Hanife Fişek

Akbank 75 Yaşında! Bir Geleceğin Geçmişi

Yıl 1998… o kurumda daha yeni işe girmişim, gencim, hevesliyim, hayallerim ve enerjim var. Kurumun da tam “ değişime, gelişime, yenilenmeye…” istekli olduğu yıllar. Benim gözümde 50 yaşında dev bir çınar olan kurum, dünya ölçeğinde “kurumsal” denilen kurumlara bakıldığında daha taze bir fidan.

50. Kuruluş Yılını kutlayan kurumun bizlere bir de hediyesi var ; “Bir Geleceğin Geçmişi “ adlı kalın, ansiklopedi boyutunda ciltli bir kitap. Kuruluşundan 50. yılına gelene kadar atılan adımların fotoğrafları, belgeleri, yorumları… Etkileyici tabii…kocaman bir “ Aile” şirketi. Sıfırdan başlayan , tüm ülkeye yayılan , binlerce şubesi , on binlerce çalışanı olan, sermaye büyüklüğü , marka değeri ile ilk sıralarda yer alan önemli bir değer… Böyle “değerli” bir yerde çalışmaya başladığınızda siz de kendinizi ister istemez daha “ değerli” hissetmeye başlıyorsunuz . Bir yerden sonra kurumun marka değeri ile özdeşleşiyor , onun değerinin artmasından siz de gurur duyuyor, bunda benim de küçük de olsa bir katkım var diye düşünüyor, övünüyorsunuz … Yıllar içinde kendi değerinizi artık unutup kendinizi tamamen kurumla özdeşleştirdiğiniz bile oluyor … Yani bir tür “ varlığım, varlığına armağan olsun !” boyutuna geçiyorsunuz . Çalışırken geceler gündüzlere karışıyor, hafta sonları kuruma, kurumsal eğitimlere adanıyor , yıllık izinler unutuluyor, yeni hedefler, sonu gelmeyen toplantılar, performans değerlendirmeler .. derken yıllar geçip gidiyor . Kurumlar büyüyor zenginleşiyor. Bazen yabancı ortaklar geliyor , bazen başka kurumlardan transferler oluyor… Bir çok şey hızla değişirken, bazı şeyler ise hiç değişmiyor . “Kurumsallaşmasını tamamlayamamış “Aile “ şirketlerinin bir gerçeğidir . Atanmış profesyonellerin sözü bir yere kadar geçer, son sözü Ailenin reisi söyler .

Geçtiğimiz günlerde 75. yılını şık bir organizasyon ile “ Aile arasında” kutlayan kurumun sosyal medya paylaşımlarını izlerken benim de gözümün önünden son 25 yılım bir film şeridi gibi geçti. Bunların çoğu “Biz bir aileyiz” diye diye çalıştığımız , ailelerimizden çok çalışma arkadaşlarımızı gördüğümüz yıllardı. 25 yıl önce yeni işe girdiğim kurumun, şimdi yeni , taze bir emeklisiyim . 17 yılımı bizzat kurumun içinde çalışarak , kalan 8 yılımı da gidişata dair dışarıdan yorumlar yaparak, sektöre dair yazılar yazarak geçirdim. Sektör çalışanlarının “ iç sesi” ni dışarıya duyurmayı kendime misyon edindim diyebilirim . Duyulursa hem sektör hem de çalışanlar iyileşir sandım… Buna inandım. Biraz başardım, biraz yanıldım. O iç sesi güçlü bir dış sese çeviremedik ama bu kadarı bile çoğu zaman yönetimleri rahatsız etmeye yetti…

Aile ve dostlar arasında yapılan 75. Yıl kutlamasına katılan ve bu konuda bir yazı yazan Ertuğrul Özkök geceye katılan aile bireylerinden , ünlü reklam yüzlerinden, müzikten, ikramlardan tek tek bahsetmiş ve ülkemizin en önemli kurumlarını bugünlere taşıyan 3. Kuşağın başarısını vurgulamış, övmüş . Özel olarak gecedeki herkesi “ çok iyi görmüş …”

Görünmeyen tarafı göstermek de yine bize düşmüş . Kurumlar büyürken , zenginleşirken, yıllanırken, yaşanırken fiziksel ve fikirsel olarak her türlü emeğinden faydalandığı emekçilerini ve emeklilerini asla görmezden gelmemeli . Görmezden geldikleriniz asla “görünmez“ değildir çünkü . Onlar toplum içinde hala görünen , yaşayan , konuşan , anlatan insanlardır . Bu insanlara ne yaşatırsanız toplumda bunun yankılarını mutlaka duyarsınız .

Bizler de kendi kurumumuzdan emekli dostlarımızla buluşarak 75. Yılı kutlayacağız ve böyle büyük bir kurumun emeklileri olarak neler yaşadığımızı ve bundan sonrasında emekli sandığımızdan neler beklediğimizi konuşacağız . Çünkü insanlar konuşa konuşa anlaşır … Biz de anlata anlata anlaşılmayı umacağız . Öncelikli beklentimiz , diğer bankaların yaptığı gibi , bizim bankamızın da “ maaşını ödediği “kendi” emeklilerine de maaş promosyonu ödemesi “. Çünkü emeklilerin çoğu hala bu bankanın sadık müşterileri. Maaş promosyonunu emeklilerine çok görmemeli . 75. Yılını kutlayan büyük bir kurumun emeklilerine ve emekçilerine yapacağı jestlerin reklam değeri “ paha biçilemez .” Nice yıllara !