İzmir İktisat Kongresi

Her Şey Kadının Eseridir: İzmir’de Kadın ve İktisat Kongresi

İzmir’in Konak ilçesinin ünlü caddelerinden Mithatpaşa Cadde’sinde yer alan Ahmed Adnan Saygun Kültür Merkezi yine çok kalabalık ve enerjik günlerinden birini yaşadı. Merkezin modern ve geniş konferans salonunda İzmir’de bundan tam 100 yıl önce gerçekleştirilen bir toplantının benzeri yapıldı.
2 Şubat 1923’teki toplantıda katılımcıların çoğunluğunu kadınlar oluşturuyordu ve toplantının konusu kadının toplum ve iktisadi gelişmedeki rolüydü. Gazi Mustafa Kemal halkla hasbihal ederken Latife Hanım onun sözlerini not ediyordu. Gazi konuşmasında kadınların sağlıklı ve müreffeh bir toplumun tekamülü için ne kadar önemli olduğuna dikkat çekiyordu.
Yüz yıl sonra Ahmet Adnan Saygun’da gerçekleşen toplantı yüz yıl öncekine göre çok daha organize. Bu Kadın ve İktisat Kongresi bu kez İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından düzenlenen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin bir parçası olarak organize edildi. Kongrenin akışını gazeteci ve yazar Özlem Gürses yönetti. Gürses’in tarzı, üslubu, esprileri kongrenin akıcı bir şekilde gerçekleşmesine katkı sağladı. Gürses, Atatürk’ün iktisat kongresi açılış konuşmasında “…Bu yeni Türkiye’nin adına “çalışkanlar diyarı” denir. İşte millet böyle bir devir içinde bulunuyor; bu millet böyle bir devri yaratacak ve tarihini de yazacaktır. Bu tarihte en büyük makam, çalışkanlara ait olacaktır…” sözlerine atıfta bulunarak, Türkiye’nin bu iddialı sözlerden yüz yıl sonra “Çalıyor, ama çalışıyor” noktasına geldiğine dikkat çekti. Gürses, bir zamanlar Anadolu’da kadının toplumdaki rolünün ve öneminin bugünlere göre çok daha yüksek düzeylerde olduğuna dikkat çekerek “Bazen geriye gidilerek de ileriye gidebilmenin mümkün olduğu” görüşünü ileri sürdü.
Tunç Soyer: Kadınların aklına muhtacız
İBB Başkanı Tunç Soyer, uygarlığın gelişmesinin eşitlikçi ve anaerkil toplumlarda başladığını, Anadolu’nun bu nedenle yeniliklerin doğduğu ve uygarlığa yön veren bir coğrafya olduğunu kaydetti. Soyer, Anadolu’daki gelişmenin, bu topraklarda demokrasinin yeşermesinin binlerce yıl devam eden kadın-erkek eşitliğinin ve çeşitliliğinin eseri olduğunu ileri sürerek erkek egemen toplumların gelişmesi ile dünyanın gelişemez ve yenilikler ortaya koyamaz bir noktaya geldiğini ifade etti.
Soyer konuşmasına şöyle devam etti: “Biliyoruz ki kadınların varlığı olmadan sağlam bir iktisadi yaşam tesis edemeyiz. Giderek derinleşen yoksulluğa, savaşlara, açlığa, iklim krizine asla kalıcı çareler bulamayız. Çünkü bu eşsiz güzellikteki gezegeni başımıza yıkan bunca felaket, erkek egemen düzenin sonuçları. Biz, yaşamak için kadınların aklına muhtacız. Şiddetin durması, doğanın yaşaması, adaletin ve refahın artması ancak böyle mümkün olabilir. Bizler umudu örgütlemek için kadınların iktisadına muhtacız. Modern iktisadın yeni yeni tarif ettiği paylaşım ekonomisi gibi kavramları, Anadolu kadınlarının imece kültürüyle binlerce yıldır var ettiğini çok iyi biliyoruz. Ve var olmak için kadınların vicdanına muhtacız. Bizler artık öldürmeyen ve kendi çocuklarını ölüme göndermeyen bir uygarlığın temellerini atmakla mükellefiz. Bugün kadınların eşitlik talebi için kadın-erkek birlikte mücadele etmek zorundayız. Çünkü bir toplumda hakları çiğnenenler, kendi kendini savunmak zorunda kalırsa o zaman orada vicdan bitmiş demektir. Orada umut tamamen tükenmiş demektir. Çünkü vicdan, insanın bir başkasında yaşamasıdır. Vicdan, insan olmanın en büyük erdemidir.”


