne.
Hafta sonu sörf yapmak için araç isteyen makam sahipleri hala var mı? “Aracı hafta sonu şu saatte getirin, sonra şu saatte tekrar alın, şoföre gerek yok” diyen makam sahipleri sahiden hala var mı? Siz sörf yaparken şoför kardeşimizin hafta sonunu berbat ettiğinizi, kardeşimizin havalimanına nasıl gelip gideceğini düşünen var mı? Hafta sonu kayak programı için makamını taşıyan var mı?
Makam sahiplerinin sonradan makam sahibi olmaları sebebiyle, biraz sonradan görme olmaları kadar doğal bir şey olamaz.
“Altın semer” hikayesi diyeceğim ama ağır olacağı için, sadece “Altın iyi yükseliyor belirsizlikte yatırım aracı olmayı koruyor.” diyerek ekonomi yorumu yapmalıyım. Patron zaten şikayetçi ekonomi yazıları yazmadığıma.
Ya da ısrarla uçaktan indikten sonra karşılanmayı bekleyen makam sahibi var mı? Makamlarının bavulları çantaları taşımak için kavga verdiğimiz sırada, çok ünlü bir iş insanı ile karşılaşmıştım. Mütevazı bir araçla şoförü almış ve şoförüne arkadaşça hal hatır sormuş, çantasını dahi vermemişti.
Görgü sahibi olmak farklı, makam sahibi olmak farklı sonuçta.
Gariptir, genel müdürlük binasından başka bir şehir için seyahat ederken, makam şoförü talebi olanlar, sonra dönüşte evlerine nasıl giderler, merak ederim.
Kamuda bu iş biraz da dirsek savaşına döner. En tepe yöneticiye yakın olmak için dirseklerinizi iyi kullanmalısınız. Onun bineceği aracı, aracın makam şoförünü iyi tanımanız gerekir. Şoförleriyle arayı iyi tutmak hayatı kolaylaştırır belki de.
Yazlığında unutulan eski terliğini şoföründen isteyen makam sahibi olduğunu siz bilmezsiniz!
Makam şoförü olmak seçilmiş olmaktır, makam sahibi olmaktan daha zordur emin olun. Ancak kimse, hayat şartları ve özlük haklarıyla ilgilenmez; makam sahipleri için önemli olan, ellerindeki paketlerden kurtulmaktır. Şoförleri için bir paket düşünmezler.
Şoförlük başka makam şoförlüğü çok başkadır. Bunu bana bir makam şoförü öğretmiştir.
Sizi karşılamak için ömürlerini arabalarda bekleyerek geçirenlerdir onlar, kapıda sizi karşılamak için soğukta bekleyenlerden bahsediyorum.
“Şoförlerinin doğum gününü bilen kaç kişi var, el kaldırsın.” desem ne dersiniz? Mahcup olmayın, hiçbir şey için geç kalınmış sayılmaz.
Onların hayatlarına dokunan kaç kişi var? Fedakarca, mesai saati gözetmeden çalışanlar için en değerlileriniz olan ailenizi emanet ettiğiniz sırdaşınız için sahiden ne yaptınız?
Aslında hiçbir makam şoförü banka çalışanı da değildir ama bankanın makam şoförlüğünü yaparken banka sıralarına da ister istemez ortak olurlar. Aslında makam sahipleri banka sırlarını üçüncü kişilerle paylaştıkları için suçludurlar. Sizin en yakınınızdır aslında onlar. En yakınınızdan başlayın ne duruyorsunuz araç hareket ediyor. Dostlarımızın haklarını verme zamanı gelmedi mi? Banka çalışanı olmaları aslında sizin iki dudağınız arasında ama dudaklarınızı hep başka amaçla açıyorsunuz.
Sahi, siz yemeklerdeyken “Şoförler ne yiyor?” diye düşünen, sizinle yarışır şıklıkta kıyafetleri nasıl almaya çalışıyorlar, bilen var mı?
Makamlar terk edildiği halde dostluğu devam edenleri de biliyorum. Eski şoförünün kızının çalıştığı bankaya mevduat götüren bölge müdürü de tanımam ne büyük şanstır. İnsan, insanlığı hatırlatır.
Gecelere kadar çalışmaya meraklılar vardır, mesai dışında da makamlarını terk etmeyenler, on dakikalık yürüyüş mesafesi için gecelere kadar şoförleri bekletenler de duymuştum. Duymuştum gerçek hayatta yoktur öyle şeyler…
Kiralık araçların, taksilerin, toplu taşıma araçlarının bu kadar yaygın olduğu günümüzde “Beni al.” diyen makam sahibi var mı? Makam sahibi olmak biraz da küçük hesap sahibi olmayı gerektirir.
Başarı ayrıntılarda gizlidir. Ayrıntı, küçük hesap sahibi olarak kendimizi düşünmektir.
“İtibardan tasarruf olmaz.” diyerek fakirleşiyor olmamız da çok umurumuzda değil, hepimiz makam sahibiyiz ve birbirimizi biliriz…
Makam sahibi olmak, iyi gelir de elde etmek demektir ama iyi yaşadıkları konusunda şüphelerim vardır. En iyi yaşayanlar yine de makam şoförleridir. Mangala da onlar gider, balık tutmaya da…
Makam sahibi olmak biraz da halktan uzaklaşmaktır aslında.
Bir banka genel müdürünün sanayide yemek yediğini ilginç bir olay gibi dinlemiştim. Bunun ilginç bulunmasının bana daha ilginç geldiğini belirtmeden geçememeliyim.
Makam şoförleri dostlarımı, sevgi ve saygıyla kucaklarken hak ettiklerinden fazlasını almalarını dilerim. Kazasız belasız, Allah’a emanet olsunlar, yolları açık olsun.
Makam sahiplerine bir şey diyemem ki onların makamları var!
İlk gittikleri lokantada; yan masadaki öğrenci kardeşlerimizin hesabını ödeseler bana yeter.
Makam şoförü dostuma gelsin bu yazı.
Bu hafta şarkı yok. Ne istiyorsanız onu dinleyin. Ben dinleneceğim, çok yorgunum
Makamın da mekanın da önemi yok …
Durun durun, geldi aklıma bir parça bu da hak edenlere gelsin…
Bazen gidene dur diyemiyor insan elinizden tutanı bulamıyorsunuz ne kadar tutmak için …
Özel şoförlerinize lütfen özel davranın …adı üzerinde özel!
https://www.youtube.com/watch?v=-lcfABgHKfs
Ertuğrul Sadıkoğlu