Garanti Bankası genel Müdürü Recep Baştuğ

Garanti Genel Müdürü Baştuğ: Ucuz krediye alışan kesim bunu istiyor fakat artık mümkün değil

yazar:

kategori:

Garanti Bankası genel Müdürü Recep Baştuğ, son dönemde sanayiciler tarafından sık sık gündeme getirilen ucuz kredi ile ilgili konuştu. Genel Müdür Baştuğ, “ Maliyet yüzde 40 iken, onun üzerine yüzde 8  yüzde 10 zorunlu karşılık maliyeti de eklenmişken, yüzde 50 ile krediyi mâl eden bankalardan yüzde20 ile kredi bekleyenler evet; ulaşamayacaktır.” dedi.

Garanti BBA Genel Müdürü Baştuğ, gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında soruları yanıtladı. Sanayicilerin son dönemde sık sık dile getirdiği ucuz kredi konusundaki soruya şu yanıtı verdi:

“Bir kere, herkes ucuz krediye ulaşıma alıştı, bunu vurgulamak isterim.  Banka kredi konusunda her zaman aracı konumda. Bir müşteriden parasını alıyoruz, sanayiciye veriyoruz. Biz burada marja bakıyoruz. Maliyet %40 iken, onun üzerine %8 %10 zorunlu karşılık maliyeti de eklenmişken, %50 ile krediyi mâl eden bankalardan %20 ile kredi bekleyenler evet; ulaşamayacaktır.  Bir dönem belli grup bankalar çok ucuz krediyi çok uygun şekilde verdi. Biz de verdik ancak daha kısa vadede verdik.  Şimdi buna alışan kesim bunu istiyor fakat artık mümkün değil. Dolayısıyla ucuz krediye ulaşmamak ile krediye ulaşmamak arasında ince bir çizgi olduğunu, ulaşamayanların “ucuza” ulaşamadıklarını düşünüyorum”

ENFLASYON BANKALARI YORUYOR

Recep Baştuğ, enflasyonun bankaları yorduğunu da sözlerine ekleyerek şunları söyledi:

“Bankacılık olarak enflasyon aslında en çok bizi yoruyor. Çünkü enflasyona maruz kalan diğer şirketlerden farklı olarak; sabit yatırımlarımız düşük, bizim asıl sermayemiz para. Ve paranın tek korunacağı yer enflasyon kadar getiri elde etmek demek. Geçen yılın ortalama enflasyonu %72 iken bankacılığın sermaye getirisi %50’de kaldı. Bu sene de yine %40 civarında kalacak bir sermaye getirisi var. Tabii bu sermaye getirisi enflasyon karşısında bankaların sermayelerini yitirdiğini gösteriyor. Bizim sermayelerimiz BBVA enflasyon muhasebesi uyguluyor. Bizim Türkiye’de yaptığımız bütün kar İspanya’da enflasyon muhasebesi ile konsolide ediliyor.  Biz 2022 sene sonunda 58,5 milyar lira kar yaptık. İspanya’da bu kar 10 milyar lira. Eğer Türkiye’de enflasyon muhasebesi uygulansaydı oluşacak olan kar bu civardaydı. Türkiye büyük ekonomi, çok daha büyüyecek. Büyük karlılıklara alışmak lazım. Mutlak değer olarak bunlar aslında daha da büyümesi gereken rakamlar. Bizim öz kaynak rakamımız 200 milyar civarındadır. Bu enflasyon ortamında o 200 milyarın kendini reel olarak koruyabilmesi için etmesi gereken karlılık, minimum enflasyona yakın bir yerde olması gerekirken karlılıklar enflasyonun altında kaldı. Bunun nedeni geçtiğimiz yıl başlayıp 2023’ün ilk döneminde oluşan negatif marj ortamı. Çünkü seçimden evvelki dönemde hatırlarsınız politika faizi 8.5, bono faizleri 10-11, mevduat faizi 30-31’lerde, bireysel kredilerin faizi 30, tüzel kredilerin faizi 14, yani bir korelasyon ya da arada birbiriyle konuşmayan rakamlar vardı. Şimdi biz o zaman da sadeleşmeyi hep söylemiştik. Şimdi ciddi bir sadeleşmeye doğru yönlenme var.”