Serdar Şahinkaya: 2 Şubat 1923 konferansı
Tunç Soyer’den sonra Dr. Serdar Şahinkaya 2023 Kadınlar Kongresi ile 1923 Kadınlar Kongresi arasında köprü oluşturan bir konuşma yaptı. Tam yüz yıl önce İzmir’de Gazi Mustafa Kemal’in çoğunluğunu kadınların oluşturduğu, İzmir halkı ile yaptığı toplantının ayrıntıları hakkında bilgi verdi. Söz konusu toplantı özellikle Atatürk’ün kadının toplumdaki rolünü çok üst seviyelere çekme çabaları içinde özel bir önem taşıyor. Atatürk yüzyıl önceki toplantıda yaptığı konuşmada kadının toplum için taşıdığı değeri sık sık vurguluyor. Şahinkaya’nın dikkat çektiği Atatürk’ün bu önemli sözlerinden bazıları şöyle:
“…Şuna kani olmak lazımdır ki, dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir… Bizim heyeti içtimaiyyemizin ademi muvaffakiyetinin (başarısızlığın) sebebi kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz tekasül (ilgisizlik) ve kusurdan neşet etmektedir…Bugünün levazımından biri de kadınlarımızın her hususta yükselmelerini temindir. Binaenaleyh kadınlarımız da alim ve mütefennin (fen bilgini) olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün tahsil derecelerinden geçeceklerdir…”
Şahinkaya, Atatürk’ün toplumu kadın-erkek bir bütün olarak gördüğünü ifade eden sözlerine de dikkat çekti: Efendiler, affedersiniz bir noktayı izah için bir an tevakkuf edeceğim (duraklayacağım). Efendiler dediğim zaman hanımefendiler ve beyefendiler demektir. Mucibi suhulet ve hanımlarla efendilerin tam birliğini ifade etmek için bu hitap tarzını münasip gördüm.
Yüz yıl sonra cam tavanı aşabilenler
2023 Kadın ve İktisat Kongresi programının ilginç bölümlerinden biri “Kadın ve İktisat” başlığı altında yer alan söyleşiydi. “Kadın ve İktisat” başlığı ile karşılaşılınca sohbetin kadınların iktisadi hayata katkısı üzerine bir tartışma veya kadın iktisatçıların kendi aralarında kadın gözüyle iktisat bilimini değerlendirmeleri ya da kadın iktisatçılar üzerine bir tartışma bekleniyor. Söyleşi bu beklentiyle uyuşmadı. Aslında, “Yüz Yıl Sonra Cam Tavanı Aşabilenler” daha doğru bir başlık olabilirdi. Cam tavan, kadınların çalışma hayatlarında yükselişlerini engelleyen mekanizmaları ifade etmek için kullanılır. “Tavan” kelimesi kadınların kariyer basamaklarını tırmanırken karşılaştığı bariyerleri ifade eder; “cam” kelimesi bu sınır ya da bariyerlerin göreli görünmezliğini ve inceliğini gösterir.
Yüz yıl önce İzmir’de Gazi ile toplantıya katılanların, yüz yıl sonra aynı şehirde üç üst düzey kadın yöneticinin, kadın olarak ulaştırma, teknoloji ve medya sektöründeki deneyimlerini paylaşacağı bir söyleşiye konuk olabileceklerini tahmin edebilmeleri imkânsız bir şey olsa gerek. Üç kadın yöneticinin özgüvenleri, sorunları ve çözümleri formüle edişleri, deneyimlerini aktarışları bir asırlık sürenin kadınlar için boşa geçmediğini kanıtlıyor. Özge Bulut Maraşlı, Güliz Öztürk ve Didem Duru cam tavanı aşarak bulundukları üst düzey pozisyonlara nasıl ulaştıklarını, hangi zorlukları yaşadıklarını ve ne bedeller ödediklerini açık kalplilikle akıcı bir şekilde sundular. Özlem Gürses bu söyleşiyi başarılı bir şekilde yönetti.

Geniş katılım

Kongrede Kadın hakları ve kadınlara yönelik çalışmalar yürüten çok sayıda temsilci, geleceğin Türkiyesi’nin iktisat politikalarına yön vermek için fikir ve önerilerini sundu. Tüpraş’ın tema sponsoru olduğu “Kadın ve İktisat Kongresi”, Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu’nun (BASİFED) ortaklığı ve Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) desteğiyle yapılıyor. Birçok farklı meslek grubundan kadının bir araya geldiği foruma İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve eşi İzmir Köy Koop Birliği Başkanı Neptün Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun eşi Duygu Aslanoğlu, Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Onan’ın eşi Nuriş Onan, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal’ın eşi Aylin Sandal, Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin’in eşi Fatma Yetişkin, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı’nın eşi Lütfiye Karakayalı, Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş’in eşi Selma Eriş, Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (BASİFED)Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kasalı, İZİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Betül Sezgin, Ege YDD Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Kılıç, ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Şahika Akıner, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, EGEKOOP Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aslan, DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, araştırmacı- yazar Bekir Ağırdır, ulusal ve uluslararası düzeyde çalışma yürüten 50’den fazla kadın derneği temsilcisi katıldı